En Sıcak Konular

Her derdin devası halk tıbbında

13 Temmuz 2008 09:50 tsi
Her derdin devası halk tıbbında Atalarımız doğayla daha iç içe bir hayat sürdüler. Yaraların pansumanı, hastalıkların ilacı hep doğadandı. Bu büyük birikim, hala yaşatılıyor. En çok bilinen halk ilaçları için tıklayın...

Halk hekimliği veya geleneksel tıp, ilk insanın tabiat olayları karşısında takındıkları tavırlar ve münasebet şekillerinden doğmuştur. Dini inançların önem kazandığı bu toplumlarda sağlık ve hastalık da, insan bedenine yabancı unsurların girmesi ve onların yaptıkları kötülüklerle izah edilirdi.

Halk hekimliği veya halk tıbbı, modern tıptan farklılıklar gösterir. Geleneksel tıp, kültürün bir parçası olarak halk arasında yaşar. Geleneksel toplumlarda bir kişinin, bir hastalık hakkında bildiği bir şeyi, diğer fertler de bilmektedir. Bu bilgiler, kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır. Böyle bir toplumda bir kişi diğer kültür unsurlarını nasıl öğreniyorsa, halk tıbbını da öyle öğrenmektedir.

Bu halk ilaçlarının hazırlanmasında ise çoğunlukla çevrede yetişen bitkilerden yararlanılmaktadır. "Şifalı bitkiler" denen bu tür bitkilerin ülkemizde yoğun bir kullanımı vardır. Bunların bir kısmı halk arasında oldukça tanınmakta ve bazı hastalıklarda sıkça kullanılmakta iken, bazıları ise sadece halk hekimleri tarafından tanınabilmektedir. Bu tür bitkiler ve hastalıkları tedavideki etkileri ile ilgili olarak eczacılık fakültelerinde de çeşitli araştırmalar yapılmakta ve bu araştırmalar yayınlanmaktadır.

Modern tıbbın tedavi ve bakım teknikleri ile halk tıbbı arasında benzerlikler görülebilmektedir. Örneğin ağrılar için kullanılan aspirin, aslında halk tıbbının uzun yıllar kullandığı kinin, kokain gibi bitkilerin geliştirilmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde halk arasında bazı hastalıklarda kullanılan çeşitli bitkilerin, yapılan araştırmalar sonucunda bu hastalıklara karşı gerçekten etkili oldukları belirlenmiştir. Halk tıbbında görülen bazı tedavi uygulamalarının ise, yine modern tıptaki doktor tedavileri ile benzerlik gösterdikleri saptanmıştır.

HALK İLAÇLARI

Arı sokması

a)Arının soktuğu yere buz konulur, buz yoksa soğuk suda tutulur ya da çamur sürülür.

b)Bir demet maydanoz dövülür, arının soktuğu yere sarılır.

c)Arının soktuğu yere sarımsak sürülür.


Ateş Düşürme

a)Sirkeye batırılmış bez alına, boyuna, el ve ayaklara, bedene konur. Bu işlem ateş düşünceye kadar yinelenerek sürdürülür.

b)Bir limon sıkılır, içine ,aspirin atılıp eritilir, eriyik hastanın alın gibi yerlerine sürülür.

c)İspirto, aspirin, bir iki damla zeytinyağı damlasından oluşan karışım vücudun eklem yerlerine sürülür.

Astım

a)Kırk gün güvercin yumurtası çiğ olarak aç karnına içilir.

Ağrılar

a)Kara lahana yaprağı ateşle ısıtılır. Ağrıyan yere konur. Bu işlem sık sık tekrarlanır.

b)Keten tohumu kaynatılarak lapa hale getirilir, bir miktar kına ve neft yağı ile karıştırılarak ağrıyan yere sürülür. Bu işlem günde bir kez olmak üzere birkaç gün yapılır.

c)Kuru tütün ufalanarak bir miktar rakıya karıştırılıp krem haline getirilir. Ağrıyan yere merhem gibi sürülür.

d)İnce kum ateşte kavrulur, içine çekirdeği ile birlikte dövülmüş zeytin karıştırılır, oluşan karışım sıcak olarak ağrıyan yere sarılıp bağlanır. Bu işlem üç dört gün tekrarlanır.


Ayak ağrısı:

Kaya tuzu sıcak suda eritilir, ayaklar bu suda on dakika kadar tutulur.

Burkulmalara karşı:

Kuru soğan tuzla ya da zeytinle havanda dövülerek burkulan yere bağlanır.

Baş ağrısı

a)Bütün bir patates halka dilimler halinde kesilir, üzerine kahve serpilerek alna bağlanır.

b)Limon halka dilimler halinde kesilir, alna bağlanır.

c)Hayvanın ödü ile kına karılarak alna bağlanır, birkaç saat bekletilir.

Bronşite karşı

a)Keten tohumu ve nöbet şekeri karıştırılarak dövülür ve yenir.

b)Bir dilim ekmek iyice kızartılır, közde kızartılan ekmek dilimi sirkeye batırılıp göğse konur.

Bademciğe karşı

a)Pamuk ispirtoyla ıslatılıp üzerine karabiber serpilerek boğaza bağlanır.

