En Sıcak Konular

Sonbahara vücudumuzu nasıl hazırlayacağız?

27 Ağustos 2014 10:48 tsi
Sonbahara vücudumuzu nasıl hazırlayacağız? Sonbahara yaklaşırken neler yapabileceğinizi öğrenin...

Yazdan sonbahara geçişte güneşin etkisini azaltmasıyla ısı değişimlerine maruz kalan cilt ve metabolizma, değişimle mücadele etmek için yavaşlıyor. Güneşin etkisi azaldığı için anksiyete, depresyon ve yorgunlukta da artış görülüyor. Çözüm yine beslenme formüllerinde gizli.

Mev­sim ge­çiş­le­ri­ne vü­cu­dun ha­zır­lan­ma­sın­da bes­len­me dü­ze­ni­nin et­ki­si bü­yük. Özel­lik­le yaz­dan son­ba­ha­ra ge­çiş­te alı­nan ki­lo­la­rın da ve­ril­me­si önem ta­şı­yor. Do­ku ya­pı­mı ve ona­rı­mın­da­ki güç­lü et­ki­le­ri ne­de­niy­le pro­te­in­le­rin, gün­lük bes­len­me­den ek­sik edil­me­me­si ge­rek­ti­ği­ne vur­gu ya­pan Şiş­li Flo­ren­ce Nigh­tin­ga­le Has­ta­ne­sin­den, Bes­len­me ve Di­yet Uz­ma­nı Tu­ba Ka­yan Ta­pan son­ba­har-bes­len­me reh­be­riy­le vü­cu­du ge­çiş dö­ne­mi­ne hazırla­ma­nın for­mül­le­ri­ni su­nu­yor…

OMEGA 3 DEPRESYONU ÖNLÜYOR

Ba­lık­ta, ce­viz­de ve seb­ze­ler­den se­miz otun­da bol­ca bu­lu­nan ome­ga 3 dep­res­yo­nu ön­le­di­ği gi­bi, dep­res­yon te­da­vi­sin­de de kul­la­nı­lır. Son­ba­har­da ba­lık­lar bol­la­şır, haf­ta­da 3 gün ba­lık tü­ke­ti­mi gün­lük ome­ga 3 ge­rek­si­ni­mi­ni kar­şı­lar. Ba­lık ye­mi­yor­sa­nız, mut­la­ka ba­lık ha­pı tak­vi­ye­si ya­pın.

B12'SİZ OLMAZ

B12 vi­ta­mi­ni ek­sik­li­ği, si­nir sis­te­min­de ol­duk­ça et­ki­li­dir. Yu­mur­ta, et, süt ve yo­ğurt gi­bi hay­van­sal ürün­ler­de yo­ğun ola­rak bu­lu­nur.  Yük­sek pro­te­in­li be­sin­ler en­dor­fin ve se­re­to­nin hor­mo­nu­nu ar­tı­rır. Son­ba­har­da bes­len­me­niz­de pro­te­in içe­ri­ği yük­sek bes­len­mek, üst so­lu­num yo­lu en­fek­si­yon­la­rı­na iyi gel­di­ği gi­bi ome­ga 3 ve B 12 vi­ta­mi­ni içer­me­sin­den do­la­yı, olu­şa­bi­le­cek, dep­res­yon ve bu­na­lım ha­li­ni or­ta­dan kal­dır­ma­da yar­dım­cı olur.

