Osteoporozla beslenme

9 Aralık 2014 10:13 tsi
Türkiye’de yaklaşık 8 milyon kişi osteoporozla mücadele ediyor

Dünyada en sık görülen metabolik kemik hastalığı olan osteoporozla, Türkiye’de yaklaşık 8 milyon kişi mücadele ediyor. 50 yaşın üzerinde her 3 kadından ve her 5 erkekten birinde görülen hastalık zamanla kemik kırıklarına, sakatlıklara, hatta ölümlere yol açabiliyor.

Mücadelede doğru beslenme etkili ve önleyici yöntem... Kemik erimesinin önlenebilir bir rahatsızlık olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Salim Göktepe, hastalığa iyi gelen 10 besini sıraladı:
 
Beyaz soğan çok etkili

Sağlığa yararları üzerinde çok sayıda çalışma yapılan soğan kemik yoğunluğunu artırıyor. Düzenli olarak soğan tüketenler üzerinde yapılan bir çalışmada tüketmeyenlere kıyasla kemik yoğunluğunda yüzde 5 artış, kalça kırığı riskinde ise yüzde 20 azalma olduğu sonucuna varılmış. Bu etkinin soğanın içerdiği GPCS ve silikona bağlı olduğu düşünülüyor. GPCS en çok beyaz soğanda bulunuyor. Soğanın kemik yıkımını azaltıcı etkisi olduğu hayvanlar üzerinde gerçekleşen çalışmalarla da gösterilmiş.

Kuru erik yoğunluğu artırıyor

Bir yıl boyunca günde 100 gram kuru erik yiyen kadınlar ile 100 gram kuru elma yiyen kadınlar karşılaştırıldığında; kuru erik yiyenlerde kemik yoğunluğunun daha fazla bulunduğu kanıtlanmış. Kuru eriğin hayvanlarda kemik erimesini durdurucu, hatta geri çevirici etkisi olduğu da uzmanlar tarafından bildiriliyor. Bu etkinin besininin içeriğindeki bor maddesinden kaynaklandığı düşünülüyor. Öte yandan kuru erikte zararlı akrilamid maddesi de bulunduğunu, akrilamidin nöro-toksik ve karsinojen etkileri olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Bol zeytinyağı tüketin

Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda bol zeytinyağı tüketmenin, erkeklerde osteokalsin düzeyini yükselttiği bildirilmiş. Osteokalsin kemik hücreleri tarafından salgılanan ve kemik yapımını artıran bir hormon.


Keten tohumu

Lignan içeriğiyle etkili olduğu düşünülüyor. Doğal fitoöstrojenlerden.

Erkeklerin baş tacı havuç

Erkeklerde kemik erimesinden koruduğu iddia ediliyor. Etkisi karotenoidler (özellikle beta karoten) denilen antioksidan maddelere bağlanıyor.

Sebze meyve alkalidir

Bol seb­ze ve mey­ve tü­ke­ten­le­rin 10 yıl iz­len­di­ği bir ça­lış­ma­da, kal­ça kı­rı­ğı ris­ki­nin az tü­ke­ten­ler­den yüz­de 39 da­ha az ol­du­ğu bil­di­ri­li­yor. Seb­ze mey­ve­le­rin içe­rik­le­rin­de­ki an­ti­ok­si­dan, vi­ta­min­ler ve mi­ne­ral­ler­le et­ki­li ol­duk­la­rı dü­şü­nü­lü­yor. Et ve kar­bon­hid­rat ağır­lık­lı di­yet­le­rin asi­dik ol­du­ğu ve bu­nun ye­şil seb­ze­ler gi­bi al­ka­li be­sin­ler­le den­ge­len­me­si, ke­mik sağ­lı­ğı­nı ko­ru­yor.

Kalsiyum metabolizması için  ayçiçek yağı

Ayçiçek yağı Omega-6 içeriyor. Omega-6’nın kalsiyum metabolizmasında oldukça büyük bir rolü olduğu düşünülüyor. Susam yağı, yumurta ve hindi de omega-6 bakımından zengin besinlerden.

Kalça kırığı riskine karşı çay
 
Çin’de yapılan bir çalışmada, çok çay tüketen erkeklerde kalça kırığı riskinin çok az tüketenlerden yüzde 48 daha az olduğu bildiriliyor. Etkisinden flavonoidler denilen antioksidan maddelerin sorumlu olduğu düşünülüyor.
 
Somon Omega 6 deposu
 
Somon ve diğer yağlı balıklar Omega-3 içeriyor. Omega-3’ün de omega-6 gibi kalsiyum emilimi ve metabolizmasında görev aldığı düşünülüyor.
 
HABER: SERDA KIVILCIM / BUGÜN GAZETESİ


Bu haber 1,008 defa okundu.