Oruç tutan hamileler nelere dikkat etmeli?
3 Temmuz 2014 10:14 tsi
Hamilelik bebek lehine, anne adayının vücudunun mineral, vitamin, protein, yağ ve şeker depolarının tabiri yerindeyse sömürülmesi anlamına geliyor.
Hamile kişinin metabolizması değişiyor, bebeğin sağlıklı gelişmesi için daha fazla kalorili ama dengeli gıda alımına ihtiyaç oluyor. Oruç ise annenin ve bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle oruç tutmak isteyen hamilelerin bu konuda mutlaka hekimlerine danışmalarında fayda var
Hamilelikte ne gibi değişiklikler oluyor?
Açlık
Açlığa dayanıklılık azalıyor. Hamileler daha sık acıkıyorlar ve bir anda büyük porsiyonlarla beslenemiyor, bulantı ve şişkinlik nedeniyle sık ve az yeme ihtiyacı duyuyorlar. Normal bir bireye göre açlığa dayanma sürelerinin de üçte bir oranında daha kısa olduğu biliniyor. Uzun açlık süreleri özellikle sekiz saati geçince şeker depoları tükendiğinden yağ depolarının yakılmaya başlamasına neden oluyor. Bu durumda kana karışan bazı atık maddelerin, şeker komasına giren şeker hastalarında görülene benzer olarak, bebeğin beyin dokusuna zararlı olabileceği sakatlığa yol açabileceği düşünülüyor. İlk üç ayın ve son ayın oruç açısından en riskli aylar olduğu biliniyor.
Susuzluk
Gebelikte artan su ihtiyacına rağmen uzun oruç süresi nedeniyle tam tersine yetersiz sıvı alımı bebeğin içinde bulunduğu sıvı dolu kesenin riskini arttırabiliyor. Susuzluk anne adayının terlemesini de azalttığından, ateş yükselmesi, idrarda azalma, baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, tansiyonda düşme, sinirlilik, kandaki metabolizma artığı zehirli maddele rin yoğunlaşmasına ve zararlı düzeylere çıkmasına neden olabiliyor. Bu durum kanda stres hormonlarının artmasına da neden oluyor, bebeğin de bundan olumsuz etkilenebileceği düşünülüyor. İshal ve kusma halinde bu risklerin daha da fazla olabileceği biliniyor.
İftar ve sahurda kısa sürede açığı kapatmak için fazla gıda ve sıvı alımı ise hazımsızlık, karın ağrısı, çarpıntı, bulantı, tansiyon yüksekliği gibi sorunlara neden oluyor.
Bebeğin gelişimi
Uzun süre aç kalan gebelerin bebeklerinin anne karnında şekillenen genetik yapısı, ileride kilolu bireyler olmalarına kalp damar hastalıklarına daha fazla yakalanmalarına neden oluyor. Tutumluluk geni denilen bir gen oluşumu nedeniyle ileride bu bebeklerin, şekerli unlu gıdaları vücutta daha fazla yağa çevirdikleri düşünülüyor.
Özellikle hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, mide ülseri, tiroit, böbrek ve karaciğer hastalıkları olan gebelerin oruçtan çok daha fazla olumsuz etkilendikleri biliniyor.
İftar sonrası yürüyüş yapın
Anne adayı veya emziren anne inancı gereği oruç tutmak istiyorsa şunlara dikkat etmeli:
*Sıcakta, gündüz saatlerinde dolaşılmaması, terlemeye neden olacak aktivitelerde bulunulmamalı
*Terleten giysiler giymemeli
*Sahurda ve iftarda kabızlığa engel olmak için 4-5 dilim çavdar, kepekli veya tam tahıllı ekmek büyük porsiyon yeşil salata doyulmazsa 2-3 kaşık bulgur yemeli
*İftara 1 bardak su eşliğinde yoğurt çorbasıyla başlamalı, kısa sürede fazla yenmemeli, kızartma ve ağır yağlı yemekler yerine zeytinyağlılarla devam ederek haşlama veya ızgara et, tavuk, balık yani protein tüketmeli, 1 saat sonrası 1-2 porsiyon meyve ve 3 bardak kadar su içmeli
*Çok tuzlu, sucuk, pastırma, pizza turşu, kavurma gibi gıdalar, şerbetli tatlılar, meyve suları, pirinç, patates az tüketmeli
*Az tuzlu peynir, sele zeytini, sütlü tatlılar, pekmez tüketmeli
*Tüm besin grupları yanında büyük bir avuç tuzsuz ve kavrulmamış badem, ceviz, fındık tüketmeli
*İftar sonrası 15 dakika yürüyüş yapmalı
*Sahur yapılmadan oruca başlanmamalı
*Sahurda idrar söktürücü olduğu için çay ve kahve yerine süt, az tuzlu ayran, kuşburnu, ıhlamur, maden suyu içilmeli
*Sahurda mutlaka yumurta, az tuzlu peynir, tereyağı, yoğurt, domates, salatalık, yeşil biber, pekmez, meyve ile doyurucu ve acıkmayı, susamayı geciktirici gıdalar tüketilmeli.
SERDA KIVILCIM - BUGÜN GAZETESİ
Bu haber 1,374 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle