Başımızın tatlı belası: Adet sendromu

24 Kasım 2009 15:05 tsi
Neden bu dönemde vücudumuzda şişlik olur? Neden canımız tatlı ister? Ve neden dengelerimiz bozulur? Elvan Odabaşı anlatıyor...

Diyetisyen Elvan Odabaşı'nın yazısı...

Başımızın Tatlı Belası: Adet Sendromu 
 
Her sabah, yatağımızdan genel havamızda kalkarken, bazı günlerde daha mutsuz uyanırız. İçine rahatça girdiğimiz kıyafetler, o dönemde biraz dar gelir, eşimizin dediği “günaydın” kelimesini bile biraz daha farklı algılarız. Gün içinde rutine binen birçok şey yavaş yavaş gözümüze batmaya başlar, bakmışız ki daha alıngan ve daha hassas olmuşuz. Bu duygusal travmaların yanında bazılarımızın göğsünde hassasiyet, bazılarımızın belinde ağrı, kabızlık, yüzde çıkan sivilceler ve kaçınılmaksızın hepimizin vücudunda oluşan bir şişlik…

Tüm bu olaylar olurken, diğer yandan da yiyeceklerden tatlıya ayrı bir gözle, hayranlıkla bakmamız. Bir tane, bir tane daha derken, “merhaba” -mutluluk, pişmanlık döngüsü-. Tabii ki bunların altında yatan gerçek sebep, “ merhaba” adet döngüsü…

Neden bu dönemde vücudumuzda şişlik olur? Neden canımız tatlı ister? Ve neden dengelerimiz bozulur?

Bunların başlıca sebebi, hormon dengesinin değişmesidir. Değişen hormon dengesi, buna ilave B6 ve magnezyum eksikliği ile vücut su tutar. Barsaklarımızın iş yapma kapasitesi azalır, kabızlık oluşur. Yüzümüzde sivilceler çıkmaya başlar. Azalan östrojen yüzünden kan şekeri düşer, iştah artar ve artan iştah bizi direk tatlıya yönlendirir.

İşte tüm bunların kısaca özeti…

Bizim için önemli bu kutsal dönemin sıkıntılarını en az düzeyde yaşamak için yapmamız gereken ufacık değişiklikler daha rahat ve sakin bir adet dönemi yaşamamızı sağlar.
* Bu dönemde her zaman olduğu gibi öğün atlanmamalı, az ve sık beslenilmeye devam edilmelidir.
* Kan şekerini uzun bir süre dengede kalması için, tatlı, çikolatadan çok kuru baklagil ve kepekli, tam tahıllı ürünlere yönelim olmalıdır. Eğer adet olmadan bir hafta önce, öğünlerinizde kuru baklagil, bulgur pilavı gibi alternatifleri tüketirseniz, adet öncesi tatlıya eğiliminizin daha az olduğunu fark edeceksiniz.
* Eğer canınız illaki tatlı istiyorsa, hamur tatlılarından çok sütlü tatlı ve bitter çikolata ile süt bir ara öğün alternatifi olarak tüketilebilir.
* Bu dönemde özellikle oluşan kabızlık için, kuru baklagil ve kepekli ürünlerin yanında meyve-sebze tüketmek, bu sıkıntı için bir çözüm olacaktır.
* Vücutta oluşan ödemi en aza indirmek için, tuzu azaltıp, potasyumdan zengin besinleri tüketmekte fayda vardır. Bu besinlerde muz, patates, domates, salatalık, yeşil yapraklı sebzelerdir. Ama şunu da hatırlatalım ki fazla potasyum kabız yapar. Bu dönemde çayımızı daha açık içmek, her öğünde meyve-sebze tüketmek, kabızlığı önler, tatlı krizine iyi gelir ve potasyum almış oluruz. Bir taşla 3 kuş da vurulabiliniyormuş demek ki…
* B6 ve magnezyum içeren besinler de şişlik için iyi bir çözüm olacaktır. Yeşil sebzeler, tahıl, et, balık, badem gibi besinler tüketilebilir.

Yaşamın sunduğu her şeyi tatlı yiyerek değil, tatlı yaşayarak geçirmeniz dileğiyle

elvanodabasi.com

Bu haber 2,441 defa okundu.