Bu hekim kalpsiz! | " /> Bu hekim kalpsiz! | "/>

En Sıcak Konular

Electric’li makine: Bu hekim kalpsiz!

22 Haziran 2008 11:22 tsi
Electric’li makine: Bu hekim kalpsiz! Bizi getirdikleri makinelere bağlayarak “Filanca hastalığın falanca evresindesin” diyecekler. Mühendisler söyleyecek bunu üstelik… Sonra da umarsız bir sırnaşıklıkla sistemin adını koyacaklar: Erken Sağlık…

Unutulmuş bilgilerimizi yabancılar paketleyip bize tekrar satmaya çalıştıklarında hatırlıyoruz ancak. Lalelerimiz bizim için hiç de önemli olmayan renkli otlar sınıfındayken, Hollanda lalesi haline geldiklerinde servet ödüyoruz.

Osmanlı tıbbı, İslam tıbbı dediğimiz geleneksel tıp bilgilerimiz de unutmaya terk ettiklerimiz arasında. Hekimlik becerisini insanların sağlığını koruyarak, hastalıkları engelleyerek gösteren büyük hekimlerimiz vardı. Marifet, insanların hasta olmaması idi; hastalandıktan sonra ilaç vermek değildi.

Atalarımızın yüzlerce yıl uyguladığı önleyici tıp, koruyucu hekimlik gibi kavramları son derece değerli olmalarına karşın unutmuştuk. Ta ki, Amerikan kliniklerinden “koruyucu Çin tıbbı”nı duyana kadar. “Amerikalı uyguluyorsa değerlidir” dedik, bağrımıza bastık Çin tıbbını. Sonra geldi ayurvedalar, Hint tıpları, taş terapileri.

Bugün Amerikalı bir büyük şirket, General Electric, sağlığımızı koruma iddiasıyla topraklarımıza ayak basıyor. Sistemin de adını koyarak: Erken Sağlık…

Sağlığımızı koruma derken, bizim geleneksel tıbbımızdaki gibi, “insanların hasta olmasını engelleme” anlayışını beklemeyin. Koruyucu hekimliği bilen bir hekim ordusu getirmiyorlar. Getirecekleri şey makine, makine, makine. Teknoloji, biyoteknoloji, araştırma, geliştirme. İşe alacakları insanlar çoğunlukla mühendis.

Bu ne demek oluyor? Hayatımızın çeşitli evrelerinde “erken teşhis” için çeşitli makinelere bağlanacağız. Bu makinelerde yapılacak testlerle “a hastalığının b evresinde” olduğumuzu çabucak tespit edecekler. Bizi en yakın, tam teşekküllü hastaneye sevk edecekler. Burada daha başka testler, taramalar, ameliyatlar bekliyor olacak bizi. Vücudumuza ne kadar çok neşter değerse kendimizi o kadar bakımlı hissedeceğiz.

Makinelerle bağlantılı yeni hastalıklar keşfedecekler belki. 30 derece sıcakta yarım saat yürüyünce doğal olarak terlemenin adı “epidermiyalisis aqua” hastalığı olacak. Makinede, 29 derecede mi, 30 derecede mi terlediğimiz ölçülecek.

Tıbbın artık para kazanmaktan başka bir şey düşünemeyen bir kâr sektörü haline geldiği ortada (bir avuç kalmış dürüst doktoru ve tıp çalışanlarını tenzih ederek söylüyoruz). Maalesef. General Electric Healthcare şirketinin de birincil hedefleri arasında sağlığımızı korumak olabilir mi? Bu size mantıklı geliyor mu?

Sağlıkta dönen oyunlar

Daha önce “çok para getiren, en sömürüye açık sektör” sağlık sektöründe birbirine bağlı şu tür çarklar dönmüştü. Lütfen Aksiyon dergisinde yayınlanan şu haberi de okuyun: http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=26517 . Hafızalarımızı tazeleyelim:

• Sattıkları cihazların alınması için devlete, devlet kurumlarına, hastanelerine baskı yaparlar. Bizim verdiğimiz paralarla bunlar alınır.

• Cihazlar hakkında ders verilmesi için tıp fakültelerine baskı yapılır.

