En Sıcak Konular

Depresyonun ilacı: Oruç

1 Temmuz 2014 10:40 tsi
Depresyonun ilacı: Oruç Araştırmalar orucun, bazı hastalıkların tedavisine yardımcı olduğunu gösteriyor.

Oruçluyken sinirli veya agresif olunacak diye bir kural yok. Amerika'da bazı merkezlerde stres ve depresyonla başa çıkma yöntemi olarak oruçtan faydalanılıyor.

Ramazan ayının gelmesi ile birlikte yine birçok 'oruç yorumu' ile karşılaşıyoruz. Gazetelerden dergilere, sosyal medyadan görsel medyaya varıncaya kadar bir anda çoğu kişi hem doktor, hem din adamı, hem diyetisyen, hem yaşam koçu olarak yorum yapıyor. Herkes kendi tecrübesini ve bilgisini elbet paylaşabilir fakat söz konusu sağlık ve ibadet ise daha dikkatli olunmalıdır diye düşünüyorum. Modern tıbbın oruca bakışı Hipokrat zamanına dayanmakta ve aslında oruç tutmanın faydaları bilimsel olarak asırlardır kabul edilmektedir. Hipokrat daha sağlıklı olmak için, bugüne kadar gelmiş birçok din de ruhu temizlemek için oruç tutmayı önermiştir. Unutulmaması gereken bir konu ise; hangi sebeple tutulursa tutulsun, oruç tutan kişinin sağlıklı olması şart koşulmuştur. Sağlıklı olmayan bir insanın diğer ibadetlerini de yerine getiremeyeceği göz önünde bulundurularak, sağlık problemi olan insanların oruç konusunda doktorlarına danışarak kararlarını vermeleri en doğru seçenek olacaktır.

BÖBREK HASTASI ORUÇ TUTMAMALI

Her ne kadar bazı kötü hastalıklarda (karaciğer kanseri gibi) teknik olarak oruç tutmak tedavinin bir parçası olsa da, düzenli ilaç kullanan kişilerde veya böbrek hastalığı gibi sıvı yoksunluğunun sağlığı daha olumsuz etkileyeceği koşullarda oruç tutmak yanlış olacaktır. Günün belirli saatlerinde tamamen yiyecek ve içeceklerin kısıtlanmasıyla tutulan oruç tipine aralıklı oruç diyoruz. Bu tip oruç, Ramazan orucunu tarif etmekle beraber İslamiyet dışındaki diğer dinlerin de oruç tutma şeklinin aynısıdır. İslamiyet'te Ramazan orucu dışında da aynı şekilde oruç tutma adeti vardır.

33 YILDA BİR MEVSİM DEĞİŞİYOR

İslamiyet ay takvimini kullandığı için her yıl 11 gün, miladi takvime oranla hızlı hareket eder, bu sebeple 33 yıllık bir döngüyle Ramazan ayının tutulduğu mevsim değişiklik gösterir. Güneşin doğuşu ve batışı ekvatorda 12 saat iken, yaz aylarında 64 derece enleme 22 saate kadar artabilmektedir. Dolayısı ile orucun etkilerini bir bölge veya mevsim için standardize etmek imkansızdır. Standart olarak yorum yapılamasa da sağlık açısından tüm mevsim ve saatleri içine alan bölgelerden çok çeşitli bilimsel araştırmalar yayınlanmıştır. Oruç tutmanın sağlık açısından etkilerini araştıran birçok bilimsel makale incelendiğinde, sağlıklı bireylerde zarar vermek şöyle dursun, oruç tutmanın birçok faydaları gösterilmiştir. Amerikan Endokrinoloji Dergisi'nden İskandinav Romatoloji Dergisi'ne kadar birçok kaynak, orucun etkilerini incelemiştir. Bazı yayınlara göz atacak olursak; lupus, artrit, sedef, egzama, ülseratif kolit, Crohn hastalığı ve bağışıklık sistemini ilgilendiren hastalıkların tedavisi için oruç tutmanın faydaları hep olumlu olarak sunulmaktadır. Oruçluyken sinirli olduğunu belirten bireyler olduğu gibi, aslında Amerika'da bazı merkezlerde stres ve depresyon ile başa çıkma tedavisi olarak oruç kullanıldığını da belirtmek isterim.

ORUÇ TUTARKEN FAZLA ENERJİ ALIP AZ KALORİ YAKIYORUZ
 
Birçoğumuzun aklına hep 'Ya acıkırsam?' veya 'Ya susarsam?' gibi sorular geliyor. Bu sorulara bilimsel olarak cevap verelim: Oruç tutulan dönemlerde sadece yemek düzeni değil, aynı zamanda yenilen gıdaların içeriği de değişiklik göstermelidir. Birçoğunuz aslında aç kaldığınızı düşünseniz de, oruç tuttuğunuz dönemlerde senenin geri kalan günlerine göre daha fazla kalori alıyorsunuz. Oruç tuttuğumuz dönemde metabolizmanın yavaşlamasını ekleyerek hesap edersek, aslında bu dönemde hem fazla enerji alıyorsunuz, hem de daha az kalori yakıyorsunuz. Bu da günlük kalori dengenizde size hep artı olarak dönüyor. Sakin bir sabah kahvaltısı, geçiştirilmiş bir öğlen yemeği ve normal bir akşam yemeği yiyen bir kişi yaklaşık 1500-2000 kalori alıyor. Fakat oruçluyken aşırı yağlı, düzenli tatlı ve şekerli, yüksek proteinli ve kısa etkili karbonhidratlı beslenen, aç kalma korkusuyla bir doz daha aynı şeyleri yiyen kişi; 2500 kaloriden aşağı almıyor. Bu tehlikeli bir durumdur ve yemek listenize akılcı çözümler getirmelisiniz.

Dr. Halit Yerebakan / Sabah 

Bu haber 1,049 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,206 µs