otlar | " /> otlar | "/>

En Sıcak Konular

Bir sihrin masalı otlar

7 Ağustos 2009 11:17 tsi
Bir sihrin masalı otlar Sizler de bahar gelip yola döküldüğünüzde, karşınıza çıkan gelinciklerin rüzgardaki narin salınımlarını izlerken hülyalara dalmaz mısınız? Bir Ot Masalı / Tijen İnaltong ve Ot / Gökçen Adar! Bu iki kitap nasıl bir şey biliyor musunuz? Bir dolaşın bakın!


Ali Esad Göksel'in yazısı...

Bir sihrin masalı otlar

Üzülerek itiraf edelim, ‘en vatanseverlerimiz’ en iyi vatan tarihi, coğrafyası bilenler olmuyor! Ne yazık! Bazen çok gürültü oluyor ya, hep bu yüzden! Bilmek çok önemli. Gelin işe vatan sathı florası nedir, oradan başlayalım...

Otlardan bir tanesini seçip bilginize sunuyorum:

Gelincik:

Sizler de bahar gelip yola döküldüğünüzde, karşınıza çıkan gelinciklerin rüzgardaki narin salınımlarını izlerken hülyalara dalmaz mısınız? Çocukken gelinciklerin yapraklarından gelinler yapmaz mıydınız? Buz gibi gelincik şuruplarını yudumlayabildiniz mi çocukluğunuzda? Anadolu’nun kırı bayırı, taşı toprağı öylesine güzelleşir, öylesine coşar ki baharda, siz de dayanamaz doğadaki coşkuya katılır, bırakırsınız kendinizi toprağın altına, moruna, yeşiline, sarısına. Dağ taş papatya tarlası olur bir dönem. Sonra papatyaların bitmesine yakın gelincikler çıkar, hasret giderirler bir yıldır görüşememiş dostlar gibi. Aralarda sarı çiçekleri ile hindibalar, mor çiçekleri ile menekşeler, pembeli morlu suratlarıyla orkideler, çiğdemler, süsenler karşılar sizi. Şansınız varsa gelinciğin akrabası haşhaşlarla dolu tarlaları görürsünüz nisan ayında. İç Ege’de Uşak’ta, Afyon’da, Burdur’da yol kenarları laleler gibi salınan haşhaş çiçekleri ile doludur. Kimi beyaz, kim mor çiçeklerdir.

Gelincik gözümüzü gönlümüzü açar baktığımızda

O güzel çiçekleri çıktığında seyretmeye doyamadığımız gelinciklerden şurup yapar, macun yapar, ilaç yaparız da çiçeklenmeden önce de işe yaradığını çoğumuz bilmeyiz. Tüm yurtta yeşil yaprakları yenir gelinciğin. Hem de afiyetle. Böreğe konur, kavurmaya konur, yemeği yapılır, körpeyse yufkaya sarılıp çiğ yenir, salataya konur. Yurdumuz insanı o renkli yaşamını eteğindeki, kilimindeki desene, oymasındaki işe olduğu kadar otlara verdiği adlara da yansıtır. “Aşotu” der Gaziantepli, “gelineli” der Adanalı, Antalya’da “düğmeli ot” denir, “hüddüdü“ adını alır Dörtyol’da. Bodrum’da ve Aydın’da “gapçık” denir, nedense.

ORADA BİR MEZRA VAR, O OTLAR BİZİM OTLARIMIZ!

Biz Türklere biyoloji, coğrafya dersinde binlerce şey öğretilir. Öğretilir ne! Kelimesi kelimesine ezberlettirilir. Ama sağımızda solumuzda ne yetişir, kimse söz etmez. Ne tuhaf! Hafızama nakşolmuş: Epey zaman önce yakın arkadaşlarımızla ormandayız. Bir de “İtalyan gelin” var. Her dört dakikada bir, çığlıklar atarak duruyor. Biraz hayret, biraz sevinç terkipli. Sonra alaycı bir eda ile mevcut Türk nüfusa soruyor: “Bunun Türkçe ismi ne?” Mantarlar, otlar, yabani çiçekler... Çoğunu bilemiyoruz. Hiçbirimiz! Belli bu cehalet kişisel ölçekte değil, toplumsal bir illet! O günkü kadar sıkıldığımı hatırlamıyorum. Düşünün bir kere, kaç yıl bize neler ezberletilmiş. Muhtelif böceklerin, hayvanların iç organları, sindirim sistemleri... Hepsini sular seller gibi biliyoruz. Ama ormanda dolaşırken ne görsek, çoğundan bihaberiz. Oysa o orman bizim; otlar da. Belki 10.000 yıldır. Oradalar. Ama emin olun ne olduklarını bilmez ve onları kullanamazsak; o otlar, o mezra, o orman bizim değil.

GELİNCİK ŞURUBU DA NE OLA?

“Gelincik şurubu göğüs yumuşatıcı olarak kullanılırsa da, Bursa’da su muhallebisinin üzerine renk ve tatlandırıcı olarak ilave edilmekteymiş eski zamanlarda.”

Hadiye Fahriye’nin (Tatlıcıbaşı kitabından) gelincik şurubunu naklediyorum:

“Gelincik yaprakları balada tarif olunduğu veçhile limon suyu ile ezilip diğer baharat ile beraber şeker kıvamına gelmezden evvel konularak bir iki taşım kaynatılır. Badehu tülbentten süzülerek tekrar ateşe vaz ile şurup haline gelinceye değin kaynatılır ve soğuyunca şişelere doldurularak kaldırılır. Bu da balada tarif olunan reçel gibi havvas-i şifaiyeyi haiz güzel bir meşrubdur.”

