Geçici dövmeye kalıcı hasar uyarısı
18 Ekim 2011 09:10 tsi
Özellikle gençler ve çocuklar tarafından yaptırılan Hint kınası ve geçici dövmelerin vücutta kılıcı hasarlar bırakabileceği uyarısı geldi.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Öztürk Başsoy, geçici dövmelerde ve Hint kınalarında
yüksek oranda bulunan ''parafenilen diamin'' isimli maddenin uygulandığı bölgede
kızarıklık, yanma, kaşıntı, içi sıvı dolu kesecikler ve sulanma gibi belirtiler
ortaya çıkabileceğini, bu nedenle bu tür maddelerle işlem yaptırmaktan
kesinlikle kaçınılması gerektiğini bildirdi.
Dr. Banu Öztürk Başsoy, ciltte alerjik reaksiyona neden olan etkenler ve bunlara
karşı alınacak önlemlerle ilgili bilgiler verdi. Genetik yatkınlığı olan
bireylerde, doğada yaygın bulunan maddelerin ''yabancı-alerjik'' olarak
algılandığını anlatan Başsoy, hafıza hücreleri tarafından ''alerjik'' diye
kaydedilen maddelerle her karşılaşma sonrası vücudun bunlara tepkiler verdiğini
söyledi.
Teknolojik ilerleme ve sanayileşme arttıkça alerjik hastalıkların sıklığında da
artma gözlendiğini ifade eden Başsoy, alerjinin bu nedenle ''yüzyılın
hastalıklarından biri'' olduğunu bildirdi. Alerjinin çok farklı şekillerde
ortaya çıkabildiğine dikkati çeken Başsoy, cilde temas ettirilen zararlı
maddelerin buna yol açan nedenler arasında bulunduğunu vurguladı.
DÖVMELERE DİKKAT
Geçici dövme ve Hint kınalarında bulunan ''parafenilen diamin''in (PPDA) cilde
zarar veren maddelerin başında geldiğine dikkati çeken Başsoy, siyah renk veren
bu maddenin tüm saç ve fotoğraf boyalarında bulunabildiğini söyledi.
Bu maddeye maruz kalan meslek grubuna mensup kişilerde sık sık iritasyon
görüldüğünü anlatan Başsoy, ayrıca toplumda da yüzde 1-2 oranında bu maddeye
bağlı alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabildiğini vurguladı. Başsoy, şunları
kaydetti:
''Estetik amaçlı yaptırılan dövmeler ve Hint kınaları vücutta ömür boyu
kalabilecek izler bırakabilir. Gençler ve çocuklar tarafından sık yaptırılan
geçici dövmelerde ve Hint kınalarında yüksek oranda parafenilen diamin
bulunuyor. Geçici dövmelere ve Hint kınalarına siyah renk elde etmek gelişigüzel
bu maddenin eklendiği biliniyor, ancak bunun hangi oranda olduğu bilinmiyor.
Parafenilen içeren karışımla geçici dövme yapılan yerde kızarıklık, yanma,
kaşıntı, içi sıvı dolu kesecikler ve sulanma gibi irritasyon belirtileri ortaya
çıkabilir. Ancak daha da önemlisi, bu maddenin yüksek oranda bulunduğu bu
karışımların cilde toksik etkisi de oluyor. Sadece alerjik değil, aynı zamanda
irritan ve toksik olabilen bu maddeyle dövme yaptırılmaması gerekir''
KURDEŞEN ÇEŞİTLİ MEKANİZMALARLA ORTAYA ÇIKABİLİR
Halk arasında ''kurdeşen'' olarak bilinen ürtikerin de çok çeşitli sebeplerle
ortaya çıktığını anlatan Başsoy, hastalığın kaşıntı, kabarma, kızarma ve en
fazla 48 saat içinde kendiliğinden kaybolma ile karakterize olduğunu söyledi.
Bunun çok çeşitli mekanizmalarla ortaya çıkabildiğini ve toplumda çok sık
görüldüğünü belirten Başsoy, hemen hemen herkesin ömründe bir veya birkaç defa
farklı sebeplere bağlı olarak ürtiker atağı geçirebildiğini kaydetti.
Alerjik bünyeli kişilerde ''alerjik ürtiker'' görüldüğünü ifade eden Başsoy,
''Sıklıkla gıdalar ve ilaçlar, ayrıca toz, ağaç ot ve çiçek polenleri, ev tozu
akarları alerjik ürtikerin sebeplerindendir. Bazen ciltle temas eden bir
kimyasal madde de örneğin, dövme, boya, parfüm, lateks, kontakt ürtikere sebep
olabilir'' diye konuştu.
Alerjik egzamaların da alerjik madde ile temas sonucu oluşan bir başka cilt
hastalığı olduğunu bildiren Başsoy, ''Çocuk ve gençlerde geçici dövmede
kullanılan boya maddesine bağlı olabileceği gibi, her yaş grubunda metallere,
parfüm, lateks, deri, pudra, parafin, vazelin, formaldehit, yaygın olarak
gündelik yaşamda kullandığımız kozmetiklerin içinde bulunan çok çeşitli
maddelere bağlı olarak görülebilir. Alerjik bünyeli kişilerde bu tip egzamalar
daha sık ortaya çıkar'' şeklinde konuştu.
ALERJİDEN KORUNMAK İÇİN…
Alerjiden korunmanın, alerjenin saptanmasıyla mümkün olabildiğini, bunun
saptanması amacıyla çok çeşitli alerji testleri yapıldığını vurgulayan Başsoy,
bu testlerin farklı şekillerde yapılabildiğini bildirdi.
Deri prick testinin, deri içine alerjen maddelerin verilmesiyle o bölgede oluşan
yanıtın değerlendirilmesi esasına dayalı olduğunu ve genellikle polen, akar,
gıdalar ve diğer solunumsal alerjenlere bağlı olan alerjiyi saptamanın mümkün
olduğunu anlatan Başsoy, deri yama testlerinin ise ciltle temas eden kimyasal
maddelere karşı olan alerjinin saptanmasında kullanıldığını söyledi.
Son zamanlarda kanda spesifik IgE düzeyleri bakılarak yapılan, genellikle gıda
ve solunumsal alerjenlerin saptanabildiği kan testlerinin de geliştirildiğini
belirten Başsoy, York testinin de günlük yaşamda tüketilen, süt, maya, yumurta,
et, buğday çavdar gibi besinlere karşı duyarlılık olup olmadığını gösterdiğini
kaydetti.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Öztürk Başsoy, ''Alerjiden korunmak ancak alerjenin
saptanmasıyla mümkün olmaktadır. Bu sebeple ileri alerji testlerinin yapılması
ve bu testlerin uzman doktorlar tarafından değerlendirilmesi gereklidir''
uyarısını dile getirdi.
Bu haber 1,260 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle