Mucize süt!!!
15 Ağustos 2011 09:20 tsi
Kemiklerin güçlenir, kasların sıkılaşır, dokuların canlanır, beynine enerji gider, dişlerin çürümez, saçların dökülmez, cildini korur, sindirim sistemini düzene koyar, hasta olmanı önler, yaşlanmanı geciktirir.
A. Ali Ural / Zaman
Süt
-Baba bu çocuğun başı neden büyük?
...
-Bilmiyor musun?
-Bu soru çok büyük.
-Hasta mı?
-Hasta bir dünyanın çocuğu.
-Başı düşecek gibi bedeninden.
-Siyah çığ.
-Anlamadım.
-Ben de anlamıyorum.
-Bana kim anlatacak?
-Fil bacaklı çocuklar.
-Ne anlatacaklar?
-Dal bacaklı çocukları.
-Şişman çocuklar mı kıtlığın nedeni?
-Çocuklar masumdur.
-Suçlu kim?
-Başları küçük adamlar.
-Ne yapacağız?
-Süte ihtiyacımız var.
-O da nereden çıktı?
-Annelerin merhametinden.
-Süt mü kurtaracak dünyayı?
-Merhamet kurtaracak.
-Süt içersem boyum uzar değil mi?
Kemiklerin güçlenir, kasların sıkılaşır, dokuların canlanır, beynine enerji gider, dişlerin çürümez, saçların dökülmez, cildini korur, sindirim sistemini düzene koyar, hasta olmanı önler, yaşlanmanı geciktirir.
- Mucize!
- Sana bir mucize öyküsü anlatayım mı?
- Bir süt öyküsü mü bu?
- Bir merhamet öyküsü:
Akıllı, güçlü ve cömert bir kadındı Ümmü Mâbed. Kabilesi içinde saygın bir yeri vardı. Kıtlık yıllarında, Kudeyd'deki çadırının önüne oturur, oradan geçen yolcuların su ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırdı. Hicret sırasında Peygamberimizle, Hz. Ebu Bekir, Âmir b. Füheyre ve Abdullah b. Uraykıt onun çadırına uğradılar. Dinlenmeye ve yiyeceğe ihtiyaçları vardı. Ondan hurma, et veya süt almak istedilerse de hazırda bir şey olmadığından satın alamadılar.
Gelenleri tanımayan Ümmü Ma'bed'e çadırın yanındaki keçiyi göstererek: "Ey Ümmü Mâbed! Bu keçi niye burada duruyor?" diye sordu Hz. Peygamber (sav). Ümmü Mâbed: "Sürüden geri kaldı da ondan!" dedi. "Sütü var mı?" diye sordu Efendimiz. "Hayır!" diye cevapladı Ümmü Ma'bed. "Keçiyi sağmama izin verir misin?" diye sordu bu kez Hz. Peygamber (sav). "Tabiî. Şayet sütü varsa," diyebildi.
Sevgili Peygamberimiz keçiyi getirtti. Besmele çekti. Dua ettikten sonra büyükçe bir kap istedi. Sonra keçinin memesini eliyle sıvazladı. İşte o zaman çocuğum gerçekleşti akla hayale sığmayacak olan. Keçinin süt damarları harekete geçti ve memeleri süt ile doldu. Kap taşana kadar sağdı Hz. Peygamber (sav). Önce ev sahibi Ümmü Mâ'bed'e sonra arkadaşlarına içirdi. En son kendi içti ve şöyle buyurdular: "Kavmin sâkisi herkesten sonra içer!
Bir mucize bu!
Evet bir merhamet mucizesi. Dinle bak neler oldu sonra:
İkinci defa kaba süt sağdı ve doldurdu. Tekrar içtiler. Nihayet üçüncü defa doldurup kadına teslim etti ve bunu gelince kocası Ebu Mâbed'in içmesini söyledi. Giderken de sütün ücretini zorla kabul ettirdi Ümmü Mabed'e. Bir müddet sonra kocası gelince kaptaki sütü görüp nereden geldiğini sordu. Olanları anlatınca, "Vallahi, Kureyş'in yakalamak için peşine düştüğü adam bu olabilir. Anlat bakalım nasıl bir adamdı?" dedi Ebu Mâbed.
Nasıl biriymiş Peygamberimiz?
Bak çocuğum Ümmü Mâbed O'nu nasıl anlatıyor:
"Çok güzel biriydi gördüğüm. Şişman olmadığı gibi zayıf ve ince de değildi. Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı. Saçı, kirpikleri ve bıyıkları gürdü. Sesi kalındı. Sustuğu zaman vakarlı, konuştuğu zaman da heybetli idi. Uzaktan bakıldığında insanların en güzeli ve en sevimlisi, dedirtiyordu kendine, yakından bakıldığında da hoş bir görünüşü vardı. Çok tatlı konuşuyordu. Orta boylu idi. Bakan kimse, ne kısa, ne de uzun olduğunu söyleyebilirdi O'nun. Üç kişinin arasında en güzel görüneni ve nur yüzlü olanıydı. Arkadaşları, ortalarına almış durumda hep onu dinlediler, bir şey istediğinde hemen yerine getirmeye çalıştılar. Konuşması tok ve kararlı idi. Asık yüzlü değil, güleçti. Kimseyi kınadığını ve azarladığını görmedim."
-Ben de görmek isterdim Peygamberimizi.
-O zaman sütünü paylaş başı büyük çocukla.
-Görür müyüm o zaman?
-Elbette süt ırmağının yanında tutar elini.
-Süt ırmağı mı var?
-Bir ülke hayal et, süt ırmakları akıyor orada.
-Demek orada bekliyor bizi Peygamberimiz.
-Orada bekliyor, evet.
-Baba, o keçiye ne olmuş sonra?
Ümmü Mâbed'in bildirdiğine göre, keçi hicretin on sekizinci yılındaki kuraklığa kadar yaşamış. Hayvanlar o sıralarda yiyecek ve içecek bir şeyler bulamazken, akşam ve sabah süt vermeye devam etmiş o.
Baba çocuğun başının neden büyük olduğunu biliyorum ben.
-Neden büyük?
-Hani biliyordun?
-Bu soru çok büyük.
Büyüklere not: Somali'de yeterli ve sağlıklı su yok. Süt tozu yerine süt gönderilmesi için harekete geçelim.
a.ural@zaman.com.tr
Bu haber 2,049 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle