El-ayak-ağız hastalığı kapıda!
26 Mayıs 2014 12:35 tsi
Pütür pütür kırmızıya boyanmış eller, ayaklar ve bilekler! Ağız içinde aftlar. Yüksek ateş de cabası. Anne babalar dikkat! Adını belki de hiç duymadığınız bu hastalık sizin çocuğunuza da bulaşmış olabilir.
Çoğu kişi bugüne dek adını bile duymadı belki. Özellikle 10 yaş altı çocukları tehdit eden El-Ayak-Ağız Hastalığı, eller, ayaklar ve bilekleri tam anlamıyla kırmızıya boyuyor. İlk gün yüksek ateş, bademcikte kızarıklık, ağız içinde aft ve ciltte döküntü halinde kendini gösteriyor ama sonraki günlerde minik minik içi sıvı dolu kabarcıklara dönüşerek neredeyse "kırmızı alarm" veriyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Öğretim Üyesi Dr. Sibel Aka, Enterovirüs ailesinin yol açtığı hastalığın en büyük sorumlusunun Coxsacki denilen virüs olduğunu belirtti. Dr. Sibel Aka, çocukların yanı sıra nadiren yetişkinlerde de görülebilen El-Ayak-Ağız Hastalığı'nın bulaşıcı olduğunu belirterek, anne babalara büyük görev düştüğünü, çocuklarına ellerini sık sık yıkama alışkanlığı kazandırmaları gerektiğini vurguladı.
İLACI YOK, BİR HASTA İÇİNDE GEÇİYOR!
Hastalığa halsizlik ve kırıklık, kulak ve boğaz ağrısı da eşlik ediyor. Yaz mevsiminin kapıya dayandığı bugünlerde benzer şikayetlerle çocuk doktorlarının kapısı çalınmaya başlandı. Ağız içindeki aftlar ve bademcikte kızarıklık ise yemek yemeyi işkence haline getiriyor bir yandan. Dr. Sibel Aka, viral bir enfeksiyon olduğu için hastalığın tedavisinde antibiyotiğin yeri olmadığını belirtiyor. Özel bir tedavisi olmadığı gibi ilacı ve aşısı da yok. Kaşıntıyı azaltması için spreyler ve çeşitli losyonlar verilebiliyor. Hastalık bir hafta 10 gün içinde kendiliğinden geçerken, el ve ayaklarda sıvı dolu kırmızı kabarcıklar kuruyarak yerini lekeye bırakabiliyor, o da zamanla kayboluyor.
EN BÜYÜK TEDAVİ HİJYEN!
Ellerin sık sık yıkanması, kirli ellerin ağıza ve yüze sürülmemesi çok büyük önem taşıyor. Bulaşıcı olduğundan hasta kişilerden uzak durmak önemli. Ortamı sık sık havalandırarak içeri temiz hava girmesini sağlamak şart. Okul ve kreşlerde ortam yüzeyleri dezenfekte edilmeli. Gerekli hijyen ve temizlik kurallarına uyulması durumunda riski azalabilen hastalık, solunum yoluyla, tükürükle, yakın temasla ve dışkı yoluyla bulaşabiliyor. Yazın girilen havuzda klorlu suların yutulmasıysa ayrı bir risk oluşturuyor.
Akşam
Bu haber 1,768 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle