İstenirse başedilir! Nasıl mı? | " /> İstenirse başedilir! Nasıl mı? | "/>

En Sıcak Konular

İstenirse başedilir! Nasıl mı?

16 Temmuz 2009 12:13 tsi
İstenirse başedilir! Nasıl mı? Sigarayı bırakınca nikotin almamaya bağlı yoksunluk belirtileri, hafif veya şiddetli olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak bununla başedilebilir!


Doç. Dr. Sefa Saygılı'nın yazısı...

Sigara Yoksunluğu

Sigarayı bırakınca nikotin almamaya bağlı yoksunluk belirtileri, hafif veya şiddetli olarak ortaya çıkmaktadır.

Amerikan Psikiyatri Birliği nikotin kullanımının birden bırakılmasının veya kullanılan nikotin miktarının azaltılmasının ardından 24 saat içinde şu sekiz bulgudan en az dördünün ortaya çıkmasını öngörmüştür:

1- Disforik veya depresif mizaç (yani ruhsal durumda dalgalanmalar, neşeli ya da hüzünlü hal).

2- İnsomnia (uykusuzluk).

3- İrritabilite (hırçınlık), sinirlenme ya da öfkelenme.

4- Anksiyete (endişeyle karışık sıkıntı hissi).

5- Düşüncelerini yoğunlaştıramama (konsantrasyon güçlüğü). Dalgınlık ve dikkat dağılması.

6- Huzursuzluk. Yorgunluk, bitkinlik, isteksizlik.

7- Kalp hızında azalma (bradikardi).

8- İştah artması veya kilo alma.

Bunların dışında kişide ağrılar, sızılar ve kramplar ortaya çıkabilir.

Bu belirtilerin hepsinin her insanda olmayacağını bilelim. Belirtilerin çoğu, 3-5 gün gibi bir süre içinde kendiliğinden geçer. Sabır burada önemlidir. O sıradaki sigara içme isteğine kapılıp yaklaşmamak gerekir.

Sigarayı bırakmaya ait şikayetler, sigara kesildikten sonraki birkaç saat içinde başlar. 1-4 gün içinde en yüksek seviyesine ulaşır, 3-4 hafta sürer. İştah artışı ve kilo alma yakınmaları 6 aya kadar devam edebilir.

Dikkat isteyen işlerde performansta azalma yine bu dönemde söz konusu olabilir. 6 ay sonra bile bırakanların yaklaşık yüzde 50’si sigara içme arzusu duyabilirler. Buna tahammül etmek ve sigaradan uzak durmak şarttır.

Bu dönemde yine tatlı yiyeceklere karşı istek olabilir. Asrın başında her Amerikalı, kişi başına 15 kilo şeker tüketiyordu. Şimdi ise bu miktar 60 kiloya çıkmıştır.

Halbuki rafine edilmiş şekerin içinde neredeyse hiç mineral ve vitamin bulunmaz. Oysa vücudumuzun, kan şekerini yakabilmek için B 1 vitaminine ihtiyacı vardır. İşte bu yüzden çok şeker tükettiğimiz zaman sinir sistemimizi tutmakla görevli B 1 vitamini fazla şekerin yakılmasını üzerine alır. Bu durumda sinir sistemi, insanı daha sinirli, kaprisli ve öfkelenmeye meyilli hale getirir.

Bu yüzden özellikle sigaranın bırakıldığı ilk haftada şeker ve şekerli mamullerden uzak duralım.

Nikotin yoksunluğu için bazen ilaç tavsiye edilmektedir. Ancak en uygunu, doğal yolla, herhangi bir ilaç kullanmadan bu dönemi geçirmektir. Yapılan araştırmalarda bağımlılık şiddetinin fazla olduğu durumlarda tıbbi ilaç yardımlarının faydalı olabileceği gösterilmiştir. Burada tiryakinin kendisini hazırlaması ve azimli, kararlı oluşu önemlidir.

YOKSUNLUKLA NASIL BAŞETMELİ?

Şimdi de yoksunluk sırasında ortaya çıkabilecek problemleri nasıl aşabileceğimizi kaydedelim:

Ağız kuruluğu ve boğaz ağrısına karşı şişe suyu, taze sıkılmış meyve suyu yudumlanmalı ve sakız çiğnenmelidir.

Baş ağrısı için ılık bir banyo veya duş tavsiye edilir. Yine denize ve havuza girmek de uygun olur.

Uyku düzeni bozulduğunda çay, kahve gibi kafeinli içecekleri mümkün olduğunca azaltalım ve yatmadan 4-5 saat önce keselim. Yine hergün en az 1 saat kadar açık havada yürüyelim. Sabah erken kalkalım ve gündüz uykumuz olsa bile yatmayalım.

Alıştığımızdan daha erken bir saatte yatalım ve yatmadan önce ılık bir duş alalım.

Beslenmede düzensizlik olduğunda diyetimize dikkat edelim. Bol su içelim.

Yorgunluk için: Öğle üzeri yarım saati geçmeyecek tarzda şekerleme yapalım. Bedenimizin giderek enerji kazanacağını düşünerek rahatlamaya çalışalım ve sabredelim.

Acıkma halinde: Düşük kalorili şekersiz sıvılar ve bol su içelim. Beyaz un ve şekerden kaçınarak karnımızı doyuralım. Meyve ve sebzeye ağırlık verelim.

Gerginlikte yürüyüş yapalım. Sıcak banyonun gevşetici etkisinden yararlanalım. Zaten gergin olmamız vücutta nikotinin azalmaya başladığını gösterir. Bir müddet sonra kaybolur.

Öksürükte birkaç yudum ılık bitki çayı faydalıdır. Olmazsa bir boğaz pastili kullanabiliriz.

Öksürük, sigaranın akciğerlerde yapmış olduğu hasarları düzeltmek içindir. Öksürükle birlikte siyah renkli balgam da çıkabilir. Bundan korkulmamalıdır. Ev temizleniyor anlamındadır ve birkaç gün sonra öksürük ve balgam çıkarma biter.

Konsantrasyon zorluğunda, bir süre sonra geçeceğini bilelim. Zaten sigara uzun süre içildiğinde beyin oksijen seviyesini azaltacağından zihnimize çok daha fazla zarar verir.

Kendimize şu cümleyi sık sık tekrarlayalım: “Bu akşam artık kesinlikle sigarayı bırakmaya karar verdim.”

SİGARAYI BIRAKMADA METODLAR

Sigarayı bırakmada kesin ve çok etkili bir metot bulunmamaktadır. Ancak kişinin isteği, azmi, kararlı oluşu ve irade gücü çok işe yarar. Buna rağmen bazı metodların faydası olmaktadır.

Hipnoz: Bilincin farkında olma seviyesi düşürüldükten sonra, bilinçaltına telkin vererek (şartlandırılarak) inanç oluşturmaya dayanan yöntemdir. Burada hipnoz verene inanç önemlidir. Etki süresi kısa da sürebilir, uzun da.

Gözler kapatıldıktan sonra, kişinin birkaç defa derin nefes alıp vermesi istenir. Kendisini rahatlamış, gevşemiş ve çok sakin hissetmesi telkin edilir. Daha sonra, “Canın artık hiç sigara içmek istemiyor. Etrafında sigara içenleri görünce onlardan etkilenmiyorsun. Sigaradan ve sigara dumanından iğreniyorsun. Ağzına sigara aldığında fenalaşma hissediyorsun. Miden bulanıyor, nefret ediyor ve içemiyorsun. Sigara içmediğin zamanlarda kendini çok daha rahat ve mutlu hissediyorsun” tarzında telkinatta bulunur.

Bu telkinler birkaç seans halinde tekrar edilir.

Akupunktur: Buradaki beklenti, hipnozdakiyle aynıdır. Kişiye yine telkin verilir, fakat akupunktur iğnesiyledir ve uyanıktır. Kulağa iğne takıldığı anda, genellikle kişinin canı sigara içmek istemez. Tiryaki inanırsa, etkili bir yöntemdir.

Nikotin bantları: Sigara içiminin bırakılmasından sonra nikotin yerine koyma tedavisi uygulaması, bağımlılık gelişmiş olanlarda görülen nikotin yoksunluğu belirtilerini azaltır ve sigaranın bırakılmasını, doza bağımlı olmak üzere büyük ölçüde kolaylaştırır. Nikotin yerine koyma tedavisinde nikotin sakızları, nikotin bantları, nikotin spreyleri kullanılmaktadır.

Nikotin bantları sayesinde, farkına varmadan kişinin kanına nikotin karışmaktadır. Bant dört tabakadan oluşmaktadır. En altta koruyucu plastik tabaka, sonradan nikotinin emdirildiği bir kat, onun üzerinde ilacın düzgün akmasını sağlayan delikli koruyucu plaka, en üstte de yapışkan kat vardır. Bantlara cildi nemlendirip gözenekleri açan bir madde konulur. Böylece nikotin çok daha kolay, hızlı ve kontrollü şekilde deriye salınır. Cilt nikotini emer ve böylelikle nikotin az az kana karışır.

