En Sıcak Konular

Margarin şakşakçıları ve gerçekler!

17 Nisan 2008 17:10 tsi
Margarin şakşakçıları ve gerçekler! Çocuklara margarin yedirmeyi tavsiye eden beslenme uzmanlarına, margarine övgü yazıları yazan gazetecilere soruyoruz: Kendi çocuğuna yedirir misin?

Ben kesinlikle margarin yemem mesela. Birincisi, içinde aslında ne olduğunu bilmiyorum. Pamuk yağından mı yapılır, motor yağından mı yapılır, hurma yağından mı? Bunun cevabı belli değil.

İkincisi, sıvı halden katı hale nasıl olduğunu anlamadığım bir yöntemle getiriliyor. Ne yayık tereyağı gibi yayıkta oluyor, ne süt kaymağı gibi kaynatılıp hazırlanıyor. Bilmediğimiz bir yöntem. Çince de bir ismi var: Hidrojenizasyon.

Üçüncüsü, margarin bir besin değil. Hiçbir şey değil. Hakiki tereyağı ve kaymağı düşünürsek mesela, bunların içinde Allah vergisi vitaminler, mineraller var. Yumuşak dokularımız, iç organlarımızın korunması, eklemlerimiz için ihtiyaç duyduğumuz “gerçek ve doğal” yağ var. Oysa margarin koca bir hiç.

Bir şeyin besin olduğunu en iyi nasıl anlarsınız biliyor musunuz? Onu bakteriler, mayalar yiyorsa besindir. Üstüne böcek konuyorsa besindir. Bir kenara biraz margarin koyun, ayrı bir yere de tereyağı. Tereyağı kısa sürede bozulur, ekşir. Çünkü onu gözümüzle göremediğimiz bakteriler yemeye başlamıştır. Margarinin üstüne gelen de giden de olmaz. Aylarca bozulmaz, yıllarca bozulmaz.

Dördüncüsü, “margarin çok ucuz olduğu için bütçemiz ancak buna elveriyor” diyenlere hak vermiyorum. 100 yıl yaşayan büyüklerimizin iç yağı, böbrek yağı, kuyruk yağı yerken herhalde bir bildikleri vardı. Bu yağlar şu anda alabileceğiniz en hesaplı yağlar. Hayvanın güzel otlaklarda otlamış olması koşuluyla çok sağlıklı yağlar aynı zamanda. En iyi kebapçıların sırrının kuyruk yağı olduğu aklımızın bir köşesinde kalsın.

Beşincisi, içinde çok katkı maddesi var. Renginin belli bir sarılıkta olması için boya, kokusunun belli bir tereyağı taklidinde olması için parfüm, tadının süt taklidinde olması için başka katkı maddeleri… Kıvamı için başka katkı maddesi, parlaklığı için başka katkı maddesi…

Altıncısı, hayvancılığımıza darbe vuruyor. Küçükbaş büyükbaş hayvan besicileri üstü kaymak bağlayan mis kokulu sütlerden tereyağı yapıp kaymak yapıp bize satsalar daha iyi değil mi? Bugün bir sürü besici ve mandıra çalışanı talep azlığından işlerini kaybediyor. Köyünde aç kalıyor. Köylerden şehirlere göç ediyor, yerinden yurdundan oluyor.

Yedincisi, margarincilerin hiçbir işe yaramayan ürünlerini pazarlama şekillerini çok çirkin buluyorum. Margarinin içindeki “trans yağlar”ı, (yani aslında bir cinsten başka bir cinse geçirilmiş yağlar) vücudumuz tanımıyor. Biz trans yağ yemeye devam ettikçe bu yabancı maddeler vücudumuzu hasta ediyor. Bu gerçeği bilen New Yorklular mesela, bütün lokanta, kafeterya, vb. toplu yemek yenilen yerlerde trans yağ kullanılmasını yasakladı. Bir de reklamcılar, utanmadan “geri kalmış ülkenin geri kalmış insanları” gibi gördükleri bizleri, kalbe faydalı, çocuklarınıza mutlaka yedirin diye kandırmaya çalışıyorlar (bir avuç dolar için değer mi?).

Hadi margarin üreticilerini anladık. Yaptığı işten zaten utanan reklâmcıları da anladık. Peki, beslenme uzmanlarına ne oluyor onu anlamadık. Kol kola vermiş, “çocuklarınıza margarin yedirin” diyorlar. Vatan gazetesinde “Margarin çocuklar için sağlıklı bir enerji kaynağı” diye devasa bir haber yapan Ayşe Aydın’a ne oluyor onu da anlamadık. Ayşe Aydın’a ve beslenmekten haberi olmayan beslenme uzmanlarına soruyorum: Sizin bu marifetlerinizi okuyup, inanıp da çocuğunu margarinle beslemeye kalkan bir anne çocuğunun 15 yaşında kalp hastası olduğunu öğrenirse bunun vebalini üstlenecek misiniz? Vicdanınız rahat edecek mi? Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz? Kusura bakmayın Ayşe Hanım, piyasada bu kadar yayın varken, margarinin ne olup ne olmadığı bu kadar çok yazılıp çiziliyorken bir sürü insanın okuyacağı koca bir gazete yazısında margarini övebilmek için…(boşlukları siz doldurun). 

Sekizincisi, biz margarinleri “trans yağ”, “hidrojenizasyon” “pamuk yağı” diye deşifre ettikçe içinde bunların olmadığı yeni margarinler türetiyorlar. Şimdiki son model margarinlerden bazılarının bu maddeler, bu yöntemler olmadan hazırlandığını iddia ediyorlar. Sonuçta “Bed asla necabet mi verir hiç üniforma? Zerdus palan ursan eşek yine eşektir”!

Arzu Aygen



Bu haber 944 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,405 µs