İftar sofralarının baş tacı çorba
14 Temmuz 2014 10:40 tsi
Masal tadında yemekler vardır. Kültürden kültüre değişse de çorba bir masaldır aslında. Tarihi de, ortaya çıkışı da, yapılışı da masal gibi olan...
Geçmişi bilinmeyecek kadar eski ve sürekli yenilenerek kendini geliştirerek günümüz sofralarına kadar gelen
Pek çok aşçı tarafından "midenin sevgilisi" olarak tanımlanır çorba. Balkanlar'da chorba, Romenler'de ciorba, İran ve Arap ülkelerinde shorba, Afganistan ve Pakistan'da da shorva olarak kelime değişse de kelime anlamı hep aynı, yani "midenin sevgilisi..."Dilimize Farsça'dan geçen çorba; "shor"(tuzlu) ve "ba"(suyla pişirilmiş) kelimelerinin birleşmesinden doğmuştur .
EN ALÇAK GÖNÜLLÜ YEMEK
Tasavvuf kültüründe ise çorba, insanın varlığını oluşturan en önemli öge olan "su"yu temsil etmektedir. Ve bu kültürde tüketilen ana yemektir.
Hemen her kültürün sofra geleneğinde çorbaların çok özel ve anlamlı bir yeri vardır. Ama sofralarda bu kadar önemli yer işgal etmesine karşın yemeklerin en alçak gönüllüsüdür çorba. İftar sofralarının baş tacı, mütevazı midelerin tek besinidir.
Doğru hazırlanmış sıcacık bir çorba şifadır
Çorbanın özellikle Ramazan ayında sağlığa yararını da unutmamak gerekir. Çorba şifa kaynağıdır. Yalnızca hastalıkta değil, sağlıklı beslenmek, kilo kontrolü sağlamak, bedeni arındırmak için de çorbanın hayatımızdaki yeri çok büyüktür.
15.yüzyıl Osmanlı Mutfağı hakkında en iyi kaynak Muhammed Bin Mahmud Şirvani'nin yazdığı tıp kitabıdır. Dengeli beslenmenin sağlık için ne denli önemli olduğunu vurgulayan bu kitap, aynı zamanda yemek tarifi kitabı olma özelliğini de taşımaktadır. Her yemek tarifinden sonra o yemeğin vücuda hangi faydaları olduğu, ne gibi hastalıkları önlediği açıklanmaktadır. Ve bu kitapta çorbaların yeri büyüktür.
KAN ŞEKERİNİ DENGELER
Çorba vücudun sıvı dengesini sağlamada ve kilo kontrolünde çok önemlidir. Bunun yanında ise mide ve sindirim sistemi rahatsızlığı olan bireylerin iftarda çorba tüketmeleri bu şikayetlerini azaltacaktır. Yine aynı şekilde şeker hastaları için özellikle kurubaklagil ve sebze içerikli olanları kan şekerini dengelemede son derece başarılıdır. Bu nedenledir ki iftarda yemeğe çorbayla başlamak koruyucu bir kalkan gibidir. Midenin cilası, iftar sofralarının baş tacı olması bu yüzdendir yani...
İftara çok yakışır Tarhana
Annemin küçükken bana tarhana çorbası içirmek için söylediği bir tekerleme hâlâ kulaklarımda: "Tarhana tar tar boğazımı yırtar, baklava kardeş gel beni kurtar." Ne güzel bir kültürdür tarhanamız. Ne güzel bir tat. Ne güzel bir şifa kaynağı.
NEDİR BU ŞİFANIN KAYNAĞI?
Köken Orta Asya'dan gelen Türk'lere dayandığı söylense de tarhana kelimesi Farsçadır. O dönemde her türlü yiyeceği kurutarak saklamaya çalışmışlar ve yoğurdun saklanması için de Tarhana çorbasını bulmuşlardır. Önemli bölümü yoğurttan oluşan Tarhana çorbası besleyici olduğu kadar kuru toz şeklinde olduğu için uzun süre de saklanabilir. Türkiye'de Tarhana çorbasının birçok türünü bulabilirsiniz. Türkiye'de Uşak, Denizli, Kahramanmaraş şehirlerinde ve Beypazarı'nda oldukça ünlüdür..
HASTALIKTA SAĞLIKTA TARHANA
Bir laktik asit fermantasyonu olan tarhana, bileşiminde yer alan maddelerin protein, vitamin ve mineral (özellikle B vitamini, kalsiyum, demir ve çinko) içeriği bakımından oldukça zengin bir besleyici değere sahip olması nedeniyle, özellikle bebek ve çocuk beslenmesinde oldukça önemli.
Hamura ilave edilen yoğurt florasındaki laktik asit bakterileri fermantasyon sırasında patojen (sağlık bozucu) mikroorganizmalar üzerinde engelleyici etki yaratıyor. Fermantasyon sırasında besin öğelerinin bakteri kültürü ile ön sindirime tabi tutulması; tarhananın daha kolay sindirilmesini sağlayarak besleyici değerini yükseltiyor. Ayrıca bileşimde yer alan yoğurt da, eksikliği söz konusu olan esansiyel aminoasitler (proteinlerin yapıtaşları) bakımından tarhanayı zenginleştirmekte...
İŞTAH AÇICI, İYİLEŞTİRİCİ
Besleyici bileşimi yanında, iştah açıcı özelliği ile, bebek ve çocuklara, nekahat (dinlenme) dönemindeki hastalarla, halsiz ve zayıf insanlara güç kazandırıcı, iyileştirici ve besleyici olarak da tarhana, kültürümüzün çok önemli bir mucize besini... İftar sofralarında ise tek başına bile bir mucize!
Tarhana çorbasını iftar soframızın baş tacı yapmayı ihmal etmemeli ve şifa kaynağı bu geleneksel çorbamıza sofralarımızda daha fazla yer vermeliyiz.
Türk mutfağının vazgeçilmez tatlarından olan Tarhana çorbası; besleyici, doyurucu ve tamamlayıcı bir besindir. Pişirilirken içine süt, nohut, mercimek, kıyma ve bazı sebzeler gibi besinler eklenerek besin değeri daha da yükseltilebilir.
Tarhana içinde bulundurduğu çeşitli liflerden dolayı yüksek kolesterol, kalp krizi, kolon kanseri, obezite, yüksek tansiyon, hemoroid ve damar hastalıklarının azaltılmasında etkilidir.
Diyabet(şeker hastalığı), hipertansiyon ve obezitenin tıbbi beslenme tedavisinde glisemik indeksinin beyaz ekmekten düşük olması ve doyurucu özelliğinin fazla olması nedeniyle özellikle şeker hastaları ve insülin direnci olanlar için çok önemli bir besindir.
İçeriğindeki kırmızı biber ve domateste yer alan likopenden ötürü ise özellikle damar sertliğine karşı koruyucudur.
KORUYUCU ÖZELLİĞE SAHİP
Probiyotik özelliğinden ötürü iyi bir antioksidant olup kansersavar bir çorbadır. Bu özelliğinden ötürü kolon kanserine karşı savaşan önemli bir besindir.
Özellikle gribal enfeksiyonlarda pişirilen tarhananın içine 1 çay kaşığı kadar zencefil (toz) ve bol nane eklenerek tüketilmesi hastalığın seyrini önemli derecede etkileyecektir.
Yoğurt tüketemeyen kişiler ve bebeklerin beslenmesinde çok iyi bir alternatiftir. Ayrıca tahılların fermentasyonu sonucu oluşan tarhana probiyotik özellikte bir besindir ve bağırsak florasını korur.
UZMAN DİYETİSYEN / BANU TOPALAKÇI - BUGÜN GAZETESİ
Bu haber 1,239 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle