En Sıcak Konular

İlaçların en güzeli: Gül

14 Temmuz 2009 11:34 tsi
İlaçların en güzeli: Gül Gül için “bütün ağaçların nuru ve bütün çiçeklerin şahı” demişler tarihte. Bu kitap güle yapılan bu övgüye küçük bir katkıda daha bulunuyor: Gül, ilaçların en güzeli, güzellik ürünlerinin en doğalıdır.

Hayykitap “Tabiattan Gelen Şifa” serisinin ilk kitabını yayımladı. Kitapta “kokulu Isparta gülü”nün Osmanlı tıbbı ve aromaterapideki yeri anlatılıyor. Bu gül ile hazırlanan doğal güzellik reçeteleri ve tedavi usulleri herkesin anlayabileceği bir dille aktarılıyor.

Dünyada yetişen 18 bin çeşit gül içinden en değerlisi bizim topraklara nasip olmuş: Kokulu Isparta gülü. Mayıs ayında açan, mis kokulu, incecik pembe yapraklı, katmer katmer bir güldür bu.

Prof. Dr. Ayten Altıntaş unutulmaya yüz tutmuş bir değerimizi tekrar tanıştırıyor bizimle. Kitabın sayfalarını çevirdikçe neler öğreniyoruz neler… Osmanlı hekimlerinin ilacı, saraylı kadınların güzellik sırrı olduğunu, aromaterapide kullanıldığını… Isparta’da binbir zahmetle üretildiğini ve tarih boyunca en önemli kavimlerin onun peşinden koştuğunu… Bebeklere, hamilelere verildiğini; yenildiğini, içildiğini, yüze sürüldüğünü…

Gül denince çoğumuzun aklına sadece gülsuyu gelir. Oysa gülle yapılabilecek o kadar çok şey var ki… Altıntaş, Osmanlı’dan gülbeşeker, gül macunu, gül balı, cüllâb, gül-engübîn, gül murabbası, gül yağı gibi tarifleri aktarırken; kendi özel formülleriyle gül şerbeti, gül sürmesi, gül kremi, gülsuyu, gül toniği, gül sabunu gibi ürünlerin evde nasıl üretileceğini paylaşıyor bizlerle…

Gül için “bütün ağaçların nuru ve bütün çiçeklerin şahı” demişler tarihte. Bu kitap güle yapılan bu övgüye küçük bir katkıda daha bulunuyor: Gül, ilaçların en güzeli, güzellik ürünlerinin en doğalıdır.

Prof. Dr. Ayten Altıntaş kimdir?

İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunudur. 1975 yılından beri tıp tarihi çalışmaları içindedir. 1980 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi kadrosuna geçmiş, 1982 yılında Doktor, 1988 yılında Doçent, 1996 yılında Profesör unvanını almıştır. Çalışmalarında öğrenci eğitimini her zaman ön planda tutmaktadır. Tıp tarihi dışında “tıpta etik” de diğer bir uzmanlık alanıdır. Altıntaş araştırmalarını öncelikle “Türk tıp eğitimi” konularında yoğunlaştırmış, daha sonra “Osmanlı tıbbında tedavi” konusuna ağırlık vermiştir. Gül, bu çalışmaların ürünüdür. Araştırma makaleleri, kongre bildirileri ve kitap bölümleri dahil olmak üzere 125 bilimsel yazısı vardır. En büyük amacı bu bilimsel çalışmalarının insana ulaştırılması, günlük hayatta yer bulmasıdır. Prof. Dr. Ayten Altıntaş evli ve iki çocuk annesidir.

İşte Prof. Dr. Ayten Altıntaş’ın iki özel reçetesi:

GÜL MASKESİ

Gülü basit ve etkili olarak maske şeklinde kullanabilirsiniz.
Taze gülleriniz varsa onları parmaklarınızla ezip göz kenarlarına veya yüzünüze sürebilirsiniz. Yeteri kadar taze gülünüz varsa ve tam bir maske uygulamak istiyorsanız o zaman ufak bir blendere (karıştırıcıya) ihtiyacınız olacak. Bir avuç ayıklanmış gülü blendere koyun, içine bir yemek kaşığı gülsuyu ilave edin ve parçalayın. Gülsuyu ilave etmezseniz macun haline getiremezsiniz! Bu macunu hemen yüzünüze sürüp kurumaya bırakın. Ne kadar kalsa o kadar iyidir. Bu maskeyi elleriniz için de uygulayabilirsiniz. Gülleriniz kurutulmuş gül ise, bir gece önce yeteri kadar gülsuyu ile ıslatın. Ertesi sabah (çalışan kadınlar için akşam olabilir) blenderde parçalayın ve maskeyi uygulayın. Gülleriniz macun haline gelmiyorsa, kuru gülleri gülsuyunun içinde hafifçe pişirin. Gülsuyunu biraz daha fazla koyup, küçük bir tencerede ve kapağı kapalı bir şekilde 5 dakikayı geçmeyecek şekilde pişirebilirsiniz.
Sonra hemen blendere aktarıp parçalayın ve ılık ılık yüzünüze uygulayın.

GÜL SİRKESİ

Güllerin açtığı mevsim organik sertifikalı güllerden alınır. 500 gr gül temizlenir, ayıklanır. Büyük bir cam kavanoza konulur. İçine fermantasyon yapması için 2 büyük kaşık bal veya şeker konulur. Güllerin üstünü örtecek kadar sıcak su ilave edilir. Hepsinin üzerine maya olarak 3 kaşık hakiki natürel elma sirkesi konur karıştırılır. Kavanozun kapağı kapatılır ve mutfağın ılık bir yerinde bekletilir.
Bir ay sonra tadına bakılır, istenilen kıvama gelmemişse bekletilmeye devam edilir. Sirke istenilen keskinliği sağladığında süzülür ve cam bir şişeye alınır. Buzdolabına konulur.
Hazmettirici özelliği çok belirgin olan bu sirkeyi et yemeklerinin yanında hazırladığınız ot salatalarında bolca kullanabilirsiniz.

Ayıntılı bilgi ve kitabı satın almak için lütfen tıklayınız



Bu haber 2,565 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,047 µs