ABD ne diyorsa o!

15 Nisan 2013 09:10 tsi
‘GDO yok, bulaşma var’ diyen ABD, Türkiye’ye tepkili. GDO ile ilgili yasalarımızı daha da değiştirmemizi istiyor. Yani GDO’lu pirinçler pişti, ocaktan pis koku geliyor! Bu haberden sonra Türkiye’de GDO tamamen serbest.

Gülümhan Gülten / Vatan 

"GDO'lu pirinç yok" diyen ABD, Tarım Bakanlığı'yla görüştü. ABD'li tarım yetkilisi: "Sizin testler trilyonda 1 toz zerreciği bile olsa, 'GDO var' diyor."

Mersin'de yapılan pirinç operasyonu yeniden, GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) tartışmasını alevlendirirken, pirinçlerin ithal edildiği ülke ABD'den Türkiye'ye tepki ve uyarı geldi. ABD'li üst düzey tarım yetkilisi, sözkonusu pirinçlerin GDO'lu olmadığını, yapılan analizlerde bulunan GDO'nun kesinlikle 'bulaşma' kaynaklı olduğunu savundu. ABD'li firmaların rahatsız olduğunu da vurgulayan yetkili, Tarım Bakanlığı ile görüştüklerini ve Türkiye'nin sıfır tolerans politikasından vazgeçmesini talep ettiklerini de açıkladı.

'Bizde hiç üretilmedi'

Üç gazeteciyle bir araya gelerek açıklamalarda bulunan üst düzey tarım yetkilisi, ABD'de hiçbir zaman GDO'lu pirinç üretimi yapılmadığını vurguladı. Yetkili, şunları söyledi: "Aslında dünyanın başka ülkelerinde de ticarete konu GDO'lu pirinç üretimi yapılmıyor. Ama şunu da bilin, zerre miktardaki bulaşıklığın önlenmesi de mümkün değil. Örneğin ABD'de Kuzey Batı'da elma ağaçları bu dönemde çiçek açar. Eğer o bölgeden başka bir ürün yüklü kamyon geçerse, o ürüne polenler rahatlıkla bulaşır ve bu da kolayca tespit edilebilir. Eğer o ürün Türkiye'ye geliyorsa, bu durum 'ABD'den Türkiye'ye GDO'lu ürün giriyor' anlamına gelmez. Tartışmalara konu olan durumda da GDO'lu pirinç yok, bulaşma var."

'Başka ürünler de var'

Ticarete konu ürünlerin büyük gemilerde ve açık olarak taşındığına dikkat çeken ABD'li yetkili, şöyle devam etti:

"Bir ülkeye GDO'lu mısır ve soya taşıyan gemilerin, sonraki yükü Türkiye'ye getirilen pirinç olabilir. Bulaşma çok yaygın ve önlenemez. Şu anda tespit edilen pirinç, ama bizim duyduklarımıza göre, gelip de reddedilen başka ürünler de var. Üstelik dökme olarak değil, piyasada satılan ambalajlı ürünlerde de benzer bulaşıklık olduğunu duyuyoruz."

Yetkili ayrıca, "Başka bir örnek vereyim, Arjantin'den soya ithal ettiniz, aynı gemiyle cep telefonu da geliyor. Eğer o cep telefonlarını kontrol ederseniz, GDO ile bulaşık olduğunu görebilirsiniz" dedi.

'İhracatçılarımız rahatsız'

ABD'li yetkili, duydukları rahatsızlığı ise şöyle ifade etti:

"Sizin bu sıfır tolerans politikanız geçmişte anlamlı olabilirdi, çünkü o dönem cihazlar yüzde 1 hassasiyetle ölçüm yapabiliyordu. Sıfır tolerans politikası rasyonel değil, uygun da değil. Sıfır tolerans politikanız sürdüğü müddetçe bu tür olayları daha çok yaşarsınız. Sizin test sonuçlarının yüzde kaç GDO oranı bulundu gibi bir sonuç ortaya koymuyor. Var ya da yok diyor. Bu yüzden 1 trilyonda 1 toz zerreciği bile olsa, GDO var denilmiş oluyor. Ayrıca laboratuvarlarınızın hiçbiri GDO testini yapmaya akredite değil. Tarım Bakanlığı'yla görüştük. 'Sıfır tolerans politikanızı, yasanızı değiştirin. Türkiye ile iş yapan firmalar rahatsız' dedik. İhracatçılarımız korkuyor."

Sıfır tolerans kuralı nedir?

ABD'de GDO'lu ürünler insan tüketimine yönelik kullanılıyorsa, üzerinde belirtmek zorunluluğu bulunuyor. AB'de ise binde 9 tolerans getirilmiş durumda; depolama ve nakliye sırasındaki oluşabilecek bulaşma, bu limit içindeyse kabul ediyor. Türkiye'de ise tüketime dönük pirinç, buğday vb. ürünlerde sıfır tolerans kuralı var. Biyogüvenlik Kurulu, GDO'lu gıda ithalatına izin vermediği için, GDO taşıma riski bulunan bütün ürünler analize tabi tutuluyor. GDO ve ürünlerini yasa dışı ithal eden ve üretenlere 5 yıldan 12 yıla kadar hapis öngörülüyor.

GDO skandalı nasıl başladı?

GDO'lu prinç skandalı ilk Mersin'de ortaya çıktı. Mersin Limanı'nda 3 Türk firmasına ait 23 bin ton pirince el konuldu. Firma sahiplerinin de bulunduğu 8 kişi, 'Biyolojik terör' ve 'kaçakçılık' iddialarıyla tutuklandı. Manisa ve Tekirdağ'da GDO'lu prinç bulundu. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Büyük olasılıkla taşınmasında kullanılan tanker veya gemide daha önce taşınmış GDO'lu ürünle alakalı bir bulaşma olabilir" dedi. Diğer yandan soruşturmada, İTÜ'nün prinçte GDO tespitlerine yer verdiği bir rapor hazırladığı kaydedildi. Ancak İTÜ laboratuvarı, kurumsal olarak bir rapor hazırlamadıklarını, bir akademisyenin böyle bir rapor hazırlamış olabileceğini kaydetti. 

Bu haber 1,249 defa okundu.