En Sıcak Konular

Her 50 saniyede 1 çiftçi iflas ediyor

3 Ağustos 2012 09:07 tsi
Her 50 saniyede 1 çiftçi iflas ediyor Türkiye’de iki köy arasında dünyalar farkı vardır. ABD gibi geleceğimize benzeyen karabasanların en doğu ve en batı kırsalı birbirinin aynıdır. Aynı hıyar, aynı domat, aynı şirket, aynı köle.

Koray Çalışkan/ Radikal

Köylerini uluslararası şirketlerin sardığı, iğrenç endüstriyel gıdaların mideleri bastığı bir Türkiye geliyor.
 
Daha 38 yıl var. Ben yolda inerim gerçi. Yaşıtlarım o zaman 80’e dayanmış olacak. Muhtemelen yine Yeni CHP üzerine konuşuyor olacağız. TRT, iktidar partisinin yayın organı gibi çalışacak. AB’ye giriş müzakerelerinde yeni bir dosya daha açılacak. Ortadoğu kaynayacak.
 
Bunları bırakalım da gerçekleşmesi kesin olan başka bir mesele var, ona bakalım. 2006’da dünya tarihinde ilk kez köylüler en büyük çalışan grubu olmaktan çıktı. Bu, bir küresel devrimdir. İleride tarihçiler bu anı yeni bir çağın başlangıcı, hatta belki de her şey aynı giderse, son çağın başlangıcı olarak görecekler. 2050’de bizi bununla ilgili bir sürpriz bekliyor.
 
Kaç köylü kaldı?
 
1980’de dünyada yaklaşık 1 milyar köylü vardı. Dünya çalışan nüfusunun %51’ini oluşturuyorlardı. 2006’da hizmet sektörü çalışanları, yani ürettikleri an ürünleri kaybolanlar, çiftçileri geçti. 2011’de 1.3 milyar çiftçi kaldı. Artmış gibi görünüyor ama dünya nüfusu daha çok arttı. Bugün dünya çalışan nüfusunun %39’u köylü.
 
Türkiye’de daha dramatik bir düşüş yaşandı. Tablomuz durumu hızlıca özetliyor. 1980’de Türkiye’nin %56’sı kırda yaşıyordu. 1990’da %40’a, 2000’de %35’e, 2012’de %29’a düştü. Kırdan çözülme bu hızla devam ederse -ki son dört senedir minik de olsa bir istihdam artışı var- 2050’de %13’ün biraz altına düşecek.
 
Neden ne?
 
Bu düşüşün en önemli nedeni tarımda üretim maliyetlerinin artması ve ürün fiyatlarının köylüye ödenen kısmının düşmesi. Yanlış anlaşılmasın dünyada gıda fiyatları artıyor. Ama köylü yine zarar ediyor. Birinci dünya tarım şirketleri ciroları kadar devlet desteği alıyor. Gelişmekte olan ülke çiftçileri ateş olsalar cirmi kadar yer yakmıyor.
 
Mesela Türkiye’de eskiden bir kilo pamuk satıp üç litre mazot alınabilirken, şimdi yarım litre alınamıyor. Çiftçilerin enflasyonla kontrol ettiğimizde net gelir kaybı 2010’da %10, ondan önce %5.8, 2008’de %4.8 ve 2007’de %6.2 oldu. Nedenler ve sonuçlara derinlemesine şimdilik girmeyelim. Sonraki yazılarda değineceğiz. Önümüzdeki beş gün boyunca Lizbon’da ‘Dünya Kır Sosyolojisi Kongresi’nde olacağım. Diğer memleketlerde bu süreç nasıl işliyor dinleyeceğim, yeni araştırmaların sonuçlarına bakacağım.
 
Sıkar giderim
 
Ama bir şeyi hiçbir yere bakmadan söyleyeyim: Köylerini uluslararası şirketlerin sardığı, iğrenç endüstriyel gıdaların mideleri bastığı bir Türkiye geliyor. Türkiye’de iki köy arasında dünyalar farkı vardır. ABD gibi geleceğimize benzeyen karabasanların en doğu ve en batı kırsalı birbirinin aynıdır. Aynı hıyar, aynı domat, aynı şirket, aynı köle.
 
Kırsalını kaybetmediğimiz, bir kültür olan küçük köylü tarımını yok etmediğimiz bir dünyada yaşamak istiyorum. Sevgili Mehmet Altan’ı kızdırmayalım; o, köylüler ölsün istiyor. Ben niye istemiyorum sonra anlatacağım. Şimdilik küçük köylü büyük şirketten iyidir diyelim, geçelim.
 


 



Bu haber 1,118 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,374 µs