En Sıcak Konular

İlaçla, makineyle sağlık olur mu?

4 Temmuz 2008 10:02 tsi
İlaçla, makineyle sağlık olur mu? Önümüzdeki yıllarda hastaneye veya doktora giderken biraz daha dikkatli olmamız gerekecek. Daha fazla ilaç, daha fazla tedavi, daha fazla ameliyat görünüyor ufukta.

Dünyada kendi vatandaşını en fazla “hasta eden” ülkelerin başında ABD gelir. En fazla ilacı onlar kullanır, en fazla vitamin hapını onlar içer, en fazla ameliyatı olur; gene de dünyanın “en sağlıksız” milleti olmaktan kurtulamazlar. Bunu Amerikalı yazar Shane Ellison söylüyor, dilimize “Batı Tıbbı Sağlığınızın Altını Nasıl Oyar?” ismiyle çevrilen kitabında.

Peki, Amerikalılar sağlık sektörü içinde kurulan tuzaklara nasıl bu kadar çok yakalanıyorlar? (Hastanın sadece sağlığı için çalışan dürüst hekimleri ve kuruluşları tenzih ederek yazıyoruz). Bunun birkaç sebebi var.

Birincisi, ABD’de ilaç reklamı yapmak serbest. Yani, televizyonda en çok izlenen dizinin arasında tansiyon ilacı, kalp ilacı reklamı oynatıyorlar. Bu reklamlar öyle “reklam işte, ihtiyacı olmayan ilgilenmesin” diyeceğiniz türden değil. Sevdiklerinizi kaybetme korkunuzu, yaşlanma korkunuzu, hastalık çekme korkunuzu körüklüyorlar. (Bizde de hastalık haftaları, margarin reklamlarıyla korku filmi kıvamında reklam denemeleri yapılmaya başlandı, son bir iki senedir.)

İkincisi, marketlerde ilaç satışı serbest. Yani Amerikalılar ekmek peynir alırken, bir de kolesterol hapını alıyorlar.

Bunlardan başka, ilaç veya tıbbi makine şirketleri halkla ilişkiler kampanyaları düzenleyerek belli hastalıkları “çok yaygınmış, durum çok feciymiş gibi” “lanse ediyorlar”. Kendi paralarıyla dernekler, vakıflar kuruyorlar, sonra bunları “halk hareketi” gibi gösteriyorlar. Dergilere ünlü isimleri konuk ediyorlar; onlar da hangi hastalıklardan, hangi ilaçlarla kurtulduklarını anlatıyorlar (tabii parasıyla). (Bizde doğal menopoz dönemini “hastalıkmış gibi” gösteren kampanyayı ve oyuncusu Derya Baykal’ı hatırlayın.)

İşte bu sebeplerledir ki, Amerikalılar dünyanın en çok tedavi gören ve “en sağlıksız” milleti.

Bu bizi niye ilgilendiriyor? Çünkü aynı uygulamaları, reklam serbestisini, marketlerde ilaç satışını, vs. bizde de yapmak istiyorlar. İlaç şirketleri, tıbbi makine üreten şirketler ülkemizde bir potansiyel görmüş olmalılar ki, yatırım yapmaya başladılar. Onların yatırım yapması “bizim daha fazla hasta olacağımız” anlamına gelmiyor mu?

Tıbbi alet hurdalığı

Hükümete bir yandan ilaç şirketleri, bir yandan tıbbi alet üreticileri baskı yapıyor. Bu gelişmelerden Prof. Dr. Osman Müftüoğlu da endişe duymuş olacak ki, bugün Hürriyet gazetesindeki köşe yazısında Türkiye’nin “tıbbi alet hurdalığı” haline gelmesinden korktuğunu yazıyor:

"…. İleri teknoloji iyi, hoş ve mükemmel bir gelişme sürecinde ama teşhis ve tedaviyi pahalı hale getirdi. Özellikle teşhis amaçlı teknolojinin kullanımında ciddi bir israf söz konusu olabiliyor. Eğer dikkat etmezseniz hastaneniz, şehriniz veya ülkeniz tam bir tıbbı "cihaz çöplüğü" haline gelebiliyor.

Tıbbı Görüntüleme Teşhis ve Tedavi Teknolojileri Derneği Başkanı "Sağlık yatırımlarının önü bir an önce açılmazsa teşhisler gecikip tedaviler pahalı hale gelebilir" diyor. Bu görüşü yalnızca tıbbı teknolojileri üretenler benimsiyor olmalı!

Bize göre Sağlık Bakanlığı’nın aldığı "yeniden yapılanma ve organizasyon" kararı doğrudur. Eğer gerekli önlemler alınmazsa yalnızca ülke içi sağlık hizmeti dengesi bozulmayacak, Türkiye dünyanın tıbbı alet hurdalığı olacaktır. Bunun önüne geçmek gerekiyor.

İleri teknoloji cihazların bizim insanımıza da hizmet vermesi sevindirici bir gelişmedir. Ama eğer dikkat edilmezse bu aletlerin getirdiği ekonomik yükü hafifletmek amacıyla gereğinden çok tıbbı inceleme yapılır hale gelir. Diğer taraftan aletleri kullanacak uzman, teknisyen ve teknik eleman desteği yeterli düzeye çıkarılmazsa ne bu aletlerden yeteri kadar verim alınabilir, ne de elde edilen sonuçlar beklendiği kadar güvenli olur. Bizim gibi devletin neredeyse halkının tamamına yakınının sağlık giderlerini üstlendiği ülkelerde -iyi ki de öyle-, eğer yeteri kadar kontrol edilmezse devlet desteği "sosyal devlet" olma iddiasından çok "sağlık sponsorluğu" haline gelir. Teşhis ve tedavide bu aletlerin ne zaman, ne sıklıkta ve nasıl kullanılacaklarını düzenleyen etkili bir yapılanma ortaya konulmadıkça zaten sınırlı olan sağlığa ayrılan ekonomik payın önemli bir kısmı boşuna harcanabilir……”

www.iyilikguzellik.com özel



Bu haber 1,350 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,006 µs