Kana karışma hızı bandın vücutta nereye yapıştırıldığına göre değişir. Vücudun her yeri, aynı hızla banttaki nikotini emer. Bandın yapıştırılacağı derinin tüysüz olması da etkisini artırır. Vakaların yüzde 50’sinde görülebilen hafif yerel deri reaksiyonları, bandın her defasında deride başka bir bölgeye uygulanmasıyla ve farklı markalar denenmesiyle azaltılabilir. Ayrıca nikotin bandı kullananların bunu mutlaka doktor gözetiminde yapması ve sigara içmemesi gerekiyor. Çünkü bant, kişinin içeceği miktardaki sigarada bulunan nikotini vücuda verir. Nikotin bağımlılık yaptığından bantları da bağımlılık yapabilir. Bir de kişi, bant takılıyken sigara içerse o zaman vücuduna çok büyük zarar vermiş olur. Nikotin bandı 3 ay süreyle kullanılmalıdır.

Nikotin sakızı: Nikotin sakızının içindeki reçineye 2-4 mg nikotin bağlanmıştır. Sakız hem ağızı çiğneme esnasında meşgul eder, hem de nikotin eksikliğini giderir.

Nikotin sakızı, şahıs sigarayı kestikten sonra kullanıma girer. Günlük sigara sayısını azaltmak için sigarayla birlikte kullanılması yanlıştır. Talimat şöyledir: Sigara aranmaya başlanınca hemen bir parça sakız alınır ve 20-30 dakika çiğnenir. Böylece günde en fazla 30 parça (her biri 2 mg’lık) olacak şekilde kullanılır. Aşırı bağımlılarda 4 mg’lık sakız tercih edilir. Sakız, kanda sigaranın oluşturduğu nikotin seviyesinin yarısını sağladığı için sigara kadar hızlı doyum sağlayamaz, bu tedricen olur.

Normalde günde 10-15 sakız çiğnenir. Az çiğnendiğinde yeterli nikotin dozu sağlanamaz, tedavi yetersiz kalır. Tedavi periyodu 3 aydır. Sakızın kısa süre kullanılması tedavinin başarı şansını düşürür, 3 aydan fazla kullanılması da fazla bir yarar sağlamaz, üstelik bazı kişilerde nikotin sakızına bağımlılık gelişebilir.

Nikotin sakızının ağız ve boğazda acı (kullananların yüzde 37’sinde), hıçkırık, salya akması, bulantı, kusma, başağrısı, çarpıntı gibi yan etkileri ortaya çıkabilir.

Nikotin sakızı, sigarayı bırakmada az da olsa faydalı olabilmektedir.

Buna rağmen nikotin içeren sakız ve benzerlerinden uzak durmakta fayda vardır. Bunların vücuttaki nikotin miktarını sabit tuttukları ve kullananı nikotinsizliğin kötü etkilerinden korudukları söylenir. Aslında aynı sebeplerden dolayı bırakmayı da güçleştirirler. Nikotinli maddeler kimyasal bağımlılığın devam etmesine yol açarlar, böylelikle psikolojik bağımlılık da uzamış olur.

Nikotin sakızı kullanımında karşılaşılabilecek en önemli problem, bu sakıza karşı bağımlılık gelişmesidir. Yapılan çalışamalar, sigara yoksunluk belirtilerinin önlenmesi amacıyla nikotin sakızı kullanan sigara bağımlılarının yaklaşık yüzde 17-25 kadarında bu defa sakıza karşı bağımlılık geliştiğini ortaya koymaktadır.

Psikoterapi: Çeşitli şekillerde ve sürelerde uygulanabilir. Bireysel ve grup tarzında olabilir. Amaç, kişinin irade ve özgüvenini artırarak, alışkanlığa son verecek güç ve cesarete kavuşmasını sağlamaktır.

İlaçlar: Sigarayı bırakma hapları, kişide nikotin eksikliğinden dolayı ortaya çıkan belirtileri ortadan kaldırdığı gibi, aynı zamanda sigara içen bir kişinin sigaradan tiksinmesini de sağlar. Hap, beyinde salgılattığı hormonlarla kişinin sigaradan yavaş yavaş kopmasına zemin hazırlar.

