Güneş kansere karşı koruyor | " /> Güneş kansere karşı koruyor | "/>

En Sıcak Konular

Güneş kansere karşı koruyor

16 Temmuz 2008 17:47 tsi
Güneş kansere karşı koruyor Araştırdık ve açıklıyoruz. Güneş’in kansere karşı koruduğu bilimsel olarak kanıtlandı! Diğer taraftan güneş kremlerinin zararları ortaya çıktı! Dr. Murat Kınıkoğlu anlatıyor.

Yaz ayları geldi mi önce küresel ısınma ve yakıcı güneş var kaçın haberleri, ardından durmadan yükselen faktörleri ile güneş yağı reklamları başlar… Bu kime fayda sağlar?

Hayat kaynağımız güneşten neden kaçıyoruz anlayamadık! Güneş ve güneş kremlerinin iç yüzünü uzmanına Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Kınıkoğlu’na sorduk.

İşte güneş ve güneş kremi hakkındaki tüm gerçekler…

Yeteri kadar güneş ışını almazsanız esas o zaman kanser riskiniz artar 

“Ben güneş yağı sürmem.... Her yaz eşimin, Ozon tabakasının delindiği ve yakında cilt kanseri olacağımla ilgili küçük konferansını gülümseyerek dinlerim. Atalarımız binlerce yıl güneşin altında gezdiler. Afrika da hala milyonlarca insan çırılçıplak güneşin altında geziyor hepsi cilt kanseri mi oluyor ki, ben koca bir senenin bir haftasında, kısacık tatilimde güneşlenerek mi kanser olacağım!

Son günlerde gazetelere bakarsanız haberler hep aynı; Ozon tabakası delindi… Güneşin zehirli, öldürücü ve delici  ışıkları tüm dünyayı kapladı... Cilt kanseri sayısında muazzam bir artış var... (Siz de her an cilt kanseri olabilirsiniz demek istiyorlar ...)  Dikkat edin, muhtemelen aynı sayfanın altında veya ertesi gün “ 90 korumalı yeni güneş yağlarının nasıl kanserden koruduğuna dair” bir yazı okuyacaksınız....

Firmaların rekabeti sonucu yağların “koruma gücü” giderek artarak ve çeşitlenerek nerdeyse yüze yaklaştı... Birkaç yıla kalmaz üç yüz milyon koruma, iki trilyon korumayı duyarsanız şaşmayın... Yeteri kadar güneş ışını almazsanız esas o zaman kanser riskiniz artar....”

Güneş’in kansere karşı koruduğu bilimsel olarak kanıtlandı!

“Çalışmalar, güneşle sentezlediğimiz D vitamininin, başta kolon kanseri olmak üzere, akciğer, prostat kanseri ve lenfomaların oluşumunu önlediğini gösterdi. Özetle, “Vücudumuzun kanserden koruyucu D vitaminini yeteri kadar sentez edebilmesi için güneş ışığına ihtiyacı var.”

Bazı bilim adamları; son yıllarda kanser oranlarında ki artışın nedenlerinden birisi olarak; modern yaşamın, hepimizi güneşten uzak, kapalı kümeslerde yaşamaya mahkum etmesi olduğunu düşünüyorlar. Bir güneş ülkesi olmamıza rağmen çoğumuzun, özellikle yaşlılarımızın ve çocuklarımızın, eskisi gibi güneş ışığı almadıkları bir gerçek. Kendi çocukluğunuzu bir düşünün…

Şimdi işin diğer yönüne bakalım. Bilim adamları laboratuardaki hayvan çalışmalarında vitamin D’nin anormal hücre büyümesini engellediğini göstermişler. Son üç ayda, D vitamininin kanseri önlemede ve kanser tedavisinde etkili olduğuna dair dört araştırma daha yayınlandı ve D vitamininin başta kolon kanseri olmak üzere, akciğer kanseri ve lenfomada, hatta cilt kanserini önlemede bile etkili olduğu ispatlandı. Amerikan Wake Forest üniversitesinde yapılan bir çalışmada “sağlıklı” dozda alınan güneş ışığının prostat kanserine yakalanma riskini % 50 azalttığı görüldü. Ancak bizim gibi kumral/esmer tenlilerin yeterli D vitamini sentezi için beyaz tenlilere göre daha fazla güneş ışığı almaları gerekiyor. Basitçe şöyle söyleyebiliriz; beyaz tenli bir kuzey Avrupalının 15 dakikada sentezlediği D vitamini için bizim yarım saat, zenci bir Afrikalının ise bir saat güneşte yatması lazım.

 “Güneş ışınlarının; akıllıca kullandığınız takdirde prostat, barsak, akciğer kanseri olmanızı önleyici rolü var; buna karşılık dozunu kaçırırsanız cilt kanseri olma ihtimaliniz artıyor…”

Güneş ışığından yararlanmanın doğru yolu nedir?

Hayatın kaynağı olan güneş, söylenildiği gibi sağlığımız için tehlikeli değil aksine son derece yararlıdır. Kas, eklem ağrıları, romatizma, kanser türleri ve Multiple Sclerosis hastalığı üzerinde olumlu etkileri gösterilmiştir. Önemli olan; yaz tatillerinizde cildinizde yanık oluşturmadan, günde 10-15 dakikadan başlayıp, cildinizi alıştırarak güneşlenmeniz... Tekrarlayan şiddetli güneş yanıklarının ve saçı olmayanların kafasında oluşan yanıkların cilt kanseri ile ilişkisi gösterilmiştir ama “cildinizde yanık oluşturmadan tedrici güneşlenmenin ”cilt kanserine neden olduğu ispat edilememiştir.

