Salataları nasıl tüketmeliyiz?

26 Haziran 2009 11:21 tsi
Sizde sonsuza kadar salata yemeye mahkûm edilenlerden misiniz? Yoksa salatanın dünyanın var oluşundan beri ortaya çıkarılmış en önemli buluş olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Diyetisyen Elvan Odabaşı’nın yazısı…

Salatalar: Sandığınız kadar masum mu acaba?

Sizde sonsuza kadar salata yemeye mahkûm edilenlerden misiniz? Yoksa salatanın dünyanın var oluşundan beri ortaya çıkarılmış en önemli buluş olduğunu mu düşünüyorsunuz? Öyle ya olmasaydı ne yapardık, nasıl bu fazlalıklardan kurtulup vücudumuzdan kötü sinekleri kovabilirdik? Hiç düşündünüz mü; inekler kendilerini bildiklerinden beri sürekli ot yerler, ancak hiç zayıf bir inek gördünüz mü? Sanırım hayır…

Bunun anlamı, durduğunuz yerde sebze, yeşillik yeseniz de vücudunuzun çalışıp kilo vermeniz için yeterli olmayacaktır. Bunu destekleyen besin öğelerini de (proteinler, vitamin, mineraller ve yağlar gibi) tüketmeniz gerekmektedir. Birde 21. yüzyılın o canım şık restoranları girince hayatımıza ve tabi vazgeçemediğimiz o leziz, sağlıklı salatalar ve harika kalorili sosları da olunca hayatımızın sonuna kadar salata yiyerek şişmanlamamız mümkün …

Sezar soslar, balsamik soslar, cafe de Paris’ler. Hiç düşündünüz mü bu soslar nasıl yapılıyor, hangi malzemeler kullanılıyor? Söyle diyelim içerilerinde; tereyağından ançuveze kadar çok geniş yelpazeli ürün seçeneği bulunmaktadır. Peki, siz diyetteki insanlar, aslında kaş yapayım derken göz mü çıkartıyorsunuz? Kalorisi dengeli derken neredeyse bir et yemeğinden daha kalorili ve yağlı şekilde sağlıklı salatalar yediğinizi mi düşünüyorsunuz?

Sanırım çok soru sorduk şimdi biraz da sorun çözümleyelim. Ancak herkesin kendine bu soruları sorması, özgür iradesiyle mantık süzgecinden geçirerek bir sonuca varması gerekir. Yaşam nasıl tek bir renkten oluşmuyorsa, çeşitlilik varsa, Beslenme de öyledir. Mevsiminde, taze ve besin çeşitliliği olan yiyecekler tüketmek hem sağlığımız hem de geleceğimize yapacağımız en büyük yatırımdır. Sadece salata yiyerek de hayat mı geçermiş. Yeşil sebzelerin içeriğindeki lifler, vitamin ve mineraller bir yana dursun, içlerine ilave edilen mısır, fazla miktarda yağ, mayonez, ceviz, fıstık, badem gibi yağlı tohumlar, zeytin ve kruvasan ekmekler aslında bizlerin giderek salata yiyen şişmanlar olmamıza neden oluyor.

Aynı zamanda tek yönlü yeşillikle beslenenlerde B12, demir ve çinko gibi mineral vitamin eksikliklerinin ileriki yaşlarda ortaya çıkmasına neden oluyor. Yeşil bir doğa yeşil bir barış istemenize sözümüz yok, yalnızca beslenme piramidinin her katına uğrayın diyoruz. Burada ekmekler, makarnalar, pilavlar, etler, sütler, yoğurtlar, sebzeler, meyveler ve tabiî ki yağlar bulunmakta. Bizim yapacağımız salatada yiyeceksek yağsız veya kendimiz koyacak şekilde sipariş vermek. Mutlaka salatanın yanında protein kaynağımızın bulunması dengeyi oluşturmamızda oldukça yararlı olacaktır. Tavuk, peynir veya et ızgaralı seçenekler tercih edilebilirken yanlarında ayran veya yoğurt tüketmek mineral dengesini oluşturacaktır.

Hayatı kısa bir maraton gibi düşündüğümüzde yaşayacağımız, tadacağımız ve hissedeceğimiz nice güzellikler ve lezzetlerin olduğunu unutmamız gerekir. Bunları yaşamak içinde ağırdan almanızı önermeyiz, hayat şuan aldığınız tek bir nefeste saklıdır çünkü… Hepinize bol yeşilli, kırmızılı, sarılı, beyazlı, turunculu ve morlu bir hayat diliyoruz...

Bu haber 1,308 defa okundu.