Diyabete dikkat!
12 Kasım 2014 13:22 tsi
3.5 milyon diyabetli farkında değil
Türkiyedeki diyabetli insan sayısının çok yüksek olması nedeniyle, ülke olarak Avrupadaki diyabet yükünün neredeyse yüzde 13ünü taşıyoruz. Türkiyede 7 milyon diyabetli insan var ve bunların yarısı diyabetli olduğunu bilmiyor.
Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hasan İlkova, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü vesilesiyle dünyada ve Türkiyede diyabetin hızlı artışına dikkat çekti.
Uluslararası Diyabet Federasyonu bu yılki temayı Sağlıklı Beslenme Kahvaltıyla Başlar olarak belirledi. Prof. İlkova, çarpık kentleşme ile yaşam ve beslenme tarzındaki değişiklilerin diğ er etkenlerle birlikte hem diyabetin hem de diğer bulaşıcı olmayan hastalıklardan etkilenenlerin sayısında belirgin bir artışa yola açtığını söyledi.
Ülkemizde 7 milyon diyabetli olduğunu ve Uluslararası Diyabet Federasyonunun öngörülerine göre bu sayının 2035te 12 milyona ulaşacağını ifade eden İlkova, diyabetli insanların yarısının diyabetli olduğunu bilmiyor olmasının en önemli nokta olduğuna dikkat çekti.
İnsanlar yaşlandıkça Tip 2 diyabet gelişme olasılığının arttığını belirten Prof. İlkova, Diyabetin zamanında teşhis edilmemesi ve doğru yönetilmemesi ilerleyen zamanla kalp ve kan damarlarını bozarak; göz, sinir ve böbrek hasarlarına, kalp krizi ve inmeye sebep olabiliyor dedi.
Diyabetin 4 Dsi
Dr. Sinan Akkurt, diyabetin 4 D'si olarak diyet, diyabetle yaşamayı öğrenme, düzenli ilaç ve doğru beslenmeyi sıraladı. Akkurt, günümüzde diyabeti ortaya çıkmadan önlemek için yapılan çalışma sonuçlarının sağlıklı beslenme alışkanlığının kazanılması, düzenli egzersiz, hareketli ve yüksek moralli hayat, bilinçli yaklaşımla diyabete yakalanma riskinin düşürülebildiğini gösterdiğini açıkladı.
Depresyon tedavisi de gerekir
Yürüyüş ve yüzmeyi ise en ideal sporlar olarak gösterern Dr. Akkurt, egzersizin vücudun glikozu etkili bir şekilde kullanmasını ve kan şekeri kontrolünü sağladığını söyledi. Her 4 diyabetliden 1'inde depresyon riski olduğunun altını çizen Akkurt, depresyonun diyabetin seyrini kötüleştirdiğinden dolayı, tedavi planına almak gerektiğini, bu konuda hasta yakınlarının da anlayışlı yaklaşımının önem kazandığını belirtti. Dr. Akkurt, karbonhidrat içeren besinlerden vücudun ihtiyacından fazla tüketilmesinin kan şekeri seviyesini yükselteceği için kaçınılmasını önerdi.
Beslenmeleri özel olmalı
Kan şekeri kontrolünü sağlamak için diyabetlilere özgü beslenme tedavisi verilmesi gerektiğini belirten Akkurt Hastalar doktorlarının vereceği beslenme listelerine sadık kalmalı. Herkes gibi diyabetlilerin de enerji, karbonhidrat, protein, yağ, lif, vitamin, mineral gereksinimi vardır. Önemli olan bunların dengeli tüketilmesidir" diye konuştu. Dr. Akkurt bir doğal tıp metodu olan biorezonans tedavisi ile diyabet tedavi sürecinin desteklenebildiğini de sözlerine ekledi.
SERDA KIVILCIM - BUGÜN GAZETESİ
Bu haber 1,136 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle