Dar ekonomi şişmanlatıyor
1 Eylül 2014 12:33 tsi
Şişmanlık, eskiden zengin hastalığı olarak bilinirken; günümüzde sınırlı bütçeye sahip ailelerin baş düşmanı.
Gelir düzeyi belirli seviyenin altındaki bireyler gıda konusunda seçici davranamıyor ve tok kalmak için karbonhidrata yükleniyor. Bu durum da, beraberinde yağlanma ve kilo problemini getiriyor.
Obezite ve fazla kilolar, çağımızın sorunu. GDOlu yiyecekler, katkı maddesi içeren gıdalar ve milenyum kültürüne yerleşen fast-food akımı, uzmanlara göre kilo alımının ana sebepleri arasında yer alıyor. Ancak işin bir de sosyo-kültürel boyutu var. Milenyum çağında fakirlik bile kilo yapıyor!
İnsanoğlunun avcılık ve toplayıcılıkla başlayan hikayesinin, metropol kurallarına göre biçimlendiği günümüzde; çoğunluk bütün gün oturarak çalışmaktan şikayetçi. Nedeni ise oldukça basit:
Ekmeğini taştan çıkaran avcı toplum kas yaparken, plaza insanları aşırı yağlanma sorunuyla karşı karşıya. Ancak kilo almanın tek nedeni, gün boyu hareketsiz kalmak da değil elbette. Yapılan araştırmalar, bireylerin ekonomik koşullarının da beslenme şekillerini ve dolayısıyla vücut yapılarını etkilediğini gösteriyor.
DOYMAK iÇiN EKMEĞE YÜKLENiYORLAR
Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Gizem Keservuran sınırlı bütçeye sahip ailelerin karbonhidrat ağırlıklı beslendiklerini belirtiyor. Keservuran Alım gücü düşük ailelerin sofraları, çoğunlukla ekmek, patates ve pirinç pilavı gibi gıda maddelerini içeriyor. Sebze, meyve, balık ya da tavuk gibi besinler pahalı olmaları nedeniyle ulaşılması daha güç sınıfta yer alıyorlar. Gelir seviyesi düşük aileler, doyabilmek için çareyi genellikle daha fazla ekmek yemekte buluyorlar. açıklamasıyla durumu gözler önüne seriyor.
Karbonhidrat Tat eşiğini yükseltiyor
Karbonhidratlar, vücudumuzun temel enerji kaynağı. Ancak bedenin ihtiyacından fazlası alındığında proteinden çok daha kolay bir şekilde yağa dönüşebiliyor ve kana karışabiliyorlar. Keservuran, Patates ve beyaz ekmek gibi kana hızla karışıp, kan şekerini yükselten maddeler kişide tat eşiğini yükseltiyor. Bu kişilerde doyma ve tokluk algıları daha geç oluşuyor. Dolayısıyla kilo alıyorlar. açıklamasıyla konunun bir başka boyutuna dikkat çekiyor.
TEK TİP BESLENME RİTÜELİ
Günümüzde maddi durumu belirli bir seviyenin altında olan bireyler, çoğunlukla tekdüze beslenme biçimlerine adapte olmuş durumdalar. Alım gücünün azlığı ve gelir seviyesinin düşüklüğü, aile reislerini fiyatları diğer ürünlere göre çok daha ucuz olan gıda maddelerine yönlendiriyor. Bu durum da beraberinde karbonhidrat ağırlıklı bir beslenme ritüelini getiriyor. Peki, bu tarz beslenmenin kişinin vücudundaki etkileri neler?
Gıda konusunda seçici davranamıyorlar
Endokrinoloji Uzmanı Prof. Doktor Atilla Gebiz de, sınırlı bütçeye sahip grubun, karbonhidrat ağırlıklı beslenme sonucu fazla kilo sorunuyla karşı karşıya kalabileceği konusunda hemfikir. Gebiz Günümüzde gelir seviyesi sınırlı ailelerde kilo sorunu, gıda konusunda seçici davranamamaktan kaynaklanıyor. Besin piramidine dikkat etmeden, alım güçlerinin yettiği şekilde karbonhidrat ağırlıklı ürünlere yükleniyor-lar. Bunun dışında zengin fakir demeden herkese hitap eden fast-food kültürünün etkisi de yadsınamaz. Türkiyede şişmanlık eskiden zengin hastalığıydı. Günümüzde ise; zenginler gıda konusunda oldukça titiz davranıyorlar. Spor salonlarına gidip, ölçümlerini yaptırarak belirli programları takip ediyorlar. Sınırlı bütçeyle aile geçindirmeye çalışan kesim ise; beslenme, diyet ve egzersiz konusunda, elbette aynı seçiciliği gösteremiyorlar. diyor.
DİLARA TAHMAZ- BUGÜN GAZETESİ
Bu haber 1,130 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle