En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
1 Ocak 1990

Bizim oğlan da artık kolesterol hapı içiyor, amcası!



Amerikan Pediatri Akademisi’ nin geçen hafta yayınladığı bir kılavuz tıp dünyasında büyük tartışmalara yol açtı. Önce, yedi kişiden oluşan bir kurul tarafından hazırlanan ve ‘Pediatrics’ isimli dergide yayınlanan kılavuzda neler söylendiğine bakalım:

‘Ailesinde yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve kalp hastalığı bulunan çocuklar ile ailesinde bu tür sorunlar bulunmasa da obez olan çocuklarda iki yaşından itibaren kolesterol ölçümleri yapılmalıdır.

Kötü kolesterol olarak bilinen LDL’si 190’ ın üzerinde olan çocuklara; ailesinde kalp hastalığı veya ikiden fazla risk faktörüne sahip olan ve LDL’ si 160’ dan yüksek olan çocuklara ve şeker hastalığı olup da LDL’ si 130’ un üzerinde olan çocuklara kolesterol düşürücü ilaçlar (‘statin’) verilmelidir.’

İlk bakışta, kalp krizi ve inme gibi ani ve erken ölümlere yol açan veya ciddi sakatlıklar bırakan hastalıkların daha başlangıç döneminde ve henüz vücutta kalıcı tahribat oluşmadan önlenmek istenmesi çok mantıklı görünüyor. Çünkü, bir kere dünyanın birçok ülkesinde ölümlerin bir numaralı sebebi bu kalp-damar hastalıkları ve ikincisi de bu hastalıkların başlangıcının çocukluk hatta bebeklik dönemine kadar indiği biliniyor.

Çocuklarda statin tedavisini savunan uzmanlar, bugüne kadar yapılan araştırmalarda herhangi ciddi bir yan etkiye rastlanmadığı için bu ilaçların 8 yaşından büyük çocuklara verilmesinde de bir sakınca olmayacağını ileri sürüyorlar.

Kolesterol ilaçları kimin için?

Kolesterol düşürücü ilaçların çocuklara da verilmesi fikri aslında yeni bir şey değil. Son on yılda yapılan birçok araştırmada statinlerin çocuklarda da kolesterol düzeylerini düşürdüğü gösterildi.

Bazı statin grubu ilaçlar, bir süreden beri İngiltere ve Amerika gibi bazı ülkelerde, ortalama olarak her 500 çocuğun birinde rastlanan ve bunların da yüzde 50’ sinde erken yaşlarda kalp hastalığı riski yaratan ‘ailesel kolesterol yüksekliği’ geni taşıyan çocuklarda da zaten kullanılıyor.

Ancak, kalp-damar hastalıklarının ve bunlara bağlı ölümlerin önlenebilmesi için, statin grubu ilaçların bu tür bir genetik bozuklukları bulunmayan ama çeşitli risk faktörlerine sahip çocuklara da çok küçük yaşlardan itibaren verilmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu söylemek de mümkün değil. Bunun pek çok sebebi var.

Kolesterol yüksekliği hastalık değil

Her şeyden önce tek başına kolesterol yüksekliği bir hastalık değil; gelecekte kalp hastalığı veya inme ihtimallerini artırabilecek sigara, hareketsiz yaşam biçimi, dengesiz beslenme, şişmanlık, yüksek tansiyon, diyabet, stres... gibi birçok risk faktöründen sadece biri!

Kalp krizi ve inmelere yol açan ateroskleroz, yani damar sertliği ile kandaki kolesterol düzeyi arasında da her zaman doğrudan bir ilişki yok. Kan kolesterol düzeyi normal hatta düşük olan kişilerde de yüksek olanlar kadar ağır ateroskleroz gelişebiliyor. Koroner kalp hastalığı olanların yarısından fazlasında da kolesterol düzeyi normal sınırlarda. Aterosklerozun gerçek nedeni yüksek kolesterol değil ‘düşük yoğunluklu bir tür kronik iltihap’.

Çocuklardaki etkisi bilinmiyor

Bugüne kadar çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda statinlere ait önemli bir yan etkinin görülmemiş olması bu ilaçların kesinlikle ‘güvenli’ olduğunu göstermez. Bir kere statin araştırmaları küçük çocuklarda değil 13-19 yaş arası gençlerde yapılmıştır. Küçük çocuk ile gençlerde ilaç etkileri ve yan etkilerinin aynı olması şart değildir. Bundan birkaç ay önce, öksürük ve soğuk algınlığı tedavisinde kullanılan bazı ilaçların ‘2 yaşından küçük’ çocuklarda ölümlere yol açabildiklerinin belirlenmesi ve bu ilaçların bu yaş grubunda kullanılmasının yasaklanması buna çok iyi bir örnek.

Bir başka önemli nokta da statinlerin uzun süreli kullanımları hakkında yeterli bilginin olmaması. Yapılan araştırmaların en uzunun süresi 4 yıllıktır ve ilaç etki ve yan etkileri bakımından bu sürenin ötesinde neler olup olmadığı belli değildir.

Gelelim neticeye

Kalp krizi ve inmelerin önlenmesinde esas yapılması gereken tüm risk faktörlerinin ortadan kaldırılması. Çocuklarda da bu hastalıkların temel sebeplerinden olan obezite ve hareketsizlikle mücadele etmeden hemen statinlere sarılmak ilaç endüstrisinin ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey değil.

Gerçi, Akademi’ nin kriterlerine göre ‘statin grubu ilaçlar 8 yaşın altındaki çocukların ancak yüzde 1 kadarına verilebilecek, ama ilaç firmalarının pazarlamada ne müthiş ne acımasız taktiklere sahip olduklarını... yeni ilaç kullanmayı ‘marifet sayan’ doktorların sayısının ne kadar çok olduğunu bir bilseniz, kısa zamanda endikasyonların türlü numaralarla nasıl genişleyeceğini... Neredeyse bu ilacı almayan çocuk kalmayacağını kolayca görürsünüz.

Çocuk mamasına kolesterol hapı konacak günler uzakta değil.

Star



Bu yazı 3,001 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Mart 2015 Karatay'ın askerleriyiz!
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 10 Haziran 2014 Kimi kime şikayet edelim?
    • 16 Mayıs 2014 Akademik sahtekarlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 21 Şubat 2014 Antibiyotikler meme kanseri riskini artırıyor
    • 4 Aralık 2013 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 20 Kasım 2013 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 13 Şubat 2013 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 10 Ocak 2013 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 14 Eylül 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 9 Temmuz 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 17 Mayıs 2012 Coca-Cola'nın reklam yüzü olabilirim
    • 8 Mayıs 2012 FDA şaşırma, sabrımızı taşırma
    • 27 Nisan 2012 Sönmez gene döndü
    • 5 Nisan 2012 Şampuanlar da bozuk çıktı
    • 12 Mart 2012 Dokunan değil içen yanıyor!
    • 12 Mart 2012 Meyve suyu değil boyalı su bunlar
    • 8 Mart 2012 Amerikalılar çiğ sütü akladı
    • 21 Şubat 2012 Hasta memnuniyeti neyi gösterir?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,748 µs