Böbrek taşı için

 a)Döngel (muşmula) yaprağı kaynatılarak çay gibi içilir, bu işleme taş düşünceye kadar devam edilir.

b)Her sabah maydanoz veya yoğurt suyu içilir.

Burun kanaması

a)Yumurta kabuğu yakılarak kül haline getirilir. Burun kanadığında bu kül burna çekilir.

Basura karşı

a)Sarımsak sürülür. Bu işlem sürekli her sabah yapılır.

b)Yabani güllerin orta kısmı kaynatılıp çay gibi içilir.

Dolama

a)Bamya sütle pişirilerek parmağa sarılır.

Gribe karşı

a)Limonlu nane ya da limonlu ıhlamur kaynatılarak çay gibi içilir.

Göz arpacığı

a)Arpacık üzerine sarımsak sürülür.

İshal

a)Bir kahve kaşığı kahve limon suyuyla karıştırılarak içilir.

b)Bir çay bardağı yoğurt bir çay bardağı karbonatla karıştırılarak yenir.

Kansere karşı:

Isırgan otunun yazın tazesi, kışın kurusu çay gibi kaynatılır, her sabah aç karnına içilir.

Kabakulak:

Hastaya kırmızı helva yedirilir, kabakulak olan yere tava karası sürülür.

Karın şişliği:

Kepek ve sirke karıştırılarak ısıtılıp karına bağlanır.

Kireçlenme:

Kireçlenme olan yerlere balık yağı sürülür.

Kulak sancısı:

Kulağın içine bir damla pırasa suyu akıtılır.

Köpek ısırması:

Köpeğin ısırdığı yere ekmek mayası bağlanır.

Mide ağrısı

a)Balla süt karıştırılıp içilir.

b)Andız kökü kaynatılarak suyu çay gibi içilir.

c)Aç karnına tahin helvası yenir.

d)Siğil yaprağı çiğnenip yutulur.

Mayasıl

a)Ateşte parpulanan (közlenen) patlıcan toz kına ile karıştırılır. Mayasıl olan yere konur ve bir bezle bağlanır.

b)Şeftali yaprağı kaynatılarak on gün boyunca çay gibi içilir.

c)Kirpi eti yenir.

d)Mürver bitkisinin tohumu yutulur.

Nefes darlığı

a)Isırgan otu kaynatılarak her gün çay gibi içilir.

b)Kara turp oyularak içi bal ile doldurulurTurpun altından ince bir delik açılır,bir kabın ağzına yerleştirilir.Bir gece bekletilir,daha sonra sızan bal yenir.

c)Çam kozalağı kaynatılarak çay gibi içilir.

Öksürük

a)Bir kaşık bal ile bir kaşık limon suyu karıştırılarak içilir. Bu işleme her sabah aç karında birkaç gün devam edilir.

b)Elma, ıhlamur ve limon kabuğu ile birlikte kaynatılır, her sabah aç karında çay gibi içilir.

c)Maydanoz çiğ olarak yenir.

Pişik:

Yakılan kuru sazın külü pişiklere sürülür.

Romatizma

a)At kestanesiyle nöbet şekeri dövülerek karıştırılıp yenir.

b)Bir kazan suya bir teneke arpa konup kaynatılır, su dayanabilecek sıcaklığa düşürülür. Hasta kazanın içine girip bir saat bekletilir.Bu işlem birkaç gün tekrar edilir.

c)Bir kazan suya bir demet sultan otu konularak kaynatılır.Su dayanabilecek sıcaklığa düşürülür.Hasta içine girerek bir saat bekletilir.Bu işlem birkaç gün yinelenir.

d)Hasta,boğazına kadar yığın halinde bulunan büyük baş hayvan gübresi içine gömülür,bir saat bekletilir.

e)Rendelenmiş kereviz kökü suyundan bir bardak içilir.

Saç bakımı:

Saç uzaması ve dökülmesi için ilkbaharda asma dalları kırılarak damlayan suları şişeye toplanır, bununla baş yıkanır.

Sarılık:

Hastalığa yakalanan kişinin alnı yada göğsü jiletle çizilir (Önemli not: Sadece ehil olan, bu işi bilen kişilere, doktor onayıyla yapılmalıdır).

Sırt ağrıları

a)Bardak vurulur.

b)Ağrıyan yerlere bal sürülür,üzerine kırmızı ya da kara biber ekilir.Üzerine delikli bir gazete örtülür.Gazetenin üzerine de bir havlu yayılarak bir gece bu şekilde durulur.Bu işlem sık sık yinelenir.

Sıtma:

Kırlarda yetişen ve adına "sıtma otu" denen küçük pembe çiçekli bir bitki kaynatılır,çay gibi içilir.

Yara ve çıbanlara karşı

a)Yara ve çıbanların üzerine sinir otu bağlanır,bulunmazsa lahana yaprağı ya da domates bağlanır.

b)Soğanın içine sabun, bir parçacık da nişadır konulup pişirilir,normal sıcaklıkta yara ya da çıbanın üzerine bağlanır.

Zehirli hayvan ısırmalarına karşı:

Kibrit çöpünün baş tarafı kazınır, çıkanlar ısırılan yere konur.

www.kultur.gov.tr



Bu haber 2,962 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,002 µs