Sofranızı renklendirin

28 Ağustos 2012 10:30 tsi
Vücutta antioksidana dönüşen karoten açısından zengin sarı, kırmızı ve turuncu renkli gıdalarla beslenin.

Sofranızı renklendirinBöylece akciğer, deri, rahim ve rahim ağzı kanserlerinden korunun Karotenler olarak bilinen pigmentler; gıdalara kırmızı, turuncu ve sarı renklerini verirler.

Bitki ya da mikrop olsun, fotosentez (güneş ışığının enerjiye dönüştürülmesi) yoluyla sağ kalan tüm organizmalar karoten içerir. Karotenler yağda çözünür ve hücre zarlarının bütünlüğünün korunmasında önemlidir. Karoten koruması olmasaydı organizma fotosentez sürecinde ortaya çıkan oksidatif hasara bağlı olarak yok olurdu. Karotenler; vücutta antioksidan olarak davranır. Vücut; bazı karotenleri A vitaminine dönüştürür. Bu karoten formları provitamin olarak bilinirler. Bilinen 600'ün üzerindeki karotenin 30 ila 50'sinin bir miktar A vitamini etkisine sahip olduğu düşünülmektedir. Bunların en yaygın olarak bilinenleri alfa-karoten ve betakarotendir. A vitamini aktivitesi olmayan fakat gene de güçlü antioksidan olarak etki eden karotenler; lutein, likopen ve zeaksantindir. Yapılan bazı araştırmalar; ne kadar fazla karoten alınırsa akciğer, deri, rahim, rahim ağzı ve sindirim sistemi kanserlerinin sıklığının o denli daha az görüldüğü sonucuna varılmıştır. Karotenlerden zengin bir beslenme düzeni, deri kanserine karşı korumada da önemlidir.

İŞTE KAROTEN ZENGİNİ BESİNLER
 
 Beta Karoten: Yeşil bitkiler, havuç, taze patates, balkabağı, yeşil biber
 Kriptoksantin: Mısır, yeşil biber, hurma, papaya, limon, portakal, kırmızı erik, elma, kayısı, kırmızı biber
 Alfa-karoten: Yeşil bitkiler, havuç, bal kabağı, mı sır, karpuz, yeşil biber, patates, elma, şeftali
 Gama-karoten: Havuç, taze patates, mısır, domates, karpuz, kayısı
 Beta-zeakaroten: Mısır, domates, kiraz
 Likopen: Domates, havuç, pembe greyfurt
 Krosetin: Safran
 Kapsantin: Kırmızı biber
 Zeaksantin: Kırmızı biber, mısır, meyveler
 Lutein: Yeşil biber, mısır, patates, ıspanak, havuç, domates, meyveler
 Kantaksantin: Mantar, alabalık

D VİTAMİNİ DESTEĞİ KANSERE KARŞI KORUR

D vitamini vücüdumuzda güneş ışınlarının etkisi ile üretilebildiği için birçok uzman tarafından vitaminden çok, bir hormon olarak ele alınmaktadır. D vitamininin en iyi bilinen özelliği; kalsiyumun vücut tarafından emilimini sağlamasıdır. Araştırmalar; D vitamini seviyelerinin kolon, meme ve prostat kanserine karşı savaşta çok önemli olduğunu göstermektedir. Kolon, meme ve prostat kanseri; kış mevsiminde daha az güneş ışığı alan yerlerde daha fazla görülmektedir. Ayrıca nedeni de yüksek rakım, yüksek oranda kükürt içeren hava kirliliği, ortalamadan yüksek stratosferik ozon kalınlığı ve inatçı yoğun bulutlanmadır. Deneysel çalışmalar D vitamininin; kolon, meme ve prostat kanserinde kanser gelişimi ve büyümesi ile apoptozun (hücre ölümü) kontrolünde vücudun hormonal sistemi ile etkileşime girdiğini göstermiştir.

FAZLASI VÜCUDA ZARARLI

D vitamini için RDA (önerilen günlük miktar) 200-400 IU'dir. Güneş ışığı görmeyen veya kuzey enlemlerde yaşayan erişkinler için günde 400- 800 IU alınması uygundur. 800 IU'in üzerindeki dozlar tavsiye edilmez, toksisite birikimine neden olur.

Prof. Dr. Erkan Topuz / Sabah 

Bu haber 1,120 defa okundu.