Ramazan'da düzenli uykuya dikkat
15 Temmuz 2014 10:43 tsi
Vücudun dinlenemesi için uykuya dikkat
Yaz mevsimi, birçok kişinin özlemle beklediği ve motive olduğu dönemdir. Ancak, oruç tutulan Temmuz ayında, aç-susuz kalmak, bunaltıcı havaların da etkisiyle, kişide terleme yoluyla oluşan su kaybı, gerginlik ve tahammülsüzlüğü artırabiliyor. Sorunun çaresi ise düzenli uyku, iftar ve sahurda.
Yaz aylarında tutulan oruç, fiziksel yorgunluğun yanı sıra, psikolojimiz üzerindeki etkileriyle de dikkat çekiyor. Yaz aylarında orucun neden olduğu sinirli ruh halini engellemek için öncelikle kişinin yeme, içme ve uyku düzenine özen göstermesi gerekir. Yani, kişinin iftar ve sahuru düzenli yapmaya özen göstererek oruç tutması, vücudun sistemini sarsmaması oldukça önem taşır. Sahur yapan kişilerde gece uykusunun bölünmesi ve kişinin günlük işlerine aynı saatte başlamak zorunda olması; yorgunluk, dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon kaybına ek olarak, sinirliliği de beraberinde getirebilir. Bu durumu engellemek için, birtakım önlemler alınabilir. Bu önlemler arasında; bu aya has gündüz şekerlemesi, akşam erken yatma, günlük yoğunluğu gözden geçirip orta ve uzun vadede yapılması, işleri zamana yayma, ekip çalışmasını ve yardımlaşmayı ön plana çıkarma yer alır.
Psikiyatrik hastalıklar ve oruç
Kişinin tahammülsüzlük yaşamasındaki en önemli faktörlerden biri su kaybıdır. İftar ve sahur arasının kısa olması ve tokluk hissi nedeniyle su tüketiminin azalması sinirlilik oluşturabilir. Bu nedenle, bu dönemde bol sıvı tüketilmelidir.
Psikiyatrik tedavi gören hastalar, ilaçlarını aksatmamak kaydıyla oruç tutabilirler. Ancak lityum ve valproik asit etken maddeli ilaçlar başta olmak üzere, duygu durumunu dengeleyen ilaçları kullananlar sıvı kaybı nedeniyle ilaçların kanda göreceli olarak artması sorunuyla karşı karşıya kalabilirler. Bu hastalar için, hekime danışmak ve onayını almak kaydıyla, gündüz alınması gereken ilaçların sahurda alınabileceği söylenebilir.
İlaç ayarlamalarının, hastanın hekimi tarafından ayarlanması gerekir. Kişiler bu ayarlamayı kendi başlarına yapmamaya özen göstermelidir. Çünkü, psikiyatrik hastalıklar tekrarlama potansiyeline sahiptir.
Oruç çocukları da olumlu etkiliyor
Günümüzde pek çok kişi, nerede o eski Ramazanlar demekten kendini alamaz. Aslında değişen Ramazan değil, Ramazanla ilgili algılarımızdır. Şu anda çocuk olanlar da ileride bu Ramazanları arayacaklardır. Çünkü, Ramazan diğer aylardan farklıatmosfere sahiptir. Gece sahura kalkma, akşam iftar topunu bekleme, davetler, iftariyelikler, teravih öncesi ve sonrası sokaklardaki canlanma Ramazanın zihinlerde farklı algılanmasına neden olur. Bu farklı atmosfer çocukların Ramazan coşkusuna ortak olmalarını sağlar, birlik, beraberlik duygularına olumlu etki eder.
Oruç tutmanın psikolojimiz üzerindeki olumlu etkileri
Oruç tutmak, dini vecibeleri yerine getirmenin vermiş olduğu huzur ve tatmin duygusu açısından önemlidir. Bu olumlu etki sadece oruçla sınırlı değildir. Dinin, insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkisi bilinmekte ve tüm dünyaca kabul edilmektedir. Özellikle yaz aylarında daha zahmetli olan oruç ibadeti, kişide zevklerini ve ihtiyaçlarını ertelemesi nedeniyle, Allaha yakınlık duygusu doğurur ve kişi, emri yerine getirmiş olmanın huzurunu yaşar. Kişi, kendini diğer ibadetler açısından eleştiriyorsa bu emri yerine getirmiş olma nedeniyle umutlanır ve kendine çekidüzen vermek için adım atar. Allaha yakın olmanın verdiği güven, kişide kaygıyı da azaltır. Oruç, toplumda kendisi gibi diğer insanların da aynı sıkıntılara katlanıp, umutla karşılığını beklemesi nedeniyle, toplumsal olarak da birleştirici role sahiptir.
Oruç tutanlarda sıklıkla görülen zihinsel yorgunluk önlenebilir
Uyku, yeme ve sıvı tüketimine özen göstererek oruç tutanlarda sıklıkla görülen zihinsel yorgunluğun üstesinden gelinebilir. Uyku azalması, kişinin trafikte dikkatinin dağılmasına ve trafik kazalarına yol açabileceği gibi iş kazalarına da neden olabilir. Bu nedenle, uyku ve yeme içme dengelerinin doğru kurulması, kişinin günlük hayatını aksatmaması açısından büyük önem taşır.
Suçluluk duygusunun önüne geçmek için yapılması gerekenler
Hastalık gibi nedenlerle oruç tutamayanların dini açıdan sorumlu olmadıkları bilinmektedir. Çünkü, kişi elinde olmayan bedensel sorunları nedeniyle oruç tutamamaktadır. Yani, oruç tutmama kendi seçimi değil, bedenindeki sorunların oruç tutmaya izin vermemesi sonucu ortaya çıkmıştır. Kişiler, bu konuda bilgili olmayan insanların yorumlarına kulak vererek sağlığını tehlikeye atmamaya özen göstermelidir. Dini konulardaki sorulara, Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı müftülükler telefonla aranarak yanıt alınabilir.
SERDA KIVILCIM - BUGÜN GAZETESİ
Bu haber 1,219 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle