Yoğurt ve çorbanın evliliği: Yayla çorbası

25 Ocak 2013 10:15 tsi
En eski çorbalarımızdandır yayla çorbası. Keza içinde en eski ve en muhteşem Türk besini olan yoğurt vardır.

İki Türk birleşince faydası katlanarak artan bir yemek oluşmuştur böylece. Yayla çorbası ile sindirim sisteminizi kuvvetlendirebilir, kansere karşı vücudunuzu koruyabilir ve günlük kalsiyum ihtiyacınızın bir bölümünü bu çorba ile alabilirsiniz.

Yirminci yüzyıla girildiği dönemlerde Metchnikoff adında Rus bir bilim insanı 1908 tarihli kitabı The Prolongation of Life'ta yoğurdun faydalarını kaleme almıştır.

Bağırsaklardaki bakterilerin yaşam süremizi kısaltacak türden toksinler üreterek hastalık oluşum riskini yükselttiğine ve yoğurttaki "yararlı" bakterilerin "zararlı" bakterilerle yer değiştirerek sağlığımız üzerinde olumlu etkisinin olacağına inandığını belirtmiştir. Bir yüzyıldan daha uzun bir süre sonra yapılan birçok araştırma onun bir konuda haklı olduğunu gösterdi.

Sağlık bağırsakta başlıyor

Bugün biliyoruz ki; "sağlık bağırsakta başlıyor" ki bu bölge hazımla besin emiliminin başladığı yer ve vücuttaki bağışıklık sisteminin büyük bir bölümünü oluşturuyor. Metchnikoff'un sezgisel olarak ifade ettiği gibi bağırsak, "faydalı" ve "zararlı" bakteriler arasında sert bir savaşın yaşandığı yer.

"Zararlı" mikroplardan hiçbir zaman tam manasıyla kurtulamazsınız, ancak onlarla "yararlı" bakteriler arasındaki oranı dengeleyebilir ve hazmı kolaylaştıran, bağışıklığı artıran, kandida (candida, bir çeşit mantar) fazlalığına karşı savaşan ve bağışıklık sistemini güçlendiren sağlıklı bir ortam yaratabilirsiniz.

Bağırsaklardaki bakterilerin yaşam süremizi kısaltacak türden toksinler üreterek hastalık oluşum riskini yükseltir ve yoğurttaki "yararlı" bakteriler "zararlı" bakterilerle yer değiştirerek sağlığımız üzerinde olumlu etki yaratırlar. Bu dengeyi sağlamada bazı yemekler de bize yardımcı olmaktadır. Özellikle bazı çorbalar gibi.. Buna en güzel çorba örneğimiz ise: Yayla çorbası. Üstelik hammaddesi de "yoğurt".

Yoğurttaki probiyotikler bağırsak için önemlidir

Yoğurt, harika ve "yararlı" bakteriler açısından oldukça zengin bir besindir. Bunlar gerçekte "yaşam için" anlamına gelen probiyotikler olarak adlandırılırlar. Bu büyük olasılıkla doğrudur, sağlıklı bir "bağırsak ortamı" yaratmak için bu inanılmaz ve sağlıklı mikroorganizmaları içinde barındıran besinleri tüketerek uzun bir hayatınız olabilir.

İşte, yoğurt da bu aşamada işin içine girer. İsterseniz ilk olarak size biraz tarihçesi ve bazı tanımlardan bahsedeyim. Yoğurt kelimesi büyük olasılıkla Türkçe'deki "özlü ve yoğun" sıfatından üretilmiştir.

Yoğurt, fermante edilmiş (mayalanmış) süttür. Başlangıç için herhangi bir süt türü-keçi, koyun ya da inek- kullanılabilir. Yoğurda yoğunluğunu ve ekşimsi tadını veren şey süt şekerinin (laktoz) mayalanarak laktik aside dönüşmesidir.

Yoğurt geleneksel yollarla mayalanan besinlerden lahana turşusu gibi dünyadaki en sağlıklı besinler arasında yer alır. Bu besinler sağlık açısından geniş bir yelpazede yer alan enzim ve diğer canlı mikroorganizmalar açısından zengindir.

Bağışıklık sisteminizi güçlendirir

Yoğurdun sağlık açısından çok sayıda faydası vardır. Çeşitli deneylerde laktobasil sınıfındaki çeşitli bakterilerin bağışıklık sistemini destekleyip koruduğu görülmüştür. Annals of Nutrition and Metabolizm'de de yayınlanan Avusturya kaynaklı bir araştırmada laktobasil ve bifidobakteri içeren yoğurdun H.pylori (özellikle midede oluşan ve ileriki safhada kanser riski oluşturabilen bir çeşit zararlı bakteri)'yi bastırabildiği ispatlanmıştır.

Pettersen, "Sağlıklı bir bağırsak florası yaratarak özellikle kronik dejeneratif hastalıklar olmak üzere, bir çok farklı hastalık türünü engelleyebilirsiniz" diyor. Probiyotikler, güçlü bir bağışıklık sistemi silahı olan NK (doğal katil) hücrelerinin sayıca artmasını sağlar. Hazmı kolaylaştırır. Kanser karşıtı özellikleri vardır. Kötü kolesterolü düşürürken iyi kolesterolü yükseltebilir.

