Reklam tuzağına düşmeyin! | " /> Reklam tuzağına düşmeyin! | "/>

En Sıcak Konular

Reklam tuzağına düşmeyin!

12 Nisan 2012 10:40 tsi
Reklam tuzağına düşmeyin! Yeni araştırma sonuçlarına göre, özellikle çocukları hedef alan gıda reklamları obeziteye yakalanma riskini artırıyor. Mesela çikolata reklamları, çocukların okuldan çıkma ve yatma saatleri arasında daha çok yayınlanıyor

Dilara Koçak / Milliyet
bilgi@mezurasaglik.com.tr


Yeni araştırma sonuçlarına göre, özellikle çocukları hedef alan gıda reklamları obeziteye yakalanma riskini artırıyor. Mesela çikolata reklamları, çocukların okuldan çıkma ve yatma saatleri arasında daha çok yayınlanıyor

8. Uluslararası Beslenme ve Diyetetik Kongresi,  4-8 Nisan arasında  Antalya’da yapıldı. Çok sayıda akademisyen, diyetisyen, beslenme bölümü öğrencisi,  doktor ve firma katılımıyla gerçekleşen kongrede, Mezura Ekibi olarak hazır bulunduk. Kongrede sporcu beslenmesinden karaciğer hastalıklarına, sağlıklı yaşlanmadan bebek beslenmesine, gıda teknolojilerinden diyabete kadar çok geniş yelpazede önemli araştırma sonuçları sunuldu. Ancak en çok ilgi gören ve üzerinde durulan konu, obeziteydi. “Neden yemek yiyoruz?”, “Önemli olan kalori almak mı yoksa haz mı?”, “Reklamların çocuklar üzerindeki etkisi nedir, nasıl önlem alınır?” sorularının yanıtları oldukça dikkat çekiciydi.

Şimdi hareket zamanı
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, hareketsizlik her yıl üç milyon kişinin ölümüne yol açıyor. Türkiye’de egzersiz yapanların oranı, yüzde 20-25 düzeyinde, yani daha fazla harekete ihtiyacımız var. Diğer  taraftan ABD’deyle  kıyaslarsak şöyle bir  tedbir alma şansımız var: ABD’de obezlerin sayısı hafif kilolulardan fazla, ülkemizdeyse hafif kilolu olanların sayısı obezlerden fazla. Yani hâlâ hafif kilolu olanları obez olmaktan koruyabiliriz. Burada besin seçimleri kadar egzersiz de  önemli, şimdi harekete geçmenin tam zamanı!

Haz ve beslenme
Besinlere ilgimiz, büyük ölçüde hazla ilişkili. Besin endüstrisi özellikle çocukları kullanarak haz  biyolojisini kötüye kullanıyor ve bir anlamda çocuklar bazı besinlere bağımlı hale geliyor. Araştırmacılara göre ödüllendirmek, pekiştirmeye yol açıyor ve bağlılıkla sonuçlanıyor.  İştahsa, besinlerin ödül olarak algılanması olarak tanımlanabilir. Yağ veya şeker içeriği yüksek besinler tüketmek, haz yolağını uyarıyor ve haz duygusunu pekiştirip yeniden besine arzulama sağlıyor. Bu duruma ‘besin bağımlılığı’ deniyor. Böylece kısır bir döngünün içinde kendimizi buluyoruz yani yüksek yağlı ve şekerli besinleri tüketmek beynimize ödül olarak iletiliyor, bu da sürekli yeme isteğine dönüşüyor. Bu nedenle  özellikle besin seçimlerinizde lif ve su  içeriğinin yüksek olmasına dikkat edin.

Çocukluk  döneminde  obezite
Son yıllarda  çocukluk obezitesi artış gösteriyor ancak çocuklar, besin seçimlerinden sorumlu değil. Hiçbir çocuk obez olmayı seçmez. Seçimi genelde anne-baba ve arkadaş gibi yönlendirmeler etkiler. Vücut ağırlığımız, yüzde 40-70 oranında genetik faktörler tarafından belirlense de geriye kalan kısım tamamıyla besin seçimlerimizle ilgili. Çocukların besin seçimlerinde, evdeki alışveriş ve alışkanlıklar, çocuk kuşağında yer alan reklamlar etkili oluyor.

Reklamlar, onları hedefliyor
Ülkemizde son üç ayda  1.340 saat gıdayla ilgili reklam  yayınlandı. Bu reklamlar en sık  hafta sonları ve okul çıkışları olan 16.00-20.00 saatleri arasında gösterildi. Reklamların yüzde 30’u çocukları hedefledi ve en sık çikolata reklamı yayınlandı. Reklamların yüzde 32.1’i gıda reklamlarıydı. Bunların yüzde 81’iyse yüksek kalorili, yağlı ve şekerli gıdaları tanıttı.
2015 yılı itibarıyla dünyada  700 milyonun üzerinde obez,  2.3 milyar bireyinse fazla kilolu  olacağı tahmin ediliyor. Bunun  yanında 900 milyardan fazla birey yetersiz besleniyor. Bu noktada çocuklar konusunda çok daha fazla hassasiyete ve doğru yönlendirmeye ihtiyacımız olduğu söylenebilir.

BİYOLOJİK RİTİM
Hepimizin bir biyolojik ritmi var. Bu ritim içinde özellikle uykuyla ilgili yapılan çalışmalarda karşımıza obezite çıkıyor. Jet lag, vardiyalı çalışma, uykusuzluk, gece yemeleri ve ışık kirliliği ritmi bozanlar arasında. Işık ve beslenme, açlık/tokluk, uyku/uyanıklık mekanizmamızı etkiliyor. Araştırmacılara göre, yetersiz uyku iştahı tetikleyebiliyor, melatonin hormonu da bu döngüde önemli rol oynuyor. Aynı zamanda anti-oksidan etkisi olan bu hormonun eksikliği, obezitede rol oynuyor.
Bu ritmi düzenlemek için düzenli egzersize, sosyal temaslara ve karanlık-aydınlık döngüsüne dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle gece yaşamı; geç kalkma, kahvaltının atlanması, geç öğle yemeği, melatonin ve leptinin az salgılanmasıyla insülin direnci oluşuyor, diyabet riski artıyor. Son çalışmalar erken kalkan bireylerin daha sağlıklı bir yaşam sürdüklerini gösteriyor.
 

Bu haber 1,325 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,373 µs