En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
3 Haziran 2011

Cep telefonlarından korunma rehberi



Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Kanser Araştırmaları Kurumunun cep telefonu kullanımının beyin kanseri yapabileceğini bildirmesi tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Çünkü dünya nüfusunun 2/3’ ü yani 5 milyar insan cep telefonu kullanıyor.

DSÖ’ nün cep telefonlarını “muhtemel karsinojenler” den biri olarak kabul etmesini çok önemli buluyorum. Bence cep telefonlarının beyin kanserine sebep olduğuna hiç şüphe kalmamıştır.

Dünyanın en güçlü şirketlerinin her gün milyonlarca satılan ürünlerinin kanser yaptığı kanıtlanmış olsa bile bunun hemen ve kolay kolay ifade edilemeyeceğini unutmayın.  Böyle bir şey söyleyen adamın iki gün sonra “kasedi” çıkar; Deniz Baykal’ dan da MHP’ lilerden de beter duruma düşer.

Bunun için, cep telefonlarının kanserojen olduğunu gösteren kesin bir kanıt olmadığının söylenmesi çok anlaşılabilir bir şey.

 Ayrıca cep telefonları son 10 seneden beri çok yoğun olarak kullanılmaya başlandı. Kanserlerin oluşumu için bundan çok daha uzun seneler geçmesi gerekiyor.

BUNLAR ÇOK ÖNEMLİ

Cep telefonlarının sebep olabileceği kanserlerden korunmak için hem hükümetin hem de kişisel olarak sizin almanız gereken çok önemli tedbirler var:

Sağlık Bakanlığı acilen şunları yerine getirmelidir:

BİR: Çocukların cep telefonu kullanmasını özendiren reklâmlara ve çocukların bu reklâmlarda rol almalarına “acilen” kesin yasak ve can yakıcı cezalar getirilmelidir.

İKİ: Cep telefonlarının üzerine tıpkı sigara paketlerinde olduğu gibi “Sağlığa zararlı olabilir” ifadesi konmalıdır.

ÜÇ: Çocukları ve gençleri cezbeden allı-pullu renkli cep telefonları ve kılıfları yasaklanmalıdır.

DÖRT: Sigara ve alkollü içeceklerde belli bir yaşın altındakilere getirilen satış kısıtlamaları cep telefonları için de geçerli olmalıdır.

BEŞ: İlköğretim müfredatına cep telefonlarının kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlar ve bunların sağlığa olumsuz etkileri de eklenmelidir.

Hepimizin dikkat etmesi gereken hususlar:

    * Cep telefonlarının herkes için ama özellikle çocuklar ve hamile hanımlar için çok daha tehlikeli olduğunu unutmayın.
    * Mümkün olduğu kadar kısa konuşun.
    * Kullanmadığınız zaman üzerinizde taşımayın.
    * Açık telefonu yastığınızın altına, başucunuza koymayın, hatta yatak odasında bile bulundurmayın.
    * Ararken bağlantı sağlanana kadar telefonu kulağınıza dayamayın.
    * Konuşurken de telefonu kulağınıza olabildiğince uzakta tutun; daha iyisi kulaklık kullanın.
    * Uzun konuşmalarda kulak değiştirin. Sinyal azken aramayın ve konuşmayın.
    * Cep telefonunu üzerinizde taşıyorsanız tuş takımını dışarı bakacak şekilde tutunuz.

Gelelim neticeye

Bundan 50 sene evvel sigaranın kalp-damar hastalıklarının bir numaralı sebebi olduğu, tüm kanserlerin en az üçte birinin sigara ile ilişkili olduğu konusunda çok az bilgimiz vardı.

Sigara bazı doktorlar tarafından hastalara tedavi amacıyla tavsiye bile edilebiliyordu. O zamanki sigarayla günümüzünki arasında hiçbir fark olmadığı halde, bugün sigaranın bu hastalıklara yol açtığı konusunda bilimin hiçbir tereddüdü yok.

Bu durum, sigaranın kanser veya kalp hastalıklarına yol açan etkilerinin zamanla artmasından değil, sigara içiminin yaygınlaşmasından ve yapılan araştırmaların sayısının ve kalitesinin artmasından kaynaklanıyor.

Aynı durum cep telefonları için de geçerlidir. Benden söylemesi.

Not: Beni merak etmeyin; benim zaten “kasedim” var. Fazladan bir kasedim daha çıksa fark etmez. Bu dönem benden adaylık bekleyenler de durumu anlamıştır umarım.



Bu yazı 3,376 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Mart 2015 Karatay'ın askerleriyiz!
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 10 Haziran 2014 Kimi kime şikayet edelim?
    • 16 Mayıs 2014 Akademik sahtekarlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 21 Şubat 2014 Antibiyotikler meme kanseri riskini artırıyor
    • 4 Aralık 2013 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 20 Kasım 2013 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 13 Şubat 2013 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 10 Ocak 2013 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 14 Eylül 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 9 Temmuz 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 17 Mayıs 2012 Coca-Cola'nın reklam yüzü olabilirim
    • 8 Mayıs 2012 FDA şaşırma, sabrımızı taşırma
    • 27 Nisan 2012 Sönmez gene döndü
    • 5 Nisan 2012 Şampuanlar da bozuk çıktı
    • 12 Mart 2012 Dokunan değil içen yanıyor!
    • 12 Mart 2012 Meyve suyu değil boyalı su bunlar
    • 8 Mart 2012 Amerikalılar çiğ sütü akladı
    • 21 Şubat 2012 Hasta memnuniyeti neyi gösterir?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,049 µs