Kalsiyum oranı yüksektir

Tüm bu  faydaları dumanı üstünde tüten bir kase yayla çorbasından almaya ne dersiniz ? Çorba ve yoğurt yani iki Türk birleşince faydası katlanarak artan bir yemek oluşmuştur. Yayla çorbası ile sindirim sisteminizi kuvvetlendirebilir, kansere karşı vücudunuzu koruyabilir ve günlük kalsiyum ihtiyacınızın bir bölümünü bu çorba ile alabilirsiniz.

Bulgur ya da nohutla yapabilirsiniz

Tarifinde yer alan pirinç yerine kalın bulgur ve nohutla yapmayı denediniz mi hiç ? Ben de bir de böyle denemelisiniz. Keza bu şekilde; yoğurt, bulgur, nohut ve naneden gelen pek çok faydayı bir arada alabilirsiniz. Nohut en eski mahsullerden ve dünyadaki en popüler bakliyatlardan biridir. Nohut gibi bakliyatlardan yüksek miktarda tüketmek kroner kalp rahatsızlığı riskini azaltabilir.

Nohut aynı zamanda kalsiyum, magnezyum, folat ve yüksek oranda kalp dostu olan potasyum (bir kasesinde 477 mg) içerir. Hatta içinde güçlü bir antioksidan olan selenyum minerali dahi mevcuttur. Tüm bunlara ilaveten ayrıca 57 gr. protein içerir.

Avrupa "Prospective İnvestigation into Cancer and Nutrition (EPİC)" sonuçları, yüksek oranda posa ( bulgur, nohut, tam tahıllar ve sebzeler) tüketen bireylerin kolon kanserine yakalanma riskinin en az tüketenlere kıyasla neredeyse yüzde 40 daha düşük olduğunu göstermiştir.

Yayla çorbasında baharatların gücü...

Çorbamızı bir de baharatlarla desteklersek, harika bir ilaç haline bile dönüşebilir. Örneğin dumanı üstünde tüten yayla çorbanıza yakışacak en güzel baharatlar; zencefil, kimyon, karabiber ve nanedir. Zencefil hakkında insanlar üzerinde yapılan araştırmalar bu besinin antitümör (kanser karşıtı) etkisinin bulunduğunu ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğunu da göstermiştir ki bu, etkin bir antimikrobiyal (mikrop karşıtı) ve antiviral (virüs karşıtı) maddedir.

Yapılan incelemeler sindirim sistemi, kardiyovasküler sistem , ağrı ve ateş üzerindeki olumlu etkisini de göz önüne sermiştir. Kimyon ise; Hint tıbbında sakinleştirici şifalı bir bitki olarak dikkate alınır. Mide  ekşimesini azaltır  ve hazmı kolaylaştırır. Ayrıca kimyon iyi bir demir kaynağıdır ki bir yemek kaşığında neredeyse 4 mg demir vardır. Aynı zamanda 22 mg magnezyum , 107 mg potasyum ve 56 mg kalsiyum içerir.

Karabibere gelince; karabiber tat alma cisimciğini uyarır ki bu da midedeki hidroklorik asit üretiminin artmasına ve hazmın kolaylaşmasına yardımcı olur. Karabiber aynı zamanda bağırsaklardan gaz atımına yardımcı olabilecek şifalı bir bitki ya da hazım toniği. Nane ise verdiği harika aromanın yanında mide için inanılmaz rahatlatıcı bir sebze.

Kilo kontrolünü sağlar

Bu denli fazla ve de önemli faydası olan geleneksel çorbamızın daha uzun süre sofralarımızda yer almaya devam etmesi için pek çok neden var yani. Üstelik yapılan çalışmalar göstermiştir ki; çorba tüketiminin yeterli olduğu bireylerde ve özellikle de yemeğe çorba ile başlayanlarda kilo kontrolü daha kolay sağlanabilmektedir.

Hazır çorbada sıkıntı yok

Çorba hazırlamak için yeterli vaktiniz yoksa güvenilir markaların hazır çorbalarından da zaman zaman bu çorbayı tercih edebilirsiniz. Emin olun hazır çorbalarda sıkıntı yok. Toplam 2 hazır çorba fabrikası gezdim ve ben bile gözlerime inanamadım.  Hasattan ambalajlamaya kadar geçen üretim hattı boyunca mükemmel bir süreçten geçiyor ve hiç ama hiç katkı maddesi yok. Sadece kurutma ve çok iyi ambalajlama. Son derece doğal yöntemlerle hazırlanmış hazır çorbalar içinden seçeceğiniz bir kaç çorba çeşidini de karıştırabilirsiniz . Çok farklı ve keyifli lezzetler çıkıyor ortaya.

BANU TOPALAKÇI - BUGÜN GAZETESİ

Bu haber 1,276 defa okundu.