DİNÇLİĞİN SIRRI ANTİOKSİDANLARDA

An­ti­ok­si­dan­lar, sa­bah yor­gun uyan­ma­yı ön­ler, mut­suz ve ka­ram­sar ruh ha­li­ni or­ta­dan kal­dı­rır. Özel­lik­le se­len­yum ek­sik­li­ği dep­res­yo­na, mutsuzluğa ve ka­ram­sar dü­şün­ce­le­re ne­den ola­bi­lir. Yu­mur­ta, tam ta­hıl­lar, Bre­zil­ya fın­dı­ğı ve ton ba­lı­ğı se­len­yum zen­gi­ni­dir. Özel­lik­le Bre­zil­ya fıstı­ğı 1917 mg se­len­yum içe­rir. C vi­ta­mi­ni de iyi bir an­ti­ok­si­dan­dır. C vi­ta­mi­ni ba­ğı­şık­lık sis­te­mi­ni güç­lü kıl­mak­ta­dır. Kuş­bur­nu, tu­runç­gil­ler­den, doma­tes, bi­ber, may­da­noz, so­ğan, kır­mı­zı ve mor mey­ve­ler, ye­şil­bi­ber, bro­ko­li ve ye­şil sa­la­ta­lar C vi­ta­min al­ma­nı­zı sağ­lar.

EN AZ 8 BARDAK SU

Son­ba­har­da tok­sin atı­mı­nı hız­lan­dır­mak ve vü­cu­du can­lan­dır­mak için en az 8 su bar­da­ğı su için. Süt ve süt ürün­le­ri yal­nız­ca pro­te­in sağ­la­maz, kal­si­yum içe­ri­ğiy­le de ki­lo kon­tro­lü sağ­lar. Bes­len­me prog­ra­mı­na ye­tiş­kin­ler gün­de 2 su bar­da­ğı süt ve süt ürün­le­ri­ni mut­la­ka ek­le­me­li. Gün­lük kalsi­yum ih­ti­ya­cı 1000 mg'­dır. 200 cc süt 240 mg kal­si­yum içe­rir.

DEPRESYONA KARŞI GREYFURT VE AVOKADO

Gua­va an­ti­ok­si­dan mey­ve­ler­den bi­ri­dir. İçin­de yük­sek oran­da li­ko­pen ve C vi­ta­mi­ni bu­lu­nur. Özel­lik­le kır­mı­zı ve­ya pem­be et­li gu­ava­lar li­ko­pen­den zen­gin­dir. Pem­be grey­furt­ta an­ti­ok­si­dan­dan ol­duk­ça zen­gin­dir. Avo­ka­do an­ti­ok­si­dan olan E vi­ta­mi­nin­den ol­duk­ça zen­gin­dir. Son­ba­har­da güç­lü bir me­ta­bo­liz­ma­ya sa­hip ola­bil­mek için, ki­lo kon­tro­lü sağ­la­mak için, dep­res­yon ve mut­suz­luk ya­şa­ma­mak için bu be­sin­le­ri tü­ket­mek ge­rek­mek­te­dir.

YAZ KİLOLARINA VEDA

Ya­zın alı­nan ki­lo­la­rın son­ba­har­da ve­ril­me­si için ki­no­a ile ya­pı­lan sa­la­ta­lar, ya da ki­no­a pi­la­vı ya­pı­la­bi­lir. Ay­rı­ca glu­ten içer­me­di­ğin­den do­la­yı, glu­ten in­to­le­ran­sı olan­la­rın da ra­hat­ça tü­ke­bil­di­ği bir be­sin­dir. Lak­toz in­to­le­ran­sı olup da süt içe­me­yen bi­rey­ler de 5 ye­mek ka­şı­ğı ki­no­a ile 1 su bar­da­ğı süt­ten da­ha faz­la kal­si­yum al­mak­ta­dır­lar.

YOĞURTLU GUAVA

1 adet gua­va  

200 cc yo­ğurt.

Gu­ava­nın çe­kir­dek­le­ri­ni çı­ka­rıp, ça­tal­la ezip, yo­ğurt­la ka­rış­tı­rın. Muh­te­şem bir ara öğün olur.

Avokadolu kinoa salatası

1 avo­ka­do
1 su bar­da­ğı ki­no­a
1 kır­mı­zı­bi­ber
1 or­ta boy kır­mı­zı so­ğan
1 ye­mek ka­şı­ğı zey­tin­ya­ğı
1 imon su­yu
1 tu­tam tuz
2-3 adet çe­ri do­ma­tes.

1 su bar­da­ğı ki­no­ayı 2 su bar­da­ğı suy­la su­yu­nu çe­ke­ne ka­dar haş­la­yın. Li­mon su­yu, zey­tin­ya­ğı ve tu­zu­nu ek­le­yin. So­ğan­la­rı ve kır­mı­zı bi­be­ri doğra­yıp, adet avo­ka­do içe­ri­ği ile ka­rış­tı­rın. Kar­ışı­mı ki­no­a ile bir­leş­ti­rin do­ma­tes ile süs­le­yip ser­vis edin.

DAĞLIKSIZ DİŞLER KALBİ VURUYOR

Bilimsel çalışmalar, diş ve özellikle dişeti hastalıklarına bağlı enfeksiyonların, kalp ve damar sorunlarının oluşumundaki şaşırtıcı etkisini ortaya koyuyor. Diş etinden bulaşan bir bakteri bile kana karıştığında, yaşamsal risklere yol açabiliyor.

Ame­ri­kan Kalp Bir­li­ği top­lan­tı­sın­da su­nu­lan bir ça­lış­ma­da, diş­le­ri­ni yıl­da bir ya da bir­den faz­la te­miz­le­ten has­ta­lar­da kalp kri­zi ris­ki­nin yüz­de 24, felç ris­ki­nin yüz­de 13 azal­dı­ğı be­lir­ti­li­yor. 2010 yı­lın­da Bri­tish Me­di­cal Jo­ur­nal der­gi­sin­de yer alan bir ça­lış­ma­da gün­de en az 2 kez diş fır­ça­la­ma­nın, kalp ve da­mar has­ta­lık­la­rı­nı yüz­de 70 azal­ta­bi­le­ce­ği kay­de­di­li­yor. The Jo­ur­nal of the Ame­ri­can Ge­ri­at­rics So­ci­ety Der­gi­si­'n­de ya­yın­la­nan bir araş­tır­ma­ya gö­re ise, 3 ve­ya da­ha faz­la diş kö­kün­de ak­tif çü­rük olanlar­da, ha­ya­ti teh­li­ke ya­ra­ta­cak bo­yut­la­ra va­ra­bi­len kalp ritm bozuklukları görülebiliyor.
 
Ağız ve diş sağlığı ile kalp damar sağlığı arasında direkt ilişki bulunduğunu söyleyen DentGroup Cerrahi ve Estetik Diş Hekimi Dt. Bijen Muhit, "Dişle ilgili yapılacak tedavilerde kanama kontrolü, çarpıntı, tansiyon gibi konulara çok dikkat etmek gerekir. En önemlisi ise kana bakteri karışmasını önleyici tedbirleri almaktır" dedi.

ERKEKLERİN İLGİNÇ KORKUSU: VENÜSTRAFOBİ

Kimimiz uçağa binmekten, kimimiz yükseklikten, karanlıktan, yalnız kalmaktan korkuyor. Ama öyle korkular var ki; "Bundan da korkulur mu" denecek türden. Bunlardan en ilginç olanı ise erkeklerde de sıkça rastlanan "güzel kadınlardan korkma" duygusu.

Türk in­sa­nı­nın ka­rak­te­ris­tik özel­li­ği olan "u­tan­gaç­lı­k" son za­man­lar­da bir­çok ki­şi­de "has­ta­lık se­vi­ye­si­ne­" yük­sel­di. Her 10 ki­şi­den bi­ri­nin sos­yal fo­bi­si var. An­cak Türk er­kek­le­ri­nin ne­re­dey­se ya­rı­sı­nın or­tak kor­ku­su olan ve­nüs­tra­fo­bi ka­dın-er­kek iliş­ki­le­ri­ne sek­te vu­ru­yor.

Ya baş ede­mez­sem!

Pe­ki "Ve­nüs­tra­fo­bi­" ne­dir, bu gerçekle savaşan erkekler neler yapmalıdırlar, bu fobilerinden nasıl kurtulabilirler….

Reem Nöropsikiyatri Merkezi'nden Uzm. Dr. Mehmet Yavuz "Her erkek yanındaki kadının güzel olmasını ister. Ama baş edememe korkusu erkeği endişeli, duygularını ifade edemez, ilişki içerisinde agresif ve takıntılı bir ruh haline büründürür" de­di.

SADAKAT ÖNEMLİ

Gü­zel ka­dın­la­rın çev­re­le­ri ta­ra­fın­dan hep il­gi oda­ğı ol­du­ğu­nu, dik­kat çek­ti­ği­ni, özel­lik­le ego­la­rı yük­sek ka­dın­lar bu­nu ya­nın­da­ki er­ke­ğe sü­rek­li anım­sat­tı­ğı­nı da vur­gu­la­yan Ya­vuz, "Er­kek ise, gü­zel ka­dı­nı­nın be­ğe­ni­li­yor ol­ma­sın­dan gu­rur­lan­ma­sı­na kar­şın, ka­dı­nın bu­nu ona ha­tır­la­tı­yor ol­ma­sın­dan ra­hat­sız­lık du­ya­bi­li­r" di­ye ko­nuş­tu.
 
Ya­vuz şöy­le de­vam et­ti: "Ka­dın­lar­da ol­du­ğu ka­dar er­kek­le­rin­ de ken­di için­de ya­şa­dı­ğı iç sa­vaş­la­rı var­dır. On­lar da da­ha iyi ol­ma­yı he­def­ler, gelgitler ya­şar ve duy­gu­la­rı­nı sor­gu­lar­lar. Za­man za­man ye­nil­dik­le­ri­ni bi­le his­se­de­bi­lir­ler. On­lar da sev­dik­le­ri in­san­la ken­di­le­ri­ni kı­yas­lar ve üs­tün oldukları ve ol­ma­dık­la­rı nok­ta­la­rı fark eder­ler.
 
10 ERKEKTEN 50'SİNİN SORUNU

Er­kek ka­dı­nın da­ha ni­te­lik­li ol­du­ğu­nun far­kın­da ise ve ka­dın bu­nu onu eze­rek kul­la­nı­yor­sa, er­kek uzun va­de­de bu du­rum­dan ra­hat­sız­lık du­yu­yor. Ve hep için­de terk edil­me acı çek­me, yal­nız kal­ma kor­ku­su ya­şı­yor. Bu ne­den­le sa­dık ka­la­bi­le­ce­ği­ni dü­şün­dü­ğü ve da­ha ha­kim ola­bi­le­ce­ği ka­dın­la­rı ter­cih edi­yor­lar. Terk edil­me, acı çek­me en­di­şe­si bu­na ör­nek ruh ha­li ola­rak gö­rü­lü­yor. Ve 100 er­kek­ten 50'si gü­zel ka­dın­dan kor­ku­yo­r.

TUTUMLAR ORTAK OLMALI

Temel güven duygusu ailede kazanılıyor. Çocuğun gelişimi ve eğitiminde bakıcı önemli. Bakım veren kişi ile anne-baba tutumlarının ortak olması gerekiyor.

Gü­nü­müz­de ço­ğu an­ne ça­lış­mak zo­run­da. Doğ­ru ol­ma­yan ba­kı­cı se­çi­mi­n ço­cu­ğun ge­li­şi­min­de risk­le­ri de be­ra­be­rin­de ge­ti­riyor.
Ço­cu­ğun ge­li­şi­mi ve eği­ti­min­de ba­kı­cı­nın ro­lü­nün göz ar­dı edil­me­me­si ge­rek­ti­ği­ni vur­gu­la­yan Üs­kü­dar Üni­ver­si­te­si'nden Uzm. Kli­nik Psi­ko­log Aynur Sa­yım, ai­le­le­re önem­li uya­rı­lar­da bu­lun­du.