Güneş yağlarının “melanoma kanserine” karşı koruyucu etkisi yok!

“Sakın güneş yağı sürmeden güneşe çıkmayın yoksa cilt kanseri olursunuz” demek “Sakın denize girmeyin boğulursunuz” demeye benziyor. Güneşin kızgın olduğu saatlerde mutlaka gölgeye kaçın. Çocuklarınızın bu saatlerde çıplak güneşin altında dolaşmasına izin vermeyin. Güneşten faydalanma şansınız koca bir yıl içinde bir hafta on günü geçmiyorsa, araya yağ ve kimyasal maddeleri sokmadan vücudunuzun azar azar güneşten faydalanmasına izin verin.

“Cilt kanserlerinin et tehlikelisi ve en hızlı ilerleyeni“melanoma” adını verdiğimiz türüdür. ABD’deki tüm kanser ölümlerinin %1 buçuğunu yapıyor. Genetik geçiş melanoma ve cilt kanserlerinin oluşumunda çok önemli. Beyaz tenli, sarışın, kızıl saçlı, açık renk gözlü olanların riski, bizim gibi kumral esmer-ırka kıyasla 6 misli fazla. Bu yüzden kuzey Avrupa ülkelerine göre şanslıyız. Satın aldığınız güneş yağlarının içinde Para Amino Benzoik Asit, Octyl Methoxycinnamates, Benzofenon ve Titanyum Oksit gibi kimyasal maddeler vardır. Her gün yeni çeşitleri piyasaya sunulan bu yağların yeterince kontrol edildiğini ve uzun yıllar devam eden klinik çalışmalarla zararsız olduklarının kesin olarak gösterildiğine inanabiliyor musunuz? Ben inanmıyorum... The Sunday Times kaynaklı bir makalede, Norveçli bilim adamlarının, güneş yağlarının %90’ında bulunan Octyl Methoxycinnamate’ın, düşük dozlarda bile fare hücrelerini öldürdüğünü gösterdiği yazıldı. Kalitesiz ve bayat güneş yağlarının benim de birkaç hastamda şahit olduğum cilt mantarına neden olma tehlikesi de cabası...En önemlisi şu; güneş yağları (en yüksek koruma faktörlü olanlar bile) basit cilt kanserlerinden korunmada etkili olsalar bile esas korktuğumuz “melanoma”yı önleyemiyorlar. Bu yüzden sakın “Nasılsa güneş yağı sürdüm diyip akşama kadar güneşin altında yatmayın...”

Güneş kremlerinin vücuda verdiği zararlar neler?

“Güneş kremlerinin üzerinde kaç koruma faktörlü oldukları yazar. Koruma faktörü kelimesinden şunu anlıyoruz: Santimetrekaresine 2 mg krem sürülen ciltte hafif bir eritem oluşması için ne kadar güneş radyasyon dozu gerektiğini ölçülüyor. Teorik olarak koruma faktörü fazla olan güneş yağlarının güneşin radyasyonundan daha çok koruduğu düşünülüyor. Burada iki sorun var:

Güneş yağlarının yeterinde denetlendiğine inanmıyorum. Bir güneş yağının radyasyondan koruma gücü fazla olabilir ama bunlar da neticede kimyasal maddelerdir, radyasyondan korurken aynı andı emilme yoluyla vücuda zararlı kimyasalların girmesine neden olabilirler. Nitekim  The Sunday Times kaynaklı bir makalede, güneş yağlarının % 90’ında bulunan Octyl Methoxycinnamate’ın, düşük dozlarda bile fare hücrelerini öldürdüğünü gösterildi. Bu hafta ise İsveç kaynaklı bir haberde güneş yağlarında zararlı zincoxid maddesi bulunduğu ve çocuklar için zararlı olabileceği yazıldı.

  • Bazı hastalarımda kalitesiz güneş yağlarına bağlı olarak vücudda mantar enfeksiyonları geliştiğine bizzat şahit oldum.
  • Güneş yağı kullanan kişiler sakın ola ki güneşin zararlarından tamamen kurtulduklarını sanmasınlar. Güneşin altında yandıkları takdirde yani 2. ve 3. derece yanıklar oluştuğu takdirde yağda sürseler ilerde cilt kanseri riskleri artar.
  • En doğrusu güneşin yatay geldiği sabah ve akşam saatlerini tercih etmektir. Bu saatlerde güneşin altına yatan kişilerin ciltlerinde GÜNEŞ YAĞI KULLANMASALAR BİLE  yanık oluşmaz ve cilt kanseri riskinde artış olmaz.”

 

www.iyilikguzellik.com özel Nihal Doğan

Konuyla ilgili diğer haberler:

Hassas bebek cildine bakım:
http://www.iyilikguzellik.com/haber.php?haber_id=250

Güneş kreminde ölümcül tehlike:
http://www.iyilikguzellik.com/haber.php?haber_id=249



Bu haber 6,968 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,381 µs