Bu haplara, sigarayı bıraktıktan sonra 3-7 ay daha doktor denetiminde devam edilmelidir.

Bu tip hapların bazı yan etkileri varsa da sigaranın ölçülecek zararları yanında göze almaya değerdir.

LİGHT SİGARA İÇMEK ÇÖZÜM MÜ?

Sigara dumanının çok azının bile sağlık açısından zararlı olduğunu biliyoruz. Light sigaralarda katran ve nikotin oranı düşükse de, bu tip sigaralara geçen tiryakiler, nikotin ihtiyaçlarını karşılamak için, genellikle daha çok sayıda sigara içmeye veya içtiği her sigarayı daha çok içine çekmeye başlamaktadır. Daha derin ve daha sık nefesler çekildiğinde veya sigara sonuna kadar içildiğinde, katran oranı düşük bir sigara, diğerleri kadar zararlı olmaktadır.

Ayrıca sigaradaki tek zararlı madde nikotin değildir. Nikotin, bağımlılığın oluşmasında önemlidir. Oysa sigarada katran ve karbon monoksit gibi zararlı pekçok madde de bulunmaktadır. Light sigara içenler, bunlara da maruz kalmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan raporda, düşük katranlı sigaralara geçmenin sağlık açısından hiçbir avantajı bulunmadığı belirtilmektedir.

Bu yüzden sigarayı bırakıyorum diye light sigaraya geçmek aldatıcıdır ve sigara içmeyi bırakmaya yardımcı olmaz. Hedef, hiç sigara içmemek olmalıdır.

SİGARA BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

Sigaradan en etkili korunma, deneme veya merak amacı ile dahi olsa hiç başlamamaktır. Sigarayı az miktarda kullanan, yok denecek kadar azdır. İçenlerin genellikle bağımlı hale geldiği bilinmelidir. Öyleki ergenlik döneminde merak veya başka sebeplerle sigarayı ağzına götürenlerin dörtte üçü tiryaki olmaktadır.

Tiryakilerin, bağımlılık kazanmadan önceki durumlarına dönme şansına sahip olsalar bu hakkı hemen kullanacaklarını bilelim. Bu yüzden sigaraya başlamayanlar, bu fırsatın kesinlikle değerini bilmeliler.

SİGARAYI BIRAKANLARIN VÜCUDUNDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

• Sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra: Kandaki oksijen normal hale döner. Kalp krizi riski ileri derecede azalır. Kaslara giden oksijen miktarı artar. Kan basıncı normal seviyesine iner.

• Sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra: Karbonmonoksit vücuttan atılmaya başlanır. Nefes alıp verme rahatlar. Akciğerlerdeki katran ve balgam yok olmaya başlar. Bronşit ve zatürree gibi tekrarlanan solunum yolu hastalıkları riski azalır. Hücrelerin oksijenlenmesi normale döner.

• Sigarayı bıraktıktan 48 saat sonra: Kan nikotinden tamamen temizlenir.

• Sigarayı bıraktıktan bir-iki hafta sonra: Tat ve koku alma duyuları güçlenir. Kan dolaşımı en iyi hale gelir. Yüz rengi normal canlılığına kavuşur.

• Sigarayı bıraktıktan üç-dokuz ay sonra: Nefes alma zorlukları ortadan kalkar, öksürükler azalır. Akciğer fonksiyonları yüzde 5-10 arası düzelme gösterir. Ses düzelir.

• Sigarayı bıraktıktan bir yıl sonra: Kalp hastalıkları riski yarı yarıya azalır.

• Sigarayı bıraktıktan beş yıl sonra: Beyin kanaması riski yarı yarıya azalır. Ağız kanseri, yemek borusu kanseri, mesane kanseri riskleri yarı yarıya azalır.

• Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra: Akciğer kanseri riski yarı yarıya azalır. Beyin damarları ile ilgili felç gelişme riski, sigara içmeyenlerle aynı düzeye gelir.

• Sigarayı bıraktıktan 15 yıl sonra: Kalple ilgili hastalık riski, sigara içmeyenlerin taşıdığı riskle aynı seviyeye gelir. Bu kişilerin ölüm riski sigara içmeyenlerle aynı seviyeye iner.

GENÇLİK VE SİGARA

Çabuk ulaşılabilir olması sebebiyle gençler arasında sigara içmek oldukça yaygındır. Gelişmiş ülkelerde 12-17 yaş arasındaki her beş ergenden birinin sigara tiryakisi olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise bu oran daha yüksektir.

Sigara kullanımı başlı başına zarardır, genç için adeta mayınlı tarladır. Şu gerçeği de unutmayalım: Sigara içen gençler aynı zamanda alkol ve uyuşturucu bağımlılığına yatkın kişiler haline gelmektedir. Çünkü sigara, kişinin öteki kötü alışkanlıklara karşı direncini de azaltmaktadır. Zaten alkol ve uyuşturucu kullananların hemen hepsinin sigara içen kimseler olması bunu göstermektedir. Üstelik ilk başlanan bağımlılık, sigaradır.

Başlangıçta ister merak, ister akranlarına uyum, isterse başkaldırı sembolü olarak kullanılan sigara, içenlerin çoğunda bağımlılık yapar.

„ Anne-baba gözetiminin zayıf olduğu,

„ Dağılmış ve parçalanmış ailelerde yetişen,

„ Akranlarının olumsuz davranışlarından etkilenen,

„ Kendine güveni az,

„ Bu tür maddeleri kolay elde edebilen çocuklarda sigaraya alışkanlık gelişmesi riski büyüktür.

Genç nasıl engellenebilir?

* Çocuklarının sigaraya başlamasını istemeyen anne-babanın en başta kendilerinin sigarayı kullanmaması gerekir. Elinde sigarayla oğluna nasihat eden babanın, vazgeçirici etkisi pek olmaz. Buna rağmen anne-baba sigarayı bırakamıyorsa, yine de çocuklarının sigara içmemesi konusunda açık mesaj vermelidirler. Nikotin bağımlısı isek ve bunu da bırakamıyorsak, bundan dolayı pişman olduğumuzu açık yüreklilikle onlara söyleyelim. Ayrıca çocukların yanında içmeyelim. Ama sigarayı bırakırsak, kendimiz ve çocuklarımız için en güzelini yaptığımızı bilelim.

* Çocuklar sigara almaya gönderilmemelidir.

* Sigaranın zararlarından ve bağımlılıktan kurtulmanın zorluğundan bahsetmekte yarar vardır. Özellikle sigaranın ekonomik yükünden, söz edelim ve kötü ağız kokusuna sebep olacağını belirtelim.

* Çocuğun sigara içip içmediğini araştırmalı, bu konuda meraklı olunmalıdır. Ancak onu sıkboğaz da etmemek gerekir.

* Sigaraya gençlik döneminde alışmayan birinin tiryaki olması zordur. Çünkü sigara içenlerin yüzde 95’i 21 yaşına kadar sigaraya başlamışlardır. Bu yüzden bir genç, bu yaşa kadar sigara içmezse onu tebrik edelim ve sigaraya başlamamakla çok iyi yapmış olduğunu söyleyelim.

* Gerektiği yerde sigara hakkında konu açalım. Sözgelimi sigara dumanından rahatsız olunan ortamlarda veya sigaradan dolayı çevremizden biri hastalandığında, ne düşündüğünü sorarak sigaranın ne kadar itici ve iğrenç olduğunu görmesine yardımcı olalım.

* Yine anne-baba davranışlarında tutarlı, sevecen, kabul edici, çocuğun düşüncelerine değer verici bir tutuma sahip ise tehlikenin daha kolay atlatılacağını bilelim. Çocuklarımızın korkmadan bizimle herşeyi konuşabileceği bir aile ortamı oluşturalım.

Ya içiyorsa?

* Çocuğumuzun sağlıklı, mutlu ve kendinden emin bir hayata adım atmasını sağlamanın en önemli yolu, ona kendini iyi hissettirecek şeylerden söz etmemizdir. Kendilerini sevmeye başlamaları, onları sağlıklarına kavuşturacaktır. Çocuklarımız, bedenimizin de bir emanet olduğunu, kendimizi seviyorsak onu korumamız gerektiğini bilmelidir.

* Bırakması konusunda onu yüreklendirelim. Arkasında olursak ve onu anlayışla karşılarsak daha kolay başaracaktır. Onunla dostça iletişime girelim.

* Evde ve yanımızda sigara içmesine kesinlikle müsaade etmeyelim. Aslında büyüklerin yanında sigara içilmemesi bir Anadolu geleneğidir ve çok makul sebeplere dayanır. Bu gelenek çiğnendikçe sigara tüketimi de artmaktadır.

* Bazen gence ihtiyacından fazla harçlık verilmesi de sigaraya teşvik olabilir. Bunu araştırmak ve gerekirse harçlığını azaltmak, çözümü kolaylaştırabilir.