Güven duygusu kazandırılmalı

Sayım, ço­cu­ğun bes­len­me, ba­kım, ko­ru­ma, sev­gi, eği­tim ih­ti­yaç­la­rı­nın kar­şı­lan­ma­sı­nın ya­nı sı­ra gü­ven or­ta­mı oluş­tu­rup ye­te­nek­le­ri­nin ge­liş­me­sin­de, var olan po­tan­si­yel­le­ri­ni en iyi bi­çim­de kul­lan­ma­sın­da ai­le­nin ro­lü­ne dik­kat çe­kti. Sa­yım, ço­cu­ğa te­mel gü­ven duy­gu­su­nun ka­zan­dı­rıl­ma­sın­da ai­le­nin çok önem­li ol­du­ğu­nu vur­gu­la­dı.
 
Ço­cuk­la­rın bir­çok şe­yi özel­lik­le ba­kım ve­ren ki­şi­den al­dı­ğı­nı ha­tır­la­tan Sa­yım, an­ne – ba­ba­yı mo­del ala­rak dav­ra­nış şe­kil­le­ri­ni oluş­tu­ran ço­cu­ğun an­ne ve ba­ba­sıy­la iliş­ki tar­zı­nın son de­re­ce an­lam­lı ol­du­ğu­nu da söy­le­di.  

Sevgi ve disiplin dengelenmeli
 

 Ba­kı­cı­nın yak­la­şım­la­rının doğ­ru ve net ol­ması gerektiğinin altını çizen Psikolog Sayım şunları söyledi: "An­ne ve ba­ba­dan bek­le­di­ği­miz; sağ­lık­lı bir ile­ti­şim, sev­gi ve di­sip­lin den­ge­si, ço­cu­ğun bi­rey­sel­leş­me­si için ça­ba bek­len­ti­le­ridir. Aynı­sı­nı ba­kım ve­ren ki­şi­den de bek­li­yo­ruz. Bun­dan do­la­yı­dır ki an­ne ve ba­ba­nın ba­kı­cı­yı bu doğ­rul­tu­da yön­len­dir­me­le­ri, or­tak yak­la­şım oluş­tur­ma­la­rı ge­re­ki­yor."

BEL FITIĞINDAN KORUNMAK İÇİN...

Bel fı­tı­ğı­nın en bü­yük te­tik­le­yi­ci­si­nin uzun sü­re otur­mak olu­ğu­nu vur­gu­la­yan Dr. Hi­lal Yıl­dız "Bel fı­tı­ğın­da ağır kal­dır­mak bir risk fak­tö­rü­dür. Çün­kü ağır olan bir cis­mi kon­trol­süz kal­dır­dı­ğı­nız za­man bel omur­ga­sı­nın bel­li yer­le­rin­de ba­sınç ar­tı­şı olur. Bu da dis­kin için­de­ki çe­kir­de­ğin yer de­ğiş­tir­me­si ve ba­sın­ca da­ya­na­ma­yıp dı­şa­rı çık­ma­sı­na yol aça­r" de­di. Yıl­dız bel fı­tı­ğı olu­şu­mun­da ha­re­ket­siz­li­ğin öne­mi­ne de­ği­ne­rek şöy­le ko­nuş­tu: "Bel fı­tı­ğı­nın se­bep­le­rin­den bi­ri de uzun sü­re otur­mak ve ha­re­ket­siz kal­mak. Vü­cut ağır­lı­ğı alt kı­sım­da­ki sek­men­le­re bi­ni­yor ve disk ol­ma­sı ge­rek­ti­ğin­den da­ha faz­la yük ta­şı­yor. Kas­la­rın güç­lü ol­ma­sı için ha­re­ket şart. Dü­zen­li ya­pı­lan yüz­me, pi­la­tes ve yo­ga gi­bi spor­lar, bü­tün kas­la­rı eşit ça­lış­tı­ra­rak güç­len­di­ri­yor. Bu da bel fı­tı­ğı­nı bü­yük öl­çü­de en­gel­li­yor."

SERDA KIVILCIM- BUGÜN GAZETESİ

Bu haber 1,375 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,406 µs