En Sıcak Konular

Ünlü doktorların beslenme sırları

5 Nisan 2013 09:43 tsi
Ünlü doktorların beslenme sırları Kitapları çoksatanlar listesinden inmiyor, TV programları çok seyrediliyor, röportajları büyük ilgi görüyor. Peki, onlar ne yiyor?

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta'yı öğle yemeği saatinde muayenehanesinde ziyaret ediyoruz. Öğlen mönüsünde haşlanmış bir yumurta, bir bardak ayran, kahve fincanı dolusu badem-fındık, birer adet elma ve portakal var. Yumurtadan bir parça ısırıyor, ayran içerek o parçayı midesine gönderiyor, bizim şaşkınlığımızı görünce de "Niye siz yapmaz mısınız?" diyor!

Hocanın  klasik öğle mönüsü bu. Kahvaltı sofrası ise çok zengin: "İki dilim tam buğday unundan kendi yaptığımız ekmekle beraber rafadan yumurta, bir iki parça sucuk, beyaz peynir, 10 yeşil ve siyah zeytin, bir tatlı kaşığı tereyağı veya kaymak ile bal. Mutlaka mevsimine göre maydanoz, yeşil biber, domates, tere yerim. 3-4 bardak çay veya ıhlamur içerim. Akşam saat 18.00'de mevsim sebzesi eşliğinde birkaç köfte veya bir parça et veya haftada bir iki balık olur sofrada. Yemekten sonra bir veya iki meyve yerim. Haftada birkaç defa bulgur pilavı, bakliyat ve ayda birkaç defa da işkembe, kelle paça soframızda bulunur. Misafir geldiğinde de aynı yemekler sofrada var, sadece çeşit fazla."

Prof. Dr. Küçükusta, hazır yiyecek, içecek ile mevsiminde olmayan meyve ve sebzeyi asla satın almadığını söylüyor. Doğum günü pastası yerine doğum günü meyvesi tavsiye ediyor: "Hani şu gazinolarda alevli bir meyve tabağı gelir ya işte öyle bir şey. Çocuklara da fındık, badem, ceviz, kayısı, dut, erik kurusu yedirelim."

Kıyma yerine kuşbaşı et

"Evime patates cipsi, margarin, ayçiçek yağı, mısırözü yağı, pirinç asla girmez. Sebzeleri organik pazardan satın alıyorum. Yoğurdu evde yapıyoruz." Bu sözler genel cerrah ve proktolog Prof. Dr. Kenan Demirkol'a ait. Bir günlük beslenmesi şöyle: "Kahvaltıda zeytinyağında pişmiş iki yumurta, yanında bir dilim tam buğday ekmek, bazen yanında peynir de yiyorum. Yüzde 100 merada beslenen hayvan tereyağı varsa yumurtayı tereyağında yaparım. Ara öğün yemem. Öğlenleri genelde salata yerim. Yanında bazen et de yiyorum. Akşam ise zeytinyağlı sebze yemekleri... Misafir için et ağırlıklı bir sofra kuruyoruz. Kuzu incik, bonfile et gibi... Yağı alınmış parça etten korkmamak lazım. İç yağın zararı var, o yüzden kıymadan kaçınıyoruz. Köfteyi olabildiğince yağsız kıymadan, harcına zeytinyağı ilave ederek yapıyoruz. Şu anki hayvancılıkla iç yağ insan sağlığı için zararlı, kırmızı et değil. Çünkü hayvan merada otladığında iç yağın kimyasal yapısıyla bugünkü endüstriyel yemle beslenen hayvanın iç yağının yağ asidi farklı."

Prof. Dr. Demirkol, restorana gittiğinde cam şişe yoksa musluk suyunu tercih ediyor. Asla plastik şişelerdeki suyu içmiyor: "İstanbul'daki musluk suyu, alabileceğiniz şişe sularından daha temiz."

Tatlı söz konusu olduğunda günde 30 gram şeker tavsiye ediyor: "Kahvaltıda bir tatlı kaşığı bal yiyebilirsiniz, geri kalan şekeri bir meyveden alın. Şekere aş ermek bir bağımlılık değil, alışkanlık. Tetikleyen ise 'şeker metabolizma bozukluğu'. Vücudumuz yine şekerli bir şey yenebilir diye insülin salgılıyor, kan şeker düzeyini düşürüyor, beyne yeterli enerji gitmeyeceği kaygısıyla beyin mide özsuyunu salgılatıp açlık hissettiriyor. Siz de şeker istiyorsunuz."

EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIM PASTA
 
Türkiye Tıp Akademisi Başkanı Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, daha önce yaptığımız röportajda "Pirinç, patates yiyelim mi?" diye sorduğumuzda "Pirinç de patates de mübarektir" demişti. Onun sofrasında her şey var hemen hemen... Ama yiyip içtiğine de dikkat ediyor: "Sabahları bir grissini, yanında küçük bir dilim kaşar peyniri yiyorum. Bir fincan Türk kahvesi içiyorum. Öğlen bir tabak sebze yemeği ve yanında bir dilim ekmek. Akşam da bir tabak sebze yemeği ve bir dilim ekmek oluyor sofrada. Haftada iki gün bir biftek veya tavuk şnitzel.... 22.00'de üç-dört yemek kaşığı cornflakes ve bir bardak süt veya 200 gram yoğurt, bir elma veya portakal yerim."

Prof. Dr. Hatemi'nin yedikten sonra pişman olduğu tek şey pasta! "Ama yılda altı veya sekiz defa oluyor. Bu sebeple çabuk teselli buluyorum." Çocuklarının ve dostlarının doğum günlerinde yalnızsa fren yaptığını ama eşi yanındaysa 'inzibat tedbirleri'ni onun aldığını söylüyor.

Peki Hatemi'nin evine misafir geldiğinde sofrada neler değişiyor? "Aile soframıza pirinç pilavı ekleniyor. Et çeşidi ve miktarı artıyor" diyor. Klasik tatlıların dini bayram veya yılbaşı günleri olmak üzere nadiren evlerine girdiğini söylüyor.

MİSAFİRE DE EKMEK İKRAM ETMİYORUM
 
KARDİYOLOG Prof. Dr. Canan Karatay ekmek konusunda çok katı... Kilo, tansiyon, diyabet veya kalp gibi sağlık problemi olan kişilerin ekmek yememesi gerektiğini sık sık tekrarlıyor. Kendisi de yemiyor.
 
Ara öğünlerde bir şey yemeyen, gün boyu 1.5-2 litre taze limonlu su, 3-4 bardak limonlu çay ve iki sade Türk kahvesi içen Karatay'ın bir günlük mönüsü şöyle: "Kahvaltı tabağımda ya kayısı kıvamında haşlanmış ya da  köy tereyağında pastırmalı olarak ya da omlet olarak pişirilmiş iki yumurta, bir avuç içi kadar peynir, 15-20 adet az tuzlu yeşil ya da siyah zeytin, bir çay bardağı ceviz içi, mevsimine göre turp, domates, salatalık, biber ve maydanoz bulunur. Öğle yemeği yemem. Akşam yemeğinde salata, 4-5 kalem kuzu pirzola veya 1-2 dilim dana biftek, bir kase yaptığım ev yoğurdu yerim. Bazen etin yanında zeytinyağlı bir tabak yemek de olur."

Misafir geldiğinde de sofrasının doğal yiyeceklerle dolu olduğunu anlatıyor: "Misafirlerimiz ekmeksiz yemek yer ve farkında bile olmadan 'Doyduk' diyorlar. Yeğenlerim yemeğe gelecekler diye taze patates aldım ve kabuklarıyla buğu yaptım. Çünkü taze patatesin glisemik indeksi nispeten düşüktür, özellikle ince kabuklarıyla birlikte yendiğinde. Hiç beklemiyorlardı. 'Aaaaa Canan teyzenin evinde patates görüyoruz!' diye epeyce şamata yapmışlardı.

Karatay'ın evine sokmadıkları ise her türlü hazır, şekerli yiyecek ve içecek, mevsim dışı sebze ve meyveler...
 
Mutfağı laboratuar gibi

ONKOLOJİ profesörü Yavuz Dizdar'ın mutfağında olan, eminiz kimsenin evinde yok! İki sene önceden kalan yoğurtlar, birkaç yıllık hazır kek, kokuşmuş yumurta vs... Mutfağın 'çöp' içinde olduğunu düşünmeyin, Dizdar'ın bir bilim insanı olarak yaptığı deneyler bunlar. Yoğurt, yumurta, hazır gıda gibi yiyeceklerin küflenme-bozulma-ekşime sürelerini belirliyor. Yaptığı çalışmaların sonucuna göre pek çok hazır gıdanın durumu iç açıcı değil! Buzdolabını açınca içinden peynir ve yoğurt çıkıyor. Koyun peynirini tercih ediyor çünkü aromasını beğeniyor. Yoğurdu ise güvendiği bir mandıradan satın alıyor. "Hayatım boyunca muhtemelen 200 kilo alıp vermişimdir. Düzenli yemek düsturunu elde edemedim" diyor: "Dengeli besleneyim, öğün atlamayayım demem çünkü hastane ortamı çok yoğun. Sabahları bir şey yemem, kahve içerim. Öğlen bazen hastalar sağolsun börek yapıp getiriyor, ondan bir parça yerim. Akşam makarna yaparım. Bol soğan, sarımsak, mevsimine göre domates veya salçayla hazırlıyorum. Yanında iyi bir peynir ve yoğurt yiyorum. Hafta sonu anneannemize gittiğimizde geleneksel ev yemeği yiyorum." Dizdar, son yedi yıldır böyle besleniyor, zararını görmemiş. Canı tatlı istediğinde cevizli sucuk veya pestil yiyor.
 
Star



Bu haber 1,595 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,008 µs