LACİVERT 10 YILDIR ORADA

Geçen hafta bir yemeğe katıldım. Lacivert Lokantası’nın 10’uncu yılını kutlama yemeği! Bu hal bizde nadirdir. Şöyle bir etrafınıza bakın, kaç tane ayak diremiş lokanta göreceksiniz. Maymun iştahlı müşterilerdeki sadakatsizlik ile bir sezonluk yatırımcıların aç gözlülüğü böyle bir iklim yarattı. Bize bu çok bile! Onun için Lacivert’i, aşçısı Hüseyin Usta’yı, bütün servis ekibini candan kutluyorum. Bu kutlama gecesi için özel yemekler hazırlamışlar. İçlerinde otlar da var. Eve dönünce serin gecenin tadını çıkarmalıyım diye, ot kitaplarıma el attım... Çok şükür artık kendi dilimizle kendi otlarımızı anlatan kitaplarımız da var: Bir Ot Masalı / Tijen İnaltong ve Ot / Gökçen Adar! Bu iki kitap nasıl bir şey biliyor musunuz? Yukarıda anlattığım ne kadar derdimiz varsa, hepsine devalar... Bir dolaşın bakın. Otlar dediğimiz sihirli masal dünyasında neler var!

BİR SİHRİN MASALI OTLAR

Acıot Acılığına rağmen çok sevilir
Adaçayı En sevdiğimiz bitkisel çay
Ahlat İyisini ayılar yer
Alıç Çok olursa kış zor geçer
Arapsaçı Rakı sevenlerin tercih ettiği ot
Bambul Ayvalık’ta çok bulunur
Biberiye Akdeniz’in sevgili lezzeti
Böğürtlen Çit bitkisi, şifa bitkisi
Çam fıstığı Reçine kokulu fıstık
Çiğdem Baharın müjdecisi
Çiriş Kökünden zamk yapılan bir bitki
Dağ çileği Ormanların mis kokulusu
Dağlama Bir Ege spesiyalitesi
Defne Tanrıların baş tacı ettiği ağaç
Deniz börülcesi Denize sevdalı bir ot
Ebegümeci Yedim yedim karnımı şişirdim
Eşek marulu Süt veren anneler için
Fesleğen Makarnaya çorbaya
Frenk inciri Ege’nin dikenli gülü
Gelincik Yol kenarının narin, kırmızı gelini
Günlük Dünyada en çok Muğla’da yetişiyor.
Hardalotu Sosunu yeriz ama otunu bilmeyiz
Hindiba Harika bir karaciğer temizleyicisi
Hodan Karadenizlinin vazgeçilmez otlarından
Hoşkıran Yeni tanıdığım bir ot
Isırgan Yaksa da elletmese de vazgeçmeyiz ondan
Işkın Doğunun muzu
İğnelik Değişik kokulu bir ot
Kapari Osmanlı Mutfağı’na turşusuyla girmiş olan bir bitki
Karamuk Aşıkları doyuran meyve
Karayemiş Lazın kirazı
Kayakoruğu Denizin yakaladıkları kayalıkların çalısı
Kazayağı Gölgelerin gülü
Keçiboynuzu Şeker yokken o vardı
Kekik Dağların parfümü
Kenger Çok işlevli ama dikenli
Kestane Kış aylarının habercisi
Kızılcık Çiçeği ilk açan, meyvesi son olgunlaşan ağaç
Kişkiş Adı güzel, kendi şirin
Kişniş Görüntüsü maydanoza benzese de tadı çok farklı
Kocayemiş Sonbaharın altın topu
Köremen Yetiştirilmişini bulamazsanız yabanisini yiyin
Kuş ekmeği Çocukların sevdiği bir ot
Kuş yüreği Kuşlarla özdeşleşmiş bir minik ot
Kuşburnu Gülgillerin bir C vitamini deposu
Kuzukulağı Ekşilikte limondan aşağı kalmaz
Labada Hıdrellezle özdeş bir bitki
Madımak Türkülere, manilere giren ot
Mendek Giresun ve Ordu’ya mahsus bir ot
Menengiç Kahvesi çok lezzetlidir
Mercanköşk Sevgi buketinden bir tutam
Meyankökü Öksürüğü kesen şekerli bitki
Mürver Her şeyinden yararlanılan bir bitki
Nane Yolculukları kolaylaştırır
Safran Adını bir kente veren çiçek
Sakız Ege’yle özdeşleşmiş bir ağaç
Salep Kış aylarının sevgili içeceği
Sarıot Köklerinden sarı bir süt akar
Semizotu Bahçelerde istenmez ama çok besleyicidir
Silcan Her bölgede kendine hayran bulmuştur
Sirken Ispanakla dost bir ot
Su kazayağı Kereviz kokulu su otu
Su teresi O dere kenarlarını sever
Sumak Doğunun ekşide tercihi
Tarhun Küçük ejder
Tekesakalı En sakallı ot
Tilkişen En sevdiğim ot
Turpotu Mandalina ağaçlarını çok sever
Yaban mersini Bir ile adını veren bitki
Yabani pancar Ispanakgillerin sevgili yabanisi
Zeytin Erimiş güneş ışığının hammaddesi

HT



Bu haber 2,336 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,096 µs