• Makinelerin teşhis edeceği “yeni keşfedilecek” hastalıklar için ilaç şirketleri ile işbirliği yapılır (belki en başta ilaç şirketleri hastalığı çoktan keşfetmiş, sonradan makineyi yaptırmış da olabilirler).

• Gazetelerde, dergilerde, televizyonlarda bu cihazları kullanmamız için propaganda yapılır. Bilmemne hastalığı haftası geldi; 30 derece sıcakta terliyorsanız doktora gidin; siz de bir “epidermiyalisis aqua” hastası olabilirsiniz, “sakın geç kalmayın, yoksa iş işten geçmiş olabilir” diye bizi korkuturlar. Özellikle bebek, çocuk ve hamile temalarında daha da çok korkuturlar.

• Korkanlarımız doktora koşar, makineden derdini öğrenir, ilaç alır, ameliyat olur.

• Hastalarında en fazla makine kullanan doktor Dubai’de Burj Al Arab otelinde iki gece çift kişilik konaklama ödülünü kazanır.

• Bazı doktorlar, bakın ne kadar da erken teşhis ediyoruz diyerek övünürler, organlarımızı keserken. Kimsenin aklına hastalıkların asıl sebebi baz istasyonlarını şehir dışına taşıma, cep telefonu kullanımını kısıtlama, okul kantinlerinde salam-cips-kola satışını yasaklama, havayı temizleme, plaza çalışanlarını açık havaya çıkarma, tıp fakültesi öğrencilerine şifalı bitki dersi verme gibi basit önlemler gelmez.

• İşe aldıkları gariban çocuklarımızı gece geç saatlere kadar çalıştırarak, milletimize daha fazla makine, ilaç, tedavi satılması için baskı yaparlar; en akıllı, en büyük okullarda okumuş çocuklarımızı sonuna kadar sömürürler.

• Birbirinden güç alan bu çarklar genişleyerek dönerken biz sağlığımızı koruyabildik mi, hastalıkları önleyebildik mi diye sormak aklımıza gelmez. Birileri tıkır tıkır para kazanmakta; biz her gün yeni bir ilaca abone olmaktayızdır. Yani, aslında modern tıbbın dişlilerini bizzat kendimiz döndürmekteyizdir.

Tıpçıların yeni “cazibe” merkezi Türkiye

Nedense son bir iki yıldır sağlık sektörü Türkiye’ye büyük yatırımlar yapmak istiyor. Yabancı ilaç şirketleri “Türkiye’de çok insanı işe alacağız” diyorlar. Yeni hastaneler kuruluyor. Yeni tarama makineleri geliyor. General Electric 80 ülkeyi Türkiye’den yöneteceğini söylüyor.

İstihdam yaratıyoruz, ülkenize yatırım yapıyoruz diyerek geliyor yabancı şirketler. Hükümet, altının oyulmaya çalışıldığı şu günlerde yurtiçinden göremediği desteği bu yabancılara taviz üstüne taviz vererek bulmaya çalışıyor. Bir yandan insanlarımız ilaç kobayı olsun diye resmi adımlar atılıyor. Bir yandan ilaçlar market raflarında satılsın diye lobi çalışmaları yapılıyor. İlaç reklamlarının serbest olması için uğraşılıyor.

General Electric Healthcare gibi yabancı şirketlerin gelmesinde pay sahibi olan Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz, Türkiye’nin sağlık dönüşüm politikasıyla bir değişiklik içerisinde olduğunu ilan ediyor. Bu dönüşüm, ilaç reklamlarının serbest kalması, insanların kolaylıkla kobay olarak kullanılması, markette ilaç satılması anlamına mı geliyor? Kat kat büyümesi planlanan sağlık sektörünün semirmesi için bize daha fazla ilaç mı yazılacak? Daha fazla ameliyata mı zorlanacağız? Ülkemizin daha “cazip” olması için daha fazla hastalanmamız mı lazım?

Bizim bir geleneksel tıbbımız vardı…

Kaynaklar:

Satılık Hastalıklar, Hayykitap – Ray Moynihan, Alan Cassels

http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=26517

http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=40769

http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=52505

http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=48087

www.iyilikguzellik.com özel Haber Merkezi




Bu haber 1,965 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,013 µs