Janti ilaç tacirlerinin Türkçe meali

1 Temmuz 2008 13:42 tsi
İlaç şirketleri Türkiye, en çok ilaç sattıkları 10 ülkeden biri olsun istiyorlar. “Siyah giyinmiş adamlar” önce bizi hasta etmeye, sonra da ilaç satmaya çalışacak. Bu yazıyı kaçırmayın.

İşte Türkçe mealiyle ilaç şirketlerinin söyledikleri…

PricewaterhouseCoopers’ın (PwC) ilaç sektörünün geleceğini yansıtmak amacıyla hazırladığı '2020’de İlaç Sektörü: Vizyon: Nasıl bir yol izleyeceksiniz?' adlı rapora göre, küresel ilaç pazarı 2020'ye kadar bugünkü değerinin iki katını aşarak 1,3 trilyon dolar'a ulaşacak. Çin dünyanın en büyük 2. ya da 3. pazarı olacak. Türkiye Hindistan’la birlikte en büyük 10 ilaç pazarı arasında yer alacak.

iyibilgi, daha önce yaptığı haber ve söyleşilerle, ilaç pazarının oyunlarını gözler önüne sermişti. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, 5 yıl içinde Türkiye’nin ilaca harcadığı parayı 30 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini söylemişti. Hedeflerine ulaşmak için her yolu deneyecekler. İnsan kobayları rahatlıkla kullanabilecekleri deneyler yapmaya çalışıyorlar. Tüketiciye doğrudan ilaç reklamlarının yasal hale gelmesi için uğraşıyorlar. Her köşe başındaki dükkandan ilaç satılsın istiyorlar.

Bunlar Meclis’e kadar gelmiş, göz önündeki taktikleri. İlaç şirketlerinin bütün dünyada uyguladıkları diğer taktikleri “Satılık Hastalıklar (Ray Moynihan – Alan Cassels, Hayykitap)” kitabı çok güzel özetliyor. Doktorlara kongre bedeli, yurtdışı seyahati, ev kirası, araba, vs. şeklinde verilen hediyeler artacak. Gazeteler, dergiler ilaçların ne kadar faydalı olduğunu yazacak. Doğal ilaçlar ve önleyici tedaviler şarlatanlıkla suçlanacak. Hastalık bilinçlendirme günleri, haftaları, kampanyaları ile vatandaşın beynine “hastasın, hastasın, ilacımıza bağımlısın” mesajı verilecek. Kongrelerde eğitim verme adıyla ilaç ve tedavilerin “reklamı” yapılacak. Satılık doktorlar, bilimsel gerçekleri paylaşıyormuş gibi ilaçların reklamını yapan demeçler verecek. Ünlü isimleri, birkaç bin dolar karşılığında gönüllerinden koptuğu için bilinçlendirme çalışmalarının sözcüleri olarak göreceğiz (Derya Baykal –menopoz için hormon tedavisi reklamını hatırlayın). Bir ilacı en çok yazan doktorlar ilaç şirketlerinin “altın doktor” listesine girecek, bir dedikleri iki edilmeyecek. Gencecik ilaç satış mümessilleri, ellerinde ağır çantalarıyla doktorları markaja alacak, ilaçlarını sattırmak için ellerinden geleni yapacak.

Gazeteler, ilaç şirketlerinin bu canımız pahasına oynayacakları oyunu dudaklarında aptalca bir tebessümle karşılıyor. Gazetelere göre, bize daha çok ilaç satmak için yeni vatandaşlarımız işe alınacak. Araştırma-geliştirme (veya klinik araştırma) dedikleri ve aslında büyük oranda “insan kobayların kullanılması” anlamına gelen çalışmalarına izin verirsek büyük para kazanacağız. Bu sebepsiz, zamansız ve anlamsız tebessümün sahipleri ve söyledikleri aşağıda. İbret-i alem olsun diye yayınlıyoruz. (Aşağıdakileri okumadan önce, ilaç şirketlerinin neler yapabildiğini biraz anlayabilmek için lütfen bu linki tıklayın) 

PwC Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı ve İlaç Sektörü Lideri Zeki Gündüz:

Bugün Türkiye'nin 20 milyar dolarlık sağlık harcamasının 11 milyar dolarını ilaç sektörü oluşturuyor. Bu rakamın 5 yıl içinde iki katını aşması bekleniyor. Bu da ister istemez bu alandaki tüm oyuncuların dikkatini çekiyor.

(Meali: Türk halkı ilaçlara gereğinden fazla para harcıyor. İlaçlara çok kolay inanan bu ülkede, daha da fazla insanı kandıracaklar. Sırtımızdan çok para kazanacaklar. Herkes tetikte, nasıl daha çok para kazanabilirim diye bekliyor.)

Araştırmacı İlaç Şirketleri Derneği Genel Sekreteri Engin Güner: Türkiye'nin 2008’de yenilikçi ilaç sektöründe rekabet etme ve küresel yatırımlardan büyük pay alma fırsatını yakalayacağına inanıyor. Ancak karar vericilerin doğru vizyon, strateji ve politikaları uygulamasının şart olduğunu da belirtiyor: “2007’de Türkiye yeni ilaçlara yönelik küresel yatırımların yüzde 1’den düşük bir oranını çekebildi. İrlanda veya Singapur gibi yenilikçi ilaç 'kaplanlarının' modellerini değerlendirerek ve doğru politikaları uygulayarak, Türkiye yenilikçi ilaçlara yönelik yeni yatırımlardan yılda yaklaşık 1 milyar dolar çekebilir.”