SİGARAYLA İLGİLİ BAZI SORULARA CEVAPLAR


Soru: Sağlığa zararı olmayan sigara var mıdır?

Cevap: Böyle bir sigara yoktur. Her türlü sigara sağlığa zararlıdır.

Soru: Az sigara içmenin de sağlığa zararı olabilir mi?

Cevap: Olabilir. Tek sigara dahi insan sağlığı için zararlıdır. Çok az sigara içenlerin bile akciğerlerinde hasar tespit edilmiştir. Kaldı ki, az sigara içen kişiler böyle durmamakta, zamanla içtikleri sigara adedini artırmaktadırlar.

Soru: Sigara içenler neden sabahları öksürüp, balgam atarlar?

Cevap: Sigara dumanı, solunum yollarındaki salgı yapan hücre sayısını artırır. Bundan amaç, içeriye giren zararlı maddeleri sulandırıp, zararsız hale getirmektir. Tıpkı, göze duman kaçınca, gözün sulanması gibi. Öte yandan duman, solunum yollarındaki tüylü hücrelerin, tüylerinin hareketini felç eder. Gece sigara içilmediği için, tüyler tekrar hareket kabiliyetini kazanırlar. Birikmiş bulunan balgamın dışarı atılmasına yardım için öksürük refleksini uyararak onun dışarı atılmasını sağlarlar.

Soru: Sigara içimi ile alınan ilaçlar arasında ilişki olabilir mi?

Cevap: Sigara bazı ilaçların etkisini azaltabilir, bazılarını ise tamamen etkisiz hale getirir.

Soru: Sigara bırakıldığında vücuda verdiği zararlar ne kadar zamanda geçer?

Cevap: Bu, sigaranın kaç yıl ve ne miktarda içildiğine bağlı olarak değişir. Ancak hafif sigara içicilerinde 10 yıl sonra kanser ve kalp hastalığı riski, tamamen içmeyen kişilerle aynı boyuta ulaşır. Ama ağır içicilerde bu süre 20 yılı bulur.

Soru: Sigarayı bırakmada en tehlikeli dönem nedir?

Cevap: İlk 2-3 aydır. Çünkü bırakmaya niyetlenenlerin yüzde 88’i 2 ay içinde sigaraya yeniden başlamaktadır. 2 ay sabredebilen, büyük ihtimalle başarmış sayılabilir. Bu süreyi 6 aya çıkarana ise bırakmış gözüyle bakabiliriz.

Soru: Sigarayı bırakmada en önemli faktör nedir?

Cevap: Kararlı ve istekli olmaktır. Ayrıca bu gücün kendimizde mevcut olduğunu bilmeliyiz.

Soru: Sigarayı bırakanlar niçin kilo alır?

Cevap: Sigara ağızı meşgul etmekte, kişi daha az yemektedir. Ayrıca sigara bırakmakla insan daha az kalori harcayacağından bu faaliyetin yakacağı enerji, fazla kilo olarak biriktirilmiş olmaktadır.

Soru: Bu dönemde kilo almamak için nelere dikkat etmeli?

Cevap: Acıktığımızda meyve yemeli, bol bol su içmeli ve düzenli egzersiz yapmalıdır.

Soru: Mentollü sigaralar için ne dersiniz?

Cevap: Mentollü sigaralar daha tehlikeli bile olabilir. Bu sigaralarda, duman içe çekildiğinde boğazda serinlik duygusu oluşturmaya yetecek kadar mentol mevcuttur. Kullanıcıların, mentollü sigaraları başka sigaralara göre daha derin nefes çekerek içtikleri ve daha uzun süre içlerinde tuttukları görülmüştür.

Soru: Nikotine çok bağımlıyım. Acaba sigarayı bırakabilir miyim?

Cevap: Nikotin bağımlılığı fazla olanlar da sigarayı bırakabilir. İnsanoğlu bu potansiyel güce sahiptir. Yeter ki bu gücü harekete geçirelim. Bu kitabı okuyarak ve kararlı olunarak sigara içimini kesebiliriz. Çünkü nikotin vücut için mutlaka alınması gereken bir madde değildir. Vücut nikotine nasıl alıştıysa, sigarasızlığa da öylece alışabilir.

Soru: Çevremdeki arkadaşlarımdan ve yakınlarımdan sigara içenler bırakmamı kabullenemediler. Beni sigara içmeye zorluyorlar. Ne yapsam?