(Meali: Karar vericilerin doğru karar vermesinden kasıt, ilaç şirketleri için gereken yasaların zorluk çıkarmadan Meclis’ten geçirilmesi olsa gerek. Bebek, çocuk, hamile ve zihinsel özürlülerin de dâhil olduğu insan kobaylar, serbest ilaç reklamı, her köşe başında ilaç satılması gibi yasalar.)

İlaç satış kölesinin özellikleri:

İlaç şirketleri bize 30 milyar dolarlık ilaç satmaya çalışırken, mürekkep yalamış güzel görünüşlü gençlerimize bayağı bir iş düşecek.

Günün herhangi bir saati, haftanın herhangi bir günü çalışacak, güzel görünüşlü, güzel konuşan, biraz da okumuş, şirketin istediği her yere, her vakit gidebilecek, insanlarla iyi anlaşan, içi ilaç dolu ağır çantalarla zırt pırt doktor kapılarından içeri girmeye çalışacak (ve en önemlisi, bu işlere katlanıp çok para kazanırken, “ben ne yapıyorum, neye hizmet ediyorum” diye düşünmeyecek) genç Türkler “tıbbi satış temsilcisi” olarak çalışabilir.

Hangi şirket, kaç satıcı alacak?

Pfizer: 2007'de Pfizer Türkiye'ye 250 kişi katıldı. 2008'de de büyümeye devam edeceğiz.

(Meali: Size daha fazla ilaç satmak istiyoruz. Kararlıyız, kazanacağız. Top yuvarlak ama biz değiliz.)

Janssen Cilag: 2007'de yüzde 39 büyüme kaydettik. Büyümeye 2008 ve takip eden yıllarda da devam edeceğiz. Mevcut ürünlerimizle büyümenin yanı sıra, hem bu pazarlara yeni ürünler vereceğiz hem de 2008 ve önümüzdeki yıllarda farklı terapötik alanlarda yeni ürünlerimizi hizmete sunacağız. 2008 yılı içinde en az 30 kişilik işe alımımız olmasını planlıyoruz. Bu alımların büyük bir kısmı pazarlama, satış ve medikal departmanlarımız için olacak.

(Meali: Yeni hastalıklar ve bu hastalıklar için yeni ilaçlar, yeni tedaviler icat edeceğiz. Yepyeni şeyler düşünüyoruz, çok sürprizimiz var. Her yönden saldırabiliriz.)

Merck Sharp Dohme: İlaç ve aşılarımız, sağlık bakımı sistemi içinde kabul gördükçe ve başarı kazandıkça, biz de çalışan sayımızı artırmaya devam edeceğiz. Planlamamıza göre, MSD medikal ürün temsilcilerinin sayısını aşamalı olarak artıracak. Ayrıca, ilaç ar-ge alanında da personel sayısını arttırmayı düşünüyoruz.

(Meali: Devlet yeni aşılarımızı ve ilaçlarımızı onaylarsa işe yeni insan alırız. Onay yoksa istihdam da yok. İlaç deneylerimizi Türkiye’de yapmayı düşünüyoruz. Elinizde kobay var mı?)

Roche: 2008’de farklı bölümlerde görev yapmak üzere 30-35 kişiyi bünyemize katmayı planlıyoruz. Başta medikal ve pazarlama bölümlerimize olmak üzere, bilgi işlem, klinik çalışmalar, ruhsatlandırma, iş geliştirme gibi alanlarda da alımlar yapmayı planlıyoruz. 2008'de tıbbi tanıtım temsilcisi alımı yerine doktorlardan oluşacak medikal tanıtım uzmanı pozisyonuna 17 kişilik alım yapacağız.

(Meali: En çok ilaç satıcısına ihtiyacımız var. İlaç deneylerimizi bu ülkede yapmak istiyoruz. İlaç satarken, uzun senelerini tıp tahsiline vermiş gençleri kullanacağız; hekimlik yaptırmayacağız, ilaç sattıracağız.)

Mustafa Nevzat İlaç San. AŞ: 2007'de Amerika pazarına açılmamızla birlikte, 2008 büyümeyi hedeflediğimiz bir yıl olacak. Bu hedef doğrultusunda tüm organizasyonumuzu satış odaklı olarak yapılandırıyoruz, sektöre daha geniş ürün yelpazesiyle çıkmayı planlıyoruz, üretim sistemlerimizi yeniliyor ve yeni yatırımlar üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Satış ve pazarlama ekibimize yıl içerisinde yaklaşık 150 tıbbi mümessil katacağız. Üretim birimlerimizde de farklı pozisyonlarda ve niteliklerde yaklaşık 100 kişiyi aramıza katacağız.

(Meali: Bizim ürün dediğimize bakmayın, masadan, sandalyeden bahsetmiyoruz. Annenizin, babanızın, sevdiklerinizin canını kurtaracağını umduğunuz ilaçlara biz burada “mal” gözüyle bakarız. Bunlardan bol bol yapıp bol bol satmaya ve çok para kazanmaya uğraşırız.)

Taymed: 2008'de ilaç ve medikal ürün satış ve promosyonunda personelin istihdamında yüzde 20’lik bir büyüme öngörüyoruz. Yani 150-160 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor. Bu sektörde çalışmayı tercih edenler, ilk 6 aydan sonra prim, yemek parası, araç, kariyer gelişimine yönelik ara eğitimler, cep telefonu hattı, sınırlı kaza/hayat sigortaları, giyim yardımı, liyakata göre otomatik izin hakları gibi olanaklardan yararlanabiliyor.

(Meali: Satıcılara çok değer veriyoruz. Hatta onlara cep telefonu hattı bile veriyoruz. Bu büyük ödüller karşılığında dünyanın ilacını satmaları için kendilerine korkunç baskılar yapacağız.)

www.iyibilgi.com özel

 

Bu haber 1,683 defa okundu.