Cevap: Bu gibi durumlarda sigara içmeyenlerle daha çok görüşmeye çalışmanız ve çevrenizdeki sigara içenlere sizin yanınızda içmemelerini teklif etmeniz gerekir. Ayrıca içenleri de sizin gibi sigarayı bırakmaya teşvik ediniz. Onlara elinizdeki kitapçığı hediye ederek bu adımı atmalarına yardımcı olabilirsiniz.

Bir de sigaraya tekrar başlamanızı isteyen yakınlarınıza tütünden oluşan hastalıklardan bahsedebilirsiniz. Sigarayı bırakınca nasıl rahatladığınızı da anlatın.

Soru: Sigara içmek sıkıntıyı dağıtır mı?

Cevap: Buna inanılmasının tek sebebi, canımız sıkıldığında sigara yakmamızdır. Ama sıkıntı bir zihin problemidir. Sıkılmamız, zihnimizi meşgul edecek ilginç bir şey olmaması anlamına gelir. Bulmaca çözmek, kitap okumak veya başka bir meşgale bulmak zihnimizi oyalar, ama sigara içmek zihin açıcı bir faaliyet değildir. Hatta bir süre sonra sigara yakmak bile otomatik hareket haline gelir.

Kısacası sigaranın sıkıntıyı dağıttığını sanmamız yanlış şartlanmadan kaynaklanmaktadır.

Soru: Sigarayı içime çekmiyorum. Bu yüzden bağımlı sayılmam ve bana fazla zararı olmaz herhalde?

Cevap: Sigarayı içinize çekmemekle tabii ki zararlarını azaltmış oluyorsunuz. Ancak dudak tiryakileri de sigaranın zararlı etkilerine maruz kalmaktadır. Bunu bilmenizi ve yine de sigarayı bırakmanızı tavsiye ederiz.

Ayrıca genç nesle kötü örnek olmaktan da kurtulmuş olmanın yanı sıra, içtiğiniz sigara dumanıyla çevreye zarar vermemiş olursunuz.

Soru: Sigara içip içmemem beni ilgilendirir. Başkaları bana karışmasın, ben onlara karışıyor muyum?

Cevap: Sigara içmek sadece kişinin kendine zarar vermekle kalmaz. Sigara kullanmak hem başkalarını özendirici etki yapar, hem de pasif içime sebep olarak onlara da zarar verir. Bu yüzden zarar toplumadır, sadece içene değil.

Soru: Depresyonda sigara tüketimi artar mı?

Cevap: Depresyon ve bazı ruhsal bozukluklarda sigara tüketiminin arttığı doğrudur. Bu sebeple sigara bırakma sürecinde, depresyon ve başka ruhsal bozukluklar açısından da değerlendirme yapılması ve buna uygun tedavi uygulanması gerekir.

Sadece bu açıdan bile sigarayı bırakmak şarttır. Çünkü kişi depresyondayken zaten sıkıntıdadır, bunun doğurduğu problemler bir yana, bir de sigaranın zararları buna eklenecektir.

Soru: Sigara içen arkadaşım bırakmak istiyor. Nasıl destek olabilirim?

Cevap: Bir tiryaki sigarayı bırakmaya çalıştığında arkadaşlarının ve yakınlarının desteği oldukça önemlidir. Sigarayı bıraktıktan sonra çok daha güzel koktuğunu ve ne kadar daha kolay nefes aldığını söyleyelim. Sigaradan söz etmiyor diye unuttuğunu sanıp konuyu açmamazlık etmeyelim ve ona övgü yağdırmaya devam edelim. Fazla strese girmemesini sağlayalım. Hayatına küçük mutluluklar ve keyiflerle renk katmaya çalışalım. Gerginliğini ve sinirli oluşunu anlayışla karşılayalım. Sinir küpü haline geldiğinde, “Sigara seni ne hallere düşürmüş. Dua et ki, bundan kurtuldun. Cesaretli ve mantıklı olman çok hoşuma gidiyor” deyin.

Soru: Sigarayı birden bırakmanın tehlikesi var mıdır?

Cevap: Endişe edilecek hiçbir tehlike sözkonusu değildir. Yeter ki niyetli ve iradeli olalım. Sigarayı bırakınca ortaya çıkan nikotin yoksunluğunun da zaten yıkıcı ve tehlikeli etkileri yoktur.

Soru: Sigarayı bıraktığımda kilo alıyorum. Oda zararlı değil mi?

Cevap: Sigarayı bıraktıktan sonra fazla kilo almamak, kişinin kendi elindedir. Diyet, egzersiz ve düzenli yürüyüşlerle bunu sağlayabilirsiniz. Bunlara rağmen, alınacak 1-2 kilo fazlasıyla, sigaranın getireceği zararlar kıyaslanamaz bile. Eğer sorun görünüme ait estetik bir problemse; sigaranın cildi bozması, saçları kurutması ve saç kırılmalarına yol açması gibi pek çok estetik soruna yol açacağı bilinmelidir.

Soru: Bazı yabancı sigaralara alışanlar, başka marka sigara içenen oluyorlar. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?

Cevap: Bu tip sigaralara, alışkanlık kazandırıcı bazı maddelerin katıldığını biliyoruz. Bağımlılığın tehlikesini büyüten bu durum sebebiyle sigarayı hemen bırakmak şarttır.

Soru: Evde sigara bulunduruyorum, içmesem bile orada olduklarını bilmek bana güven veriyor. Yaptığım doğru mudur?

Cevap: Sigarayı bırakmasına rağmen evlerinde sigara saklayan insanların başarısızlık oranının, sigarayı atanlarınkinden daha yüksek olduğunu tahmin edebiliriz. Bunun sebebi, sigarasızlığa alışılan bir dönemde, yaşanan bir sıkıntı halinde evde hazır bekleyen sigarayı içmenin gayet kolay olmasıdır. Böyle olmasa, dışarı çıkıp sigara bulunana kadar vazgeçme ihtimali artar veya sigara içme isteği geçmiş olur zaten.

Ama benim tavsiyem; kesin kararlı olun ve yakınınızdan bu iğrenç zehiri atın. Bir de sigara içmek zorunda olmamanın zevkine varın, bu mutluluğu devamlı hissedin ve yaşamaya çalışın...

Soru: Sigarayı artık 3 aydır içmiyorum ve tekrar o kötü günlere dönmemek için kendime güveniyorum. Günde 1-2 sigarayı keyifle içebilir miyim?

Cevap: Bu mümkün değildir. Sigarayı artırma riskiniz çok yüksektir, hattâ yine eski kötü günlere bu şekilde döneceğinizi söyleyebilirim. Böylece yapmayı deneyenler, stresli durumları bahane ederek içtikleri sigara sayısını çoğaltmakta ve eski hallerine gelmektedir.

Bir sigara yakmakla her şey yeniden başlar. Sigaranın tadı ilk başta iğrenç gelir ama insan bedenine tekrar nikotin vermiş olduğu için, sigarasını söndürür söndürmez kandaki nikotin seviyesi düşer ve tiryakinin içinde bir ses, tekrar yakmasını söyler. Tam kurtulmuşken sigaraya tekrar bağımlılık kazanır.

Size tavsiyemiz, kökten bir yaklaşımla hiç sigara içmemenizdir.

Soru: Bir yakınım hiç sigara içmediği halde akciğer kanserine yakalandı. Yoksa sigaranın zararları abartılıyor mu?

Cevap: Sigaranın pekçok hastalığa yakalanma riskini artırdığı bir gerçektir. Ancak hastalıkların ortaya çıkmasında pek çok faktör rol oynar. İnsanlar sigara içmemekle risk faktörlerinden önemli birini yok etmiş olurlar. Yoksa sigara içmeyenin akciğer kanseri olmayacağı söylenemez. Yalnız akciğer kanserli hastaların yüzde 90-95’inin sigara tiryakisi olduğunu unutmayalım.

Soru: Sigara yerine puro veya pipo içsem zararı daha mı az olur?

Cevap: Sigara içildiğinde akciğer kanseri riski, pipo içildiğinde ise ağız boşluğu kanseri riski artar. Zararlar yönünden tür değişir kısacası... Yoksa sigaradaki kanser yapıcı maddelerin aynısı bunlarda da bulunur. Ayrıca puro da pipo da kalp sağlığını sigara kadar olumsuz etkiler.

Soru: Sigaradan devletin vergiyle bütçeye önemli bir gelir elde ettiğini biliyoruz. Sigara kârlı değil mi?

Cevap: Sigara ülke bütçesine getirdiği gelirin çok daha fazlasını hastalıklarla, yangınlarla kaybettirmektedir. Yani götürdüğü, getirdiğinden kat kat fazladır.

Sadece yapılan hesaplara göre bir paket sigaranın insan sağlığına yaptığı zarar 45 YTL’dir. Varın korkunç meblağı hesaplayın.



Bu haber 4,